Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Aşkar Hoca neden linçe maruz kaldı?

Aşkar Hoca neden linçe maruz kaldı?

Geçen hafta TRT 1’de Serdar Tuncer’in sunduğu “Ramazan Sevinci” programına katılan İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın konuşması olaylı bir şekilde gündeme oturdu.

Aşkar Hoca'nın katıldığı programı canlı olarak izledim. Programcı Tuncer, birkaç defa başka konularda 'yanlış anlaşılır' diye Aşkar Hoca'yı düzeltme ihtiyacı duydu. Ama açık söylemek gerekirse, kadınlarla ilgili laf arasında söylediği söze İslam düşmanlarının tepki göstermek için malzeme yapacaklarını bekliyordum. Lakin namaz ile ilgili konuşmasının olay yaratacağını program sırasında fark etmedim.

Aşkar konuşmasında, “...Alnı secdeye gelen varlık var mı insanın dışında? Namaz ergonomik, secde eden tek varlık insan.  Ben düz söyleyeyim, ayette de bunu söylüyor, ağır gelmesin. Yani namazı hayvanlar kılmaz. Namaz kılmayan da hayvandır. Bir dakika, biz öyle dedik ama Allah ‘Ondan da aşağı’ diyor. Kıyamete kadar namazı konuşacağız. ” dedi.

Peki İslam düşmanlığını meslek edinmiş kesimlerin Aşkar'a tepkilerini anladım da, kendilerini Müslüman gören fakat "Aşağılık kompeksi"nden kurtulamamış zavallı Müslümanların acınası tepkilerine bir anlam veremedim.

Diyanet ve TRT açıklama yapma gereği duydu. Ankara Üniversitesi soruşturma başlattı. Basında, siyasette vs. İLKHA, HÜR24 ve Doğruhaber dışında linç kampanyasına karşı çıkan pek olmadı maalesef.

En ilginç tepkide Başbakan Yıldırım'dan geldi. Başbakan Yıldırım yanında Cumhurbaşkanın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak varken, Aşkar'ın açıklamaları hakkında, "Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez. Böyle bir laf ettiyse saçmalamış, kısacası zırva... " diye konuştu.

Peki şimdi Sayın Yıldırım'a soruyorum: Sayın Cumhurbaşkanı belli kesimler için “…Kalpleri vardır kavrayıp anlamazlar, gözleri vardır görmezler, kulakları vardır işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar …” -A'raf:179- Ayetini hem de Arapçasını  kaç defa okudu. Şimdi bu söylemi üzerine aynı sözleri söyleme cesaretiniz var mı? Hem de damadının yanında söyleme cesaretiniz var mı Sayın Başbakan?

Biz İslam düşmanlarını anlarız da İslami camianın ve kendilerini Müslüman görenlerin aşırı ve akıl almaz tepkilerini anlayamayız. Kimse kusura bakmasın. İnancımıza her türlü hakaret yapılırken kimseden ses çıkmayacakta, Aşkar ayetten yola çıkarak bir şey söyleyecek ve linç edilecek. Bunu kabul etmiyoruz. Anlaşılan Muhafazakar kesimin kafasında hâla 28 Şubat devam ediyor. Bu kompleks ve korkaklıktan kurtulamadılar.

Hukukçu Yazar Emin Güneş ne güzel özetliyor: "İslamın bir hükmünün uygulanmasını devletten istediğimizde, devlet ve laik kesimlerden önce Müslümanlar karşı çıkıyor"  Bu nasıl bir Müslümanlık anlayışıdır ki, İslamın uygulanmasına 'radikallik' yaftasıyla karşı çıkılıyor. Bu kesimler, "aman rahatımız bozulmasın" derdinde olduklarından İslam düşmanlarından önce İslami taleplere karşı çıkıyorlar.

Peki, şimdi ne oldu! Öyle bir mahalle baskısı ve linç kampanyası oluşturuldu ki, artık TV ve basına çıkan ilahiyatçılar korkarak konuşuyor. 'Aman başım belaya girmesin' diye birçok konuyu ketmediyorlar. Helal olsun size ve sizin korkak anlayışınıza! ALLAH(CC) İslamı bu korkak ve kaypak Müslümanlardan kurtarsın!

Bir dönem AYM'nin başındaki Yekta Güngör Özden, “Laik olmayan insan değildir” dediğinde kimseden neden ses çıkmamıştı?

Hem sizler,"İnsan düşünen hayvandır", "İnsan konuşan hayvandır" demiyor muydunuz? Şimdi Aşkar, ayeti hatırlattığında niye bu kadar kudurdunuz?

Yazıyı bir kardeşimizin aktardığı yaşanmış bir olayla bitirelim:

Bir zamanlar Fatih Camii'nde tebessüm ettirici vaazlar veren Beşiktaşlı Cemal Hoca diye bir zat varmış. Bir gün Ramazanda vaaz ederken dışarıda oruç tutmayanları, namaz kılmayanları görüyor. Onlara bir şeyler demesi lazım amma direkt olarak bir şey demek istemiyor. Hoca cemaate dönerek, Öğle namazından önce abdestimi aldım, cübbemi giydim, kapıya da çıkarken hanımının bağırması üzerine eve koştum. "Hanım, yangın alarmı verir gibi ne bağırıyorsun öyle? dedim. Hanım, kedinin iftarlık pideleri yediğini söyledi. 'Bunun için mi feryad ettin?' deyince, hanım,"İlahi hoca, ben pideye mi acıyorum? Görmüyor musun, şu mübarek Ramazan gününde hayvan oruç tutmuyor, oruç? Ben hayvanın oruç yediğine kızıyorum, ona üzülüyorum." dedi.

Hoca da,"İlahi Hatun! Sen bilmiyor musun ki, hayvanlar oruç tutmaz, sen bilmiyor musun ki hayvanlar namaz kılmaz, sen bilmiyor musun ki, hayvanlar açık yerlerini örtme ihtiyacı duymazlar." Wesselam...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi