ABD Büyükelçiliği önündeki Gazze nöbeti 52. günde sona erdi

Siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Ankara’daki ABD Büyükelçiliği önünde başlatılan Gazze nöbeti, 52. günde düzenlenen basın açıklamasıyla tamamlandı.

Nöbeti organize eden aktivistler, kalıcı bir ateşkes sağlanmaması durumunda eylemleri tekrarlamaya hazır olduklarını belirtti.

Nöbetin son gününde yapılan basın açıklamasını Aktivist Yusuf Şanlı okudu. Şanlı, açıklamasında 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşananlara dikkat çekerek, "7 Ekim 2023’den 7 Ekim 2025’e geldik… Gazze şeridi tamamen yakılıp yıkıldı, kayıplarla birlikte 200 bine yakın canımız şehid edildi… Yüzbinlerce kardeşimiz sakat kaldı, uzvunu kaybetti. Elektriksiz, susuz, yemeksiz, barınaksız yaşam mücadelesi verdiler. Gazze gözlerimizin önünde, canlı yayında soykırıma maruz kaldı… Bu yaşatılanları asla unutmayacağız… HAMAS barış adı verilerek dayatılan bu anlaşmayı, ümmet tarafından yalnız bırakılan halkına nefes aldırabilmek için zorunda kalarak imzaladı. Yaşanan bütün bu acı ve sonuca rağmen, Gazze halkının yaşadığı sevinci, huzur ve güven ortamının verdiği mutluluğu paylaşıyoruz ve kutluyoruz… Bir yandan mutlu bir yandan hüzünlüyüz… Mutluyuz; çünkü 2 yıldır bombardıman altındaki Gazzeli kadınlar, yaşlılar, özellikle de çocuklar az da olsa rahat bir uyku uyuyacaklar. Temiz suya, yiyeceğe, barınağa ulaşabilecekler… Hüzünlüyüz çünkü; maalesef Gazze, Siyonistlerin faydasına olan bir anlaşmaya mecbur bırakılıp yabancılardan oluşan bir manda rejimine veya daha kötüsü Abbas gibi, bölgeden buldukları kukla bir yönetime bırakılmak zorunda kalındı." dedi.

"7 Ekimle birlikte Hak geldi batıl zail oldu"

Açıklamasının devamında Şanlı, şunları aktardı: "7 Ekimle birlikte Hak geldi batıl zail oldu, daha önceden de bilinmesine rağmen artık bütün işbirlikçiler, çıkarı için yaşayanlar, emperyalizme uşaklık edenler aşikar oldu. HAMAS’ın 2 yıldır kabul etmediği şartlar, bugün kabul ettirildi. Onurlu Avrupa halklarından ziyade Batılı devletler dahi Gazze’den yana tavır almaya başlamışken, Dünya halkları ayaklanmış Siyonistler her mecrada dışlanmışken, askeri olarak hiçbir başarı elde edememiş ve çaresizlik içinde tükenmek üzerelerken bölgedeki maşaları devreye sokuldu ve ters algı uyandırılıp en iyi yaptıkları hile ve desiseyle Gazze esir edilmeye çalışılmakta. HAMAS'a adeta dayatılan 20 maddelik bu anlaşma, barış planı değil bir işgal ve manda rejimi kurma planıdır. Sahada ve gönüllerde kazanılan zaferi, masada dönüştürme çabasıdır. Büyük Ortadoğu projesinin bir parçasıdır, Abraham anlaşmalarıyla bölgeyi şekillendirme çabalarıdır. Askeri olarak hiçbir başarı elde edemeyen israil, Ebu Ubeyde ve aslanları karşısında fare gibi kaçışmıştır ve tek yaptıkları şey sivil halkı bombalamak ve korunmasız kişilere zulmedip işkence yapmak olmuştur…"

"7 Ekim 2023 tarihi, bütün dünyaya şeref ve ilkeliliğin ne demek olduğunu gösterdi"

Şanlı, "Gazze, yeni değil 20 yıldır abluka altındadır, adeta açık hava hapishanesinde yaşamaya mecbur bırakılmış ve fakat buna rağmen onurundan zerre taviz vermeden direnmiştir. 7 Ekim 2023 tarihinden beri de bütün dünyaya şeref ve ilkeliliğin ne demek olduğunu gösterdi. Özellikle, aziz İslam topraklarına çöreklenmiş çıkarcı yöneticilere onurun, şerefin, izzetin ne demek olduğunu gösterdi. İsrail ile birlikte işbirlikçilerinin de sonu yakındır… Bizlere düşen görev Filistin tam bağımsızlığına kavuşana kadar Gazze'nin yanında olup direnişi sürdürmektir. 2 yıldır orantısız bir güç kullanıp Gazze halkına Soykırım uygulayan israilin silahsızlandırılması, cezalandırılması, tasfiye edilmesi gerekirken, HAMAS hedef tahtasına konup silahsızlandırılıp tasfiye edilmek istenmektedir… israil yaptığı bu soykırımın hesabını vermelidir… ilişkileri normalleştirip siyasi geleceğini sağlamlaştırmak, ticaretlerini hızlandırmak, birbirlerini beslemek bir yana, soykırımla yargılanan israil ve ABD elçilikleri kapatılıp çalışanları ülkemizden kovulmalıdır… Yakın zamanda bunların gerçekleşmeyeceğini biliyoruz fakat şunu biliyoruz ki bütün işbirlikçiler bir gün hesap verecek…" ifadelerine yer verdi.

"Artık israil ve vatandaşları dünya çapında istenmeyen ülke haline geldi"

"Bütün bu olumsuz tabloya rağmen bir çokta olumlu kazanım oluşmuştur. Artık israil ve vatandaşları dünya çapında istenmeyen ülke haline geldi." diyen Şanlı, "Gönülleri fetheden Gazze ise İslam sancağını onurluca dalgalandırıp yarınlar için Dünyaya umud oldu… Aksa Tufanından beri dünyanın özgür halkları direnişin yanında olup sokakları doldurdu, devletlerin yapamadıklarını yapıp gemilerle ablukayı kırmaya koyuldu. Her toplum kendi yöneticilerinin karşısına dikilip israil ve Amerikayla ilişkilerini kesip baskı oluşturması için eylemler yaptı. Türkiye’de birçok bilinçli ve duyarlı insanlar olarak hep beraber; Siyonistlerin yalnızlaştırılması için yöneticilere: elçilikleri ve üsleri kapat, ticareti ve petrolü kes, ülkemizdeki siyonistleri gönder diye haykırdık." diye konuştu.

"Her gün 16.00 ile 19.00 arasında Amerika elçiliğinin önündeydik"

Son olarak Şanlı, "Bizlerde acizane bu alanda, Gazze'nin işgal kararı alındığından beri 52 gündür nöbet tutarak, bir nebzede olsa Gazze’nin sesi olabilmek için, burada varlık gösterip elçiliği rahatsız etmek ve toplumsal arenada farkındalık yaratabilmek için istikrarlı ve ilkeli bir duruş sergilemeye çalıştık. Her gün 16.00 ila 19.00 arasında Amerika elçiliğinin önündeydik. Her gün farklı güzel insanların katılımıyla alanı besledik. Filistin bayraklarını dalgalandırıp yoldan geçen halkı korna çaldırmaya teşvik edip eyleme kattık, mesai çıkışı elçilik tarafında düdük çalıp sloganlar eşliğinde elçilik çalışanları rahatsız etmeye gayret ettik, her gün karşılarında bizi gördükçe tedirginlikten gözlerimize bile bakamadan hızlıca gittiler ama güzide topraklarımızı kirleterek burada yaşamaya devam ediyorlar. Bizler bugün nöbetimizi sonlandırıyoruz ama gölgemiz ve bakışlarımız her daim zalimlerin üzerinde olacak. Bu alanları yeri geldiğinde milyonlarla doldurup, bu toprakları onlara dar edeceğiz. israilin ateşkesi ihlal etmeye teşebbüs etmesi halinde nöbet alanımıza tekrar dönüp, emin duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz. Bugün olmasa da Yarınlarda kendimizi ve topraklarımızı özgürleştirip, vahdetimizi sağlayıp zalime korku mazluma umud olacağımız günlerde buluşmak dileğiyle… Yaşasın küresel intifada." şeklinde belirtti.