ABD'deki saldırıdan yeni gelişme

Orlando polisinden yapılan açıklamada, çoğunlukla eşcinsellerin gittiği "Pulse" adlı gece kulübünde cumartesiyi pazara bağlayan gece düzenlenen saldırıda 49 kişinin yaşamını yitirdiği, polisle çıkan çatışmada ölen saldırgan Mateen ile ölü sayısının 50 olduğu bildirildi.
 
Olayda 53 kişinin yaralandığı belirtilirken, çeşitli hastanelerde tedavi altında bulunan 29 kişiden 6'sının durumunun kritik olduğu açıklandı. Hayatını kaybeden 49 kişiden 48'inin ise kimlikleri belirlendi.
 
Saldırı ve saldırganla ilgili yeni ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Afganistan kökenli 29 yaşındaki Omar Mateen'in saldırıyı gerçekleştirirken o sırada görevde olmayan bir polis memurunun Mateen'e müdahale ettiği ve ikili arasında çatışma çıktığı belirtildi.
 
Rehinelerle tuvalette beklemiş
 
Amerika medyasında güvenlik görevlilerine dayandırılan haberlerde, polis memurunun takviye istediği, olay yerine gelen ekipler ile Mateen arasında çatışmanın bir süre devam ettiği, Mateen'in bina içinde çekilmesi üzerine çatışmanın bir süre durduğu ifade edildi.
 
Mateen'in bu kez yanına en az 4 rehine daha alarak bir süre tuvalette beklediği, diğer bir tuvalette de 15-20 kişinin bulunduğu belirtildi. Bu sırada acil durum hattı 911'i arayan saldırganın polis ile görüştüğü ve konuşmada DAİŞ'e bağlılığını dile getirdiği kaydedildi.
 
Saldırganın yanında rehinelerin bulunması nedeniyle polisin müdahalede bulunmadığı, Mateen'in patlayıcı taşıdığına ilişkin şüphe üzerine özel polis timinin duvarı delerek kulübe girdiği ve içeridekilerin bir kısmının buradan dışarı çıkarıldığı aktarıldı. Elindeki iki silahla kulüptekilere ateş açan Mateen'in de bu delikten çıkarak polisle 3 saat boyunca çatıştığı bildirdi.
 
Mateen'in buradaki çatışmada öldürüldüğü, bir polisin ise miğferine isabet eden mermi nedeniyle yaralandığı ifade edildi. Polis yetkilileri, çatışma sırasında polis ile saldırgan arasındaki ateş arasında kalarak hayatını kaybeden olup olmadığının araştırıldığını bildirdi.
 
911 hattından polisle yaptığı görüşmede Omar Mateen'in 2013'te Boston Maratonu sırasında düzenlenen bombalı saldırıdan bahsettiği belirtildi. Görüşmenin detayları hakkında bilgi verilmedi.
 
Orlando Emniyet Müdürü John Mina, gazetecilere yaptığı açıklamada, Mateen'in 911 yetkilisi ile yaptığı görüşmede herhangi bir talepte bulunmadığını söyledi. Mina, saldırganın patlayıcılardan söz etmesi üzerine polisin harekete geçerek gece kulübüne girdiğini anlattı. Mina, saldırganın konuşma boyunca sakin olduğunu vurguladı.
 
Başka kişiler de soruşturuluyor
 
Öte yandan Florida Savcısı Lee Bentley, düzenlediği basın toplantısında, olaya ilişkin soruşturmanın genişletildiğini, Omar Mateen dışında bazı kişiler hakkında da soruşturma yürütüldüğünü açıkladı.
 
Bentley, soruşturma hakkında bilgi verirken, "Bu olayla bağlantılı olabilecek herhangi birinin halka tehdit oluşturduğuna bir durum ise söz konusu değil." dedi. Bentley, çok miktarda elektronik ve fiziki delil topladıklarını aktardı.
 
Güvenlik yetkilileri, Mateen'in dışarıdan destek aldığına dair ellerinde bulgu olmadığını ancak bu ihtimale karşı araştırmaların sürdüğünü açıkladı. Soruşturmayı yürüten yetkililer, Mateen'in aracında olayda kullanmadığı üçüncü bir silah bulduklarını, silahın geçmişinin araştırıldığını duyurdu.
 
Silahlar yasal
 
Mateen'in gece kulübü saldırısında kullandığı iki silahtan birinin tabanca, diğerinin AR-15 tipi yarı otomatik tüfek bulunduğu açıklandı. Daha önce bir süre güvenlik görevlisi olarak çalışan Mateen'in silahları geçen hafta yasal yollardan satın aldığı belirtildi.
 
Florida eyaletinde yaşayan Mateen'in eyalet kayıtlarına göre, biri güvenlik görevlilerine verilen, diğeri genel olmak üzere iki farklı silah taşıma ruhsatı sahibi bulunuyordu.
 
Ailesi Afganistan'dan gelerek ABD'ye yerleşen ve New York'ta dünyaya gelen Omar Mateen, cumartesiyi pazara bağlayan gece Orlando kentindeki eşcinseller arasında popüler Pulsi adle gece kulübünde silahlı saldırı düzenleyerek 49 kişinin ölümüne, 53 kişinin yaralanmasına neden oldu.
 
Mateen'in daha önce bir iş arkadaşını tehdit ettiği ve bir terör şüphelisiyle bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle iki kez FBI tarafından soruşturulduğu ancak kanıt bulunamaması üzerine soruşturmaların kapandığı açıklandı.