Akidevi birliğimizi ve vahdetimizi kaybettik
İslam tarihindeki ilk darbe girişiminin Hz. Osman'a yapıldığını belirten Gazeteci-Yazar Fatih Sevgili, o günden bu yana İslam ümmetinin, darbenin sonucu olan akidevi vahdetin parçalanmışlığını tedavi edemediğini söyledi.
Batman'ın Kozluk (Hazo) ilçesinde Türkiye Beyaz Ay Derneği Batman Şubesi tarafından "Hz. Osman'dan (r.a) 15 Temmuz'a Darbeler" adlı konferans düzenlendi.
Batman Evet Platformu öncülüğünde Kozluk Kaymakamlığı 29 Ekim Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa AK Parti İnsan Hakları Genel Başkan Yardımcısı Murat Çiçek, AK Parti Merkez MKYK Üyelerinden Tarık Güneş ve Enes Can Demir, HÜDA PAR Kozluk İlçe Teşkilat Başkanı Yusuf Işık, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
15 Temmuz Darbe Girişiminin konu alındığı sinevizyon gösterimiyle başlayan konferans Ak Parti Kozluk İlçe Kadın kolları Başkanı Ayla Işık'ın açılış konuşmasıyla devam etti.
Ardından konuşan Gazeteci-Yazar Fatih Sevgili, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ-PKK işbirliği, Suriye Savaşı, Anayasa değişikliği, 17-25 Aralık Polis-Yargı Darbesi girişimi, Çözüm Süreci ve çukur siyasetine değindi.
"Akidevi birliğimizi ve vahdetimizi kaybettik"
1400 yıl önce İslam tarihindeki ilk darbe olan, Hz. Osman'a karşı yapılan darbenin sonuçlarıyla halen karşı karşıya olduklarını belirten Sevgili, "O gün Hz Osman'dan yana olanlar, darbecilerden yana olanlar…Ve o darbenin bir sonucu olarak Hz. Ali'ye yapılan suikast, ondan yana olanlar ve karşısında olanlar…Ve hepimizin hâlâ içini kanatan Kerbala'nın yanlıları ve karşıtları derken İslam Ümmeti, Ehlisünnet, Harici, Vahhabi, Rafızi, şucu bucu diye bölündü. Akidevi birliğimizi ve vahdetimizi kaybettik. Bu kadar yıldır İslam ümmeti, o darbenin sonucu olan Akidevi vahdetin parçalanmışlığını sonucunu tedavi edemedi. Bir kere daha ümmet vahdetini sağlayamadı akidevi olarak! Hâlâ Mezhepler, akidevi bölünmüşlüklerden birbirimizin kanını akıtmaya devam ediyoruz. Ve şüphesiz Hz. Osman'dan (ra) sonra İslam Milletinin başına gelen en büyük felaket en büyük darbe Sultan Abdulhamit Han'a yapılan darbedir." dedi.
Konuşmasının devamında, Çözüm Süreci ve HDP/PKK'nin çukur siyasetine değinen Sevgili, Çözüm Sürecinde PKK tarafından yolların kapatılarak onlarca kamyonun yakıldığını, kimlik araması yapıldığını, şehirde halktan haraç toplanıldığını, bir adamın hamile olan karısının gözünün önünde öldürüldüğünü ve tüm bunların Kürtlerin bölgelerinde yapıldığını belirtti.
Sevgili konuşmasına şöyle devam etti: "Halk, 'barışın kalıcı hale gelmesi, çözüm sürecinin devamı sana vermem gereken bir oyda ise buyur' dedi, sandıkları dolu dolu verdi. Seçim akşamı hatırlayın, izlemeyenleriniz varsa Youtube'a girip izlesin. Kandil'de bir savaş baronu çıkıp 'Bizim silahımız olmasaydı HDP yüzde 5 oy alamazdı! Bu milletin bize verdiği destektir. Milletin desteği yeterince oluşmuştur. Biz devrimci halk savaşı başlatıyoruz.' dedi ve çukur savaşının talimatlarını verdi."
Niçin "çukur savaşı" tabirini kullandığını açıklayan Sevgili, "Bu konuyu defalarca yazdık! Eğer bir kanal bir şehrin etrafına kazıldıysa, o kanalın amacı o şehrin mimarisini, tablosunu, namusunu, izzetini korumak içinse o kanalın adı hendektir! Hendek ise sünnettir. Ama eğer bir kanal bir şehrin içerisine kazıldıysa, o şehrin hastanesinin, okulunun, yaşlısının evinin kapısına kazıldıysa, içine bombalar yerleştirilip o şehrin izzeti, o şehrin mimarisi yıkıldıysa o hendek değil lağam çukurudur." değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.