28 Şubat Zindanlarda Sürüyor!

Vuslat Dergisi Editörü Ziya Gündüz, Yılmaz Çakır'ın “Derdest / Zindanda Bitmeyen 28 Şubat” isimli kitabını ele aldığı analiz yazısında 28 Şubat'ın zindanlarda devam etme dramını el aldı.

Giriş

Türkiye’de hukuksuz bir şekilde, zindanlarda tutulan birçok Müslüman kardeşlerimiz var.   Çok komik bahanelerle, kendilerine isnat edilen suçlardan dolayı, uzun süredir mazlum bir şekilde,  dört duvar arasında ailelerine sevenlerine hasret kalmış, hayatlar!

Bugün bu zulme daha ne kadar sessiz kalacağız? Ne kadar daha o mazlumların dört duvar arasında yalnızlığa terk edilmelerine şahit olacağız… Zindanlarda çok acı hayatlar var. Zindana girdiğinde gencecik olup, şuanda ise gencecik halinden eser olmayan Müslümanlar var!

Zindandaki Müslümanlara her gün mutlaka dikkat çekmek gerekiyor. Zindanlarda bizim inancımız tutsak, zindanlarda bizim kardeşlerimiz tutsak, onların özgürlüğü için mutlaka yeniden yargılama yapılması için gayret göstermeli bu mağduriyetleri yargısız infazları gündeme getirmeliyiz. Onlar kimseden bizi affedin demiyorlar. Onların talebi yeniden adil bir şekilde yargılanmaktır.  

Zindanda Bitmeyen 28 Şubat

İşte bu Müslüman mahkûmların durumları hakkında önemli bir çalışma yapıldı. Bu çalışma, “Derdest / Zindanda Bitmeyen 28 Şubat” ismiyle kitaplaştı. Kitap bu konuya duyarlı bir yayın evi olan, Ekin Yayınları tarafından basıldı. Kitabı derleyen ise, Yılmaz Çakır…

Kitapta, Müslüman mahkûmların aileleri ile ilgili önemli röportajlar var. Kitabı okurken hayretler içinde kalacaksınız. Kitabı okurken, o mahkûmların nelere çektiklerine şahit olacaksınız.  İşkenceden geçen binlerce insan, işkence altında ifadeleri alınan Müslümanlar… Tutsak yürekler, tutsak aileler…

Haksızlığa ve Zulme Yeter Demeliyiz

Yılmaz Çakır, kitabın takdim bölümünde şunları söylemektedir:

“Bu vesileyle bir kez daha yetki ve sorumluluk sahibi herkesi harekete geçmeye bu haksızlığa daha fazla göz yummaya, zulme daha fazla ortak olmamaya çağırıyoruz. Yine vicdan sahibi herkese, en başta da kardeşlik hukukun üzerlerine yüklediği görevin bilincinde olanlara, olması gerekenlere vicdanları sızlatan bu haksızlığa, mağduriyete, zulme karşı duyarlılık ve tavır geliştirmelerinin boyunlarının borcu olduğunu tekraren hatırlatıyoruz. Zindan duvarlarının seslerini bastırdığı kardeşlerinin seslerine ses olmanın,  haykırışlarına kulak verip cümle âleme duyurmaya çalışmanın kardeşlik hukukunun gereği olduğunun altını çiziyoruz. Ve son söz olarak artık yeter diyoruz, evet haksızlığa ve zulme yeter!

Sonuç

“Bütün Müminler kardeştir” ilkesi doğrultusunda, hiçbir delil olmadan, tamamen İslami hayatlarından ve düşüncelerinde dolayı özgürlüklerinden mahrum edilen, gençlikleri, gelecekleri gasp edilen, Müslüman kardeşlerimizin bu mağduriyetlerine daha fazla sessiz kalmamalıyız.

Eser Hakkında Detaylı Bilgi İçin: 0 (212) 524 10 28 / Ekin Yayınları