109. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı‘nda konuştu
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen, 109. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Sözlerine, "Arkadaşlar, ben bu kadar sık konuşmaya fazla alışkın değilim, çok kolay olmayacak. Biz ne dedik, laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyan bir iktidarız, bir partiyiz. Onun için biz konuşmayalım, eserlerimiz konuşsun." diyerek başlayan Yıldırım, "Bizim liderimiz var. Liderimiz ülke gündemiyle, dünya gündemiyle, milletimizin gündemiyle verilmesi gereken mesajları en açık, en net şekilde veriyor. Allah ondan razı olsun." ifadesini kullandı.
Yıldırım, partisinin 22 Mayıs'ta gerçekleştirdiği olağanüstü kongresinde bin 405 delegenin oyuyla genel başkan seçildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Her şeyden önce AK Parti, kongrede bir kez daha bütün dünyaya, bütün siyasi rakiplerimize bir demokrasi dersi verdi. Coşku içinde, birlik içinde, beraberlik içinde, kardeşlik içinde bir demokrasi şölenini gerçekleştirdik ve partimizdeki bu değişimi tamamladık. 64. Hükümet'te ve önceki hükümetlerde görev yapan genel başkanımız, başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'na ve arkadaşlarımıza, huzurunuzda teşekkür ediyorum.
AK Parti'de değişim, bir bayrak yarışıdır. AK Parti'de kişiler değişir, hedefler değişmez. Millete hizmet yolunda kararlılık, artarak devam eder. Bu kez de böyle oldu. Her şeyden önce ben bütün yol arkadaşlarıma, ana kademeye, kadın kollarından gençlik kollarına, kuruculardan, delegelerden, mahalle temsilcilerinden genel merkez karar yönetim kurulu üyelerine, bütün parti teşkilatı birimlerine ve milyonlarca parti üyelerimize huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum."
VATANDAŞA HİZMET YAPAMAZSAN SENİ KENARA ATAR
AK Parti'nin kuruluşundan önce yaşanan 2001 ekonomik krizini hatırlatan Yıldırım, "İşte o günlerde İstanbul'dan, daha sonra Afyon'dan yükselen bir ses, bu ses, 78 milyonun sesi, milletin sesi. Kutlu yürüyüşü başlatan, partimizin kurucusu, liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, arkadaşlarıyla Türkiye'ye hizmet yolunda kararını, milletine açıklıyor ve AK Parti kuruluyor. Aradan 14 yıl geçti, o gün doğan çocuklar, bugün 14 yaşında. AK Parti girdiği her seçimde millet desteğini daha da artırarak, kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Siz zannediyor musunuz ki veya bizim siyasi rakiplerimiz zannediyor mu ki AK Parti'nin kaşına, gözüne bakarak oy veriyorlar. Vatandaşa hizmet yapmazsan hemen dersini verir, kaldırır seni kenara atar." değerlendirmesini yaptı.
DEMOKRASİ MİLLETİ KENDİNE BENZETME DEĞİL
"AK Parti'nin bugünlere millet desteğini artırarak gelmesindeki en önemli şey, 'millet ne derse onu yaparım, milletin demediği şeye, hiç bir şeye razı olmam. Darbelere de razı olmam, posta koyanlara da dersini veririm.' İşte AK Parti, bunu yaparak bugünlere geldi." diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hatırlayın biz bir yanda yerle bir olmuş memleket işlerini yoluna koyarken, bir yandan sağdan, soldan eski alışkanlıklarını tekrar edenlere 'dur kardeşim' dedik, 'dur, sizin zamanınız bitti. Millet iradesinin zamanı. Milletten yetki almayan, milletten güç almayan, milletin önüne gidip derdini sormayanın artık bu ülke idaresinde yeri yok. Bunu herkes kafasına koysun' dedik. Demokrasi de bu. Demokrasi, milleti kendine benzetme değil, millet neyse sen de o olacaksın."
Başbakan Yıldırım, geçmişte cumhurbaşkanlarının Türkiye'de siyaset oyununun hep bir parçası olduğunu belirtti.
Kapılar arkasında "o emekli paşayı mı seçelim, bu hatırlı hakimi mi seçelim" diye konuşulduğuna değinen Yıldırım, "Öyle şey yok, öyle bir dünya yok. Milletten başka güç vehmedilen kim olursa olsun bu millete hakarettir" ifadesini kullandı.
Bununla ilgili eski alışkanlıkların bittiğini, eski çamların bardak olduğunu söylediklerini anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Gelin millet ne diyorsa onu yapın. 'Yok.' Peki siz mi öyle yaptınız? Madem öyle işte böyle, 'Tekrar millete gidiyoruz' dedik. Gittik mi? Gittik, millet dersini verdi mi? Millete giderken dedik ki 'Biz yol, okul, hastane yaptık, istediğiniz her şeyi yaptık. Bunlar bizim işimizdi, sizin ihtiyacınızdı, bunları yapmak bir lütuf değildi. Ekonomiyi düzelttik, somunumuzu büyüttük, herkesin daha fazla refahtan pay almasını sağladık ama gördük ki eksik bir şey var. Vesayet odakları hala sizin vermediğiniz yetkiyi kullanmaya çalışıyor. Buna ne diyorsunuz?' Millet kükredi, 'Olur mu böyle şey kardeşim, herkes işine baksın' dedi. 'Biz kime yetkiyi verdiysek ondan hesap sorarız o da AK Parti'dir. AK Parti'den Allah razı olsun bugün kadar istediğimiz her şeyi yaptı, hadi size şimdi yüzde 47 bundan sonra mazeret getirmeyin'. Geldik dedik ki 'Her cumhurbaşkanı seçiminde bu tabloyla karşılaşmaya lüzumu yok.' Gelin, bunu dolambaçlı, dolaylı yollardan seçmeyelim, vatandaş kendisi, cumhurun kendisi başkanını seçsin."
Yıldırım, bununla ilgili anayasa değişikliğini yaptıklarını belirterek, "Bu değişiklik Türkiye'de, Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktası. Nedir? Artık milletin cumhurbaşkanını millet kendisi seçiyor" diye konuştu.
"Çok bilmiş adamların", bazılarının "Anayasada cumhurbaşkanı sorumsuzdur, semboliktir" dediğine işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:
"21-22 milyon vatandaşın önüne gidip onlardan destek isteyen cumhurbaşkanı 'Ben bir işe karışmam' diyebilir mi? Siyasette böyle bir şey var mı? Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Anayasa darbe anayasasıdır. Fiili durumla anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir. AK Parti'nin, AK Parti'ye gönül veren milyonların önündeki en önemli görev budur. Milletin yollarını aştık, tünellerle dağları geçtik, köprülerle vadileri birleştirdik, şimdi yeni anayasa ve sistemin yolunu açma zamanıdır. Bu yolu da AK Parti teşkilatları olarak milletimizle beraber açacağız. Hazır mısınız kardeşlerim? Zor işleri hep milletimize götürüyoruz ama bu bizim tercihimiz değil. Milletimizin bize verdiği yetki kadar yapıyoruz, ilave yetkiye ihtiyacımız olunca da yine millete gidiyoruz. Burada da evelallah Türkiye'nin ihtiyacı olan, gelişen, büyüyen Türkiye'nin işini görmeyen, görmekte yetersiz kalan bu anayasayı mutlaka değiştirmemiz gerekiyor."
BU ONURA ONLAR DA ORTAK OLSUN
Herkesin anayasa değişikliği istediğine, bu yöndeki söylemleri 15 senedir dinlediğine dikkati çeken Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hiç 'Anayasa değişmesin' diyen yok. Niye değişmiyor? Herkesin istediği bir şey niye olmuyor? Demek ki burada bir samimiyet sorunu var. Yani memleketi, milleti düşünmek değil de 'Efendim anayasa değişikliğini AK Parti yaparsa bundan siyaseten AK Parti nemalanır'. Kardeşim millet kazanacaksa, bizim liderimiz ne diyor: 'Eğer millet kazanacaksa biz kaybedelim, hiç önemi yok'. Bizim bakışımız bu. Biz yarını değil yeni nesillerimizin geleceğini düşünüyoruz. Hepimiz faniyiz, gelip geçiciyiz ancak bu güzel memleketi ileriye, torunlarımıza, gençlerimize bırakırken bir hoş sedayla anılmak hepimizin arzu ettiği, istediği bir şeydir. Sorunları torunlara bırakarak bugünlere gelen parti değil AK Parti, dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere gelen partinin adıdır AK Parti. Onun için bu meseleyi çözecekse yine AK Parti çözecek, yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye'ye getireceğiz. İstiyoruz ki bu yapılacak yeni anayasaya siyasi partilerin, rakiplerimizin de bir katkısı olsun, bu onura onlar da ortak olsun, biz bunu istiyoruz. Başka bir hesabımız yok."
KARARI MİLLET VERECEK
Yıldırım, bununla ilgili defalarca çağrı yaptıklarını, bir araya geldiklerini, "herkes eşit olsun, söyleyeceğini söylesin" dediklerini hatırlatarak, "Ama günün sonunda baktık ki bunların niyeti başka. O halde daha fazla beklemek bu millete haksızlık olur. Ne yapacağız? AK Parti olarak 78 milyonun bir tek ferdini bile dışarıda bırakmayacak bir anayasayı, anayasa teklifini mutlaka bu Meclis'in gündemine getireceğiz" diye konuştu.
Ondan sonra kararın Meclis'te olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "Biz görevimizi yapacağız. İnanıyorum ki bu yüce Meclis, savaş şartlarında bile Türkiye'nin bugünkünden daha güzel, daha ilerici anayasasını yapan bu Meclis bu sefer de bu tarihi sorumluluğu en iyi şekilde yapacak ve anayasasını bu milletin beklediği yönde gerçekleştirecek" ifadesini kullandı.
Yıldırım, olmaması durumunda adresin belli olduğuna vurgu yaparak, "Millet. Millete tekrar gideceğiz. Kararı millet verecek. Her zaman siyasetin tıkandığı, siyasetin çözüm üretemediği yerde çare millettir, sandıktır" dedi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.