Armağan: Ayasofya ibadete açılacak"

Armağan: Ayasofya ibadete açılacak"
Diyarbakır'da düzenlenen konferansta konuşan Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, Ayasofya'nın bağımsızlığın sembolü olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararnamesiyle 5189 sayılı kararnamenin iptal edilerek Ayasofya'nın ibadete açılacağını söyledi.

16 Nisan Pazar günü yapılacak referandumda evet çıkacağını belirten Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararnamesiyle 5189 sayılı kararname iptal edilerek Ayasofya'nın ibadete açılacağını söyledi.

Diyarbakır'da düzenlenen konferansta konuşan Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, Ayasofya'nın bağımsızlığın sembolü olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararnamesiyle 5189 sayılı kararnamenin iptal edilerek Ayasofya'nın ibadete açılacağına ifade etti.

15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması durumda Türkiye'nin bir vesayet rejimi tahkim edeceğini belirten Armağan, Türkiye'nin bölüneceği hesabı üzerine yapılan bir işgal girişimi olduğunu vurguladı.

Yunanistan'da Maria ismindeki bir televizyon yöneticinin kendisini aradığını ve kendisinin yazdığı Ayasofya entrikaları hakkında aralarında geçen diyaloğu aktaran Armağan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Geçen gün telefonum çaldı. 'Yunanistan'da yayın yapan Star televizyonundan arıyorum.' bozuk Türkçeyle Yunan olduğu anlaşılan biri arıyordu.  İlk defa Yunan televizyonunda biri arıyor. Dedim hayırdır ne var 'sizi canlı yayına bağlamak istiyoruz.' dedi. Merakım kabardı, 'En son aranacak kişiyim, nedir derdiniz.' dedim. Maria ismindeki bu televizyon yönetici bana 'Sizin Ayasofya entrikaları diye bir kitabınız çıkmış' dedi. Bakın Diyarbakır'dakiler duymadı ama Yunanistan'da, Atina'da bunun üzerine yayın yapmışlar, internet sitlerinde bu kitabı tartışmışlar. Diyorlar ki 'Türkler yine ayağı kalktı Ayasofya'yı cami yapmak için.'  adamların korkusuna bakın bir kitabın çıkmasından 'bunlar Ayasofya'yı açacaklar.' Bana sordukları 'Tayip Bey Cuma günü Ayasofya'da namaz kılacak mı? Bunu mu kastediyorsunuz' bu soruyu bana soruyorlar. Bende gerekli cevabı verdim."

"Yunan halkı, 30 bin kadınımızı dul bıraktı"

Yunanistan'ın Birinci Dünya Savaşından sonra Türkiye işgal etmesine ve binlerce insanın katletmesine de değindiğini belirten Armağan, "Ben de dedim ki Yunan halkı gelip te bu ülkeyi 3,5 yıl işgal etmedi mi? O Yunan halkı dediğiniz komşunuz 30 bin kadınımızı dul bırakmadı mı? 10 bin askerimizi şehit etmedi mi? yakmadı mı şehirlerimizi ve bunun üzerine barış antlaşması yaptık. Bunlar 7 yıl sonra Ankara'ya gelecek, bebek katili Venizelos kral protokolüyle ağırlanacak. Bebek katili Venizelos ülkemize 3,5 yıl kan kusturan, istiklal savaşı başlatan, işte İzmir'e Yunan askeri çıkartan yıllar sonra geliyor el ele dolaşıyoruz. Ankara'da balo veriliyor. Şapkasıyla soldan ikinci yanındaki hanımı Atatürk'ün kolunda dans ediyor. First lady olan Afet İnan, Venizelos'un kolunda olan balo veriliyor. Bu şehitlerimizin gazilerimizin kemikleri bu şekilde sızlatıyor." dedi.

Armağan, "İnönü Atina'ya gidiyor. Neye kadeh kaldırıyor, şehitlerimizin kemiklerine herhalde ve son nokta Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos eşiyle İstanbul'a geliyor ve kolundaki eşi değil Mevhibe İnönü'dür. Sokakta benim insanımım karşısında o bebek katili benim Başbakanımın karısı kolunda takip âdete bu milletle alay edercesine sokakta gösteriş yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Kâbe'yi tavla zarı diye anlatan kitaplar yazıldı"

1909 ve 1919 arasında bir imparatorluğun nasıl bozuk para gibi harcandığının herkes tarafından bilindiğini ifade eden Armağan, sözlerine şöyle devam etti:

"Nasıl bozuk para gibi harcandı hepimiz bunu biliyoruz. Mondros Mütarekesi ve arkasında da bu ülke nasıl bir karanlık içerisine yuvarlanmaya çalışıldı. Milli mücadele ve bunun arkasında kurulan devlete, adeta bu değerlerine karşı bir savaş açıldı. Tam dedik ki kurtulduk, bağımsızlığa kavuştuk, devletle bir araya geliyor derken ondan sonra başka bir süreç başladı. Halkı ve devleti bir birinden ayıran bir gelişme çıktı ortaya; '10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaşta' haşa yaratmak senin ne haddine, ama bunlar söylendi bunlar anlatıldı. Kâbe'yi tavla zarı diye anlatan kitaplar yazıldı. Bunları yaşadık ve bunların ne yaptığı biliyoruz."

"Ayasofya bağımsızlığımızın sembolüdür"

Armağan, "Türkiye bir kırılma noktasında bu vesayet düzeni bu vesayet rejimi bitecek mi? Devam edecek mi? Onlar açısından 15 Temmuz başarılı olsaydı, yeni bir vesayet rejimi Türkiye'de tahkim edecek ve devam ettirilecekti. Bu aslında Türkiye'nin bölüneceği hesabı üzerine yapılan bir işgal girişimiydi. Bunu da söyleyelim, bu ülkenin kahramanları bitmedi, ülkesine sahip çıkmayı başardı. Ama oyunun bozulması tam manasıyla bizim bu vesayetlerin sonunu getirecek adımların dikkatle ve kararlıkla atmamız gerekiyor. İşte Ayasofya açılması bu bakımdan çok önemlidir. Ayasofya 'şu dur bu dur tarihi önemi' hayır kardeşim Ayasofya bağımsızlığımızın sembolüdür. Bağımsızlığımızın önündeki engellerden birisi sembollük olarak Ayasofya'dır inşallah, 16 Nisan'da 'evet' çıkacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle 5189 sayılı kararname iptal edilerek Ayasofya ibadete açılacak." dedi. (Emrah Deniz, Abdurrahman Tetik-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.