6-7 Ekim’in hesabı görülmüyor!
6-7 Ekim 2014 yılında kurban eti dağıtırken PKK/HDP’liler tarafından katledilen Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün katil zanlılarının Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşması sürüyor. Duruşmayı takip eden HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, menfur olayın hesabının gerçek anlamda görülmediğini belirterek HDP’li azmettiricilere dikkat çekti.
6-7 Ekim olaylarının 15 Temmuz ABD destekli darbeye götüren bir süreç olduğunun altını çizen HÜDA PAR Genel Sekreteri Yavuz, halkı sokağa davet eden azmettiricilerin ve görevini yapmayan polisin de soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Mahkemenin cürmün ağırlığına uygun işlemediğine dikkat çeken Yavuz, “Esasen meselenin daha iyi anlaşılması için şu hususlara dikkat çekmekte fayda var. Gezi olaylarıyla başlayan sonra, 6-8 Ekim ve çukur ve barikat tiyatrosu ile devam eden süreç aslında 15 Temmuz darbesine giden sürecin hazırlık aşamasıdır. Eğer meseleye bu gözle bakmazsak sadece spontane gelişen bir olay olarak bakarsak o zaman gerçeklere ulaşmamız zor olacak. Böyle bir süreçten bahsediyoruz. Dolayısıyla bu ağırlıkta 15 Temmuz darbe sonrası yaşanan darbeyle hesaplaşma adına ortaya konan ciddiyetin bu konuda da ortaya koyulması gerekiyor. Biz bu konuda çok ciddi bir eksiklik olarak görüyoruz. O açıdan özellikle halkı sokağa davet ederek, halkın arasında belki yıllarca sürecek olan kin ve nefretin oluşmasına sebebiyet veren azmettiricilerin mutlaka mahkeme sefahatine dahil edilmesi gerekiyor. Soruşturma bu anlamda derinleştirmeden yürütüldüğü takdirde maalesef mahkemeler bir tiyatro oyunundan öteye gitmeyecek.” dedi.
“Neden 6-8 Ekim olaylarının hesabı görülmüyor”
“Esasen burada siyasi iradenin üzerine düşeni yapmadığı kanaatini taşımaktayız” diyen Yavuz sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın Başbakanın daha önce ‘6-8 Ekim olaylarının hesabı daha görülmedi, duruyor’ şeklinde bir tespiti vardı. Evet, Sayın Başbakanın söylemiş olduğu doğru bir tespittir. Biz de bu tespite katılıyoruz. 6-8 Ekim olaylarının hesabı hala görülmemiş, mahkeme devam etmesine rağmen görülmemiştir ve görülmüyor. O zaman biz siyasi iradeye bunu soruyoruz; neden bu hesap görülmüyor, neden bekletiliyor. Bu mazlum insanların yüreklerinin rahat etmesi, adaletin tecelli etmesi için ne adına bekleniyor? Sorusunu haklı olarak bizler sormak zorundayız. O açıdan Türkiye’de toplumsal barışın sağlanması, darbeyle gerçek anlamda bir hesaplaşmanın yaşanması, darbe öncesi süreçte darbenin hazırlık aşamalarından bir parçası olduğunu düşündüğümüz 6-8 Ekim olayları ve vahşeti, bu ağarla yarışır bir ciddiyetle devam ettirilmediği takdirde adaletin tecelli edeceğine inanmıyoruz. Toplum bunu kendi vicdanında mahkum etmiştir, adaletin ve siyasi iradenin de bunu gerçekleştirmesi temel çağrımızdır.”
“Burada sadece suçlamamız gereken birkaç tane suça itilmiş çocuk, tetikçi değil”
Soruşturmanın sadece birkaç tetikçi ile devam ettirilmemesi gerektiğini söyleyen Yavuz, “Sadece birkaç tane tetikçi ve serseri ile izah edilecek bir mesele değil. O azmettiricilerin sokağa çıkan kitleleri durdurma görevinde bulunması gereken, polis teşkilatının üzerine düşeni yapmadığını kanaatini yaşıyoruz. Hem azmettiriciler hem de bu anlamda delilerin yetersiz olmasına sebebiyet veren belki de bilinçli bir el bunu engellemektedir. Bunun da hem emniyet hem siyaset hem de farklı kesimlerle bir iş birliği içerisinde olduğunu düşünüyoruz. Burada sadece suçlamamız gereken birkaç tane suça itilmiş çocuk, tetikçi değil, azmettirenler, görevini yapmayan kolluk kuvvetleri bu yönde soruşturmanın derinleştirilerek yürütülmesi gerçek suçluların meydana çıkartılması mahşeri vicdanda adalet duygusunun tecelli etmesine vesile olacaktır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.