Bahçeli, Parti Grubu'nda konuştu

Bahçeli, Parti Grubu'nda konuştu
Kalp ameliyatından sonra bugün ilk kez MHP lideri Devlet Bahçeli MHP parti grubundaydı.

Gözler bugün MHP parti grubundaydı. Ameliyat sonrası ilk kez partililere seslenen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasını oturarak yaptı. Bahçeli konuşmasında önemli rakamlar verdi. 1 Temmuz'dan günümüze kadar 291 asker, polis ve korucunun şehit düştüğünü söyledi. Bahçeli, 1 Kasım seçimlerinden bu yana ise 102 asker, polis ve korucunun şehit düştüğüne dikkat çekti.

Başbakan Davutoğlu'nun Mardin'de açıkladığı 10 maddelik terörle mücadele eylem planını sert sözlerle eleştiren Bahçeli, 'Bu 10 maddelik açıklama PKK'yı Ankara'ya davet etmektir' dedi.

İşte Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının satır başları:

Sayın Cumhurbaşkanına, sayın başbakana, bakanlara, CHP liderine ve dualarıyla şahsıma güç veren milliyetçi hareketin kutlu neferlerine yürekten teşekkür ediyorum.

Bugünkü toplantımızın 47. kuruluş yıldönümümüze gelmesi önemli bir durumdur. Acze hiç düşmedik. MHP Türk milletinin ruh kökünde, Türklüğün binlerce yıllık engin deryasında doğmuştur.

8-9 Şubat tarihinde milliyetçilik bir kıvılcım almıştır. Dündar Taşer MHP'nin yeni bir yolun takipçisi olduğunu yıllar önce söylemiştir. Merhum Taşer, Türk'e zarar vermyene müsamaha, Türk'e destek olanı koruma şeklinde ifade etmişti.

Türklükle İslam arasındaki terkibi kader bildik. Merhum Türkeş Bey boşuna söylememiştir. Ülkücü bir insan çamurdan bir insan gibidir. Biz hep daha yükseğini ortaya koyduk. Ülkümüzü göklerde parlayan yıldız gibi gördük. Tam 47 yıldır aşkla, sevdayla milletine hizmet etmektedir. Yarım asra yaklaşan yolculuğumuz ter temiz vicdanlar tarafından yoluna devam etmektedir. Bu yolda şehadet ve çile vardır. Vatan, bayrak sevgisinden kavrulmak vardır. Bu kavramlarla ters düşenler bizim gibi görünseler de bizim gibi olamazlar.

47 yıldır soygunlarla vurgunlarla savaşıyoruz. Yıldığımızı zannedenler bizi kendileri gibi sanan korkaklardır. Akıl ve kararımıza ket vuracak kötümserlik seline kapılmadık. Ülkülerimizin duldasında yaralarımızı sara sara omuz verdiğimiz şehit tabutları altında bu aziz davanın hedefine varacağına güvendik.

Sofrasına oturup ekmeğini yediğimiz bu vatanın toprağına yeri geldi kefensiz girdik. Ne söylediysek oldu! Allah'a şükürler olsun ki yneilip mahçubiyet yaşamadık. Biz gücümüzü tarihimizden aldık. Artık haklı çıkmak kafi gelmiyor. Haklıysak ki öyleyiz hakkımızı da söke söke almasını bileceğiz..

Ülkü davası ilkesiz ellere bırakılmayacaktır. Milyonlarca üç hilal sevdalısı bu partinin gerçek sahibidir.

HÜKÜMETİN AKLI KARIŞIK POLİTİKALARI KARANLIK

Maalesef Türkiye'de siyaset alabora olmuştur. Hükümetin aklı karışık politikalar karanlıktır. Türkiye'de bir yönetim boşluğu vardır. Milli güvenliğimiz alarm vermektedir. Sur ve Cizre'de şehit haberleri geliyor. Analarımız her gün ağlıyor. Terör örgütü bölgeye silah ve bomba saklamışken bu hükümet fiili işgale nasıl göz yummuştur? Cizre'ye Sur'a iyice yerleşip cinayet planları yapılırken bu ülkeyi yönetenler nereye sinmiştir? Keskin nişancılar yüksek binalardan ateş açıyorlar diyorlar... Ayn El Arap'tan terörist geçişlerinin olduğunu iddia ediyorlar. Haraç almaları, sözde mahkemeler kurmaları, pusu atmaları... Cizre'de bir bodrumdaki teröristlerin kurtarılması için HDP'lileri kin kusuyorlar. Tamam da bunlar oluyorken AKP hükümeti neredeydi? Başbakan hangi salonda konuşuyordu? Ya Cumhurbaşkanı ne yapıyordu? Ben söyleyeyim, milleti kutuplaştırmak için hesaplar yapıyor, yeni anayasa için rota çiziyordu. Başkanlık çetelesi tutuyordu. PKK kan dökerne Erdoğan Peru'ya Senagal'e uçuyordu. Hatta zırhlı makam araçlarını okyanusun üzerinden uçuruyordu.

ERDOĞAN VE ARINÇ'IN ZAT POLEMİĞİ

7 Ocak ayından şu ana kadar 56 kardeşimiz şehit düştü. Evvela şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye yanıyor, yıkılıyor. Terörle mücadele kararlılıkla devam etsin diyoruz ama hükümetin kafasında hala soru işaretleri görüyoruz. Çözüm süreci komadaki PKK'ya yaramış ve büyümelerine neden olmuştur. Sokak savaşı çıkmışsa bunun gerisinde Oslo'da verilen sözler vardır, İmralı'da kurulan masa vardır. Dolmabahçe sarayında AKP PKK buluşmasıyla ilan edilen kanlı mutabakatın sonuçları Cizre'de Sur'da görülmüştür. Erdoğan bu mutabakatı kabul etmiyordu. 10 maddelik ihanet metnini Erdoğan işler sarpa sarınca tepki gösteriyordu. Erdoğan haberim yok diyordu. Ancak sayın Bülent Arınç Erdoğan'ın haberi vardı diyerek malumun ilanını yapmıştır. Erdoğan da okyanusun öte yanında cevap vermiş ve o zat dürüst değil diye cevap vermiştir.

Türk milleti sabırlıdır. İnanıyorum ki gerekenei yapmak için uygun zamanı bekliyordur.Ortadoğu'daki vekalet savaşları her geçen gün daha da şiddetleniyor. Koskoca bir tarih gözümüzün önünde infaz edilmektedir. selefi ve paramilitar güçler emperyalizme tetikçilik yapmaktadır. Karşımızda herkesin herkesi öldürdüğü bir coğrafya vardır.

AKP'NİN DIŞ POLİTİKASI İMHA OLMUŞTUR

Rusya bombardımıyla deteklenen Esad güçleri Halep'i ablukaya almıştır. Yeni bir mülteci dalgası sınırlarımıza doğru yönelmiştir. Merkel'in derdi de bu mülteci sağınağına ülkemizi kalkan yapmaktır. Sayıları 3 milyonu bulan mülteciler dengemizi olumsuz derecede etkilemiştir. AKP'nin dış politikası geri tepmiş ve imha olmuştur. AKP hükümeti mutlaka tedbir geliştirmek zorundadır. PKK müttefiklerimizden silah alarak polislerimizi askerlerimizi şehit etmektedirler. Biden'in yüzüne bu gerçeği vuramayanların sitemleri inandırıcı değildir. Obama'nın özel temsilcisinin YPG'den plaket alması nasıl bir oyun içinde olunduğunu ortaya koymaktadır. Hedef Suriye'den sonra Türkiye'dir.

LAWRENC MEZARINDAN KALKSA ANCAK SENİN GİBİ KONUŞUR

Mardindeki 10 madde ile Dolmabahçe'deki 10 maddenin amacı birdir. Davutoğlu'nun konuşması tepeden tırnağa defoludur. Sözlerinin hangi kısmını onaralım? Davutoğlu Mardin'de PKK'ya zeytin dalı uzatmıştır. Alparslan'ın ordusunda bir Kürt olmakla Selahattin Eyyubi'nin ordusunda bir Türk olmak arasında bir fark var mı diyor? Cevap vereyim size kadar bu ayrım hiç kimsenin aklına gelmemişti? Mardin konuşmasını Lawrenc mezarından kalkıp konuşsa ancak senin gibi konuşur.

O ZAMAN DA ŞİVAN PERVER Mİ DİNLİYORDUN?

Başbakan bakanlarına bile etnik kimlik merceğiyle bakan bir başbakan. Anadolu kültürü diyor Türk kültürünü inkar ediyor. Davutoğlu haçlılardan dert yanıyor ama bunlara da taş çıkartıyor. Sayın Davutoğlu senin dilin ne söylüyor? Hiç mi sosyloji okumadın? O zaman da Şivan Perver'i mi dinliyordun? Erdoğan odaklı devlet anlayışını siz insan odaklı devlet anlayışı mı sanıyorsunuz?

Yerel yönetimlerin yetkilerini genişleteceğiz diyor. İstişare yönetimi diyor. Ankara'da masa kuracağız diyor. PKK'yı Ankara'ya davet ediyor. Freni patlamış contaları yanmış kamyon gibi. Çükür kazacağınıza gelin yeni anayasa yapalım diyor serok Ahmet. Mardin'de PKK'yı açıkça masaya davet etmiştir. Milli ve üniter devletimiz linç edilmektedir. AKP hiç bir şeyden ders almamıştır. AKP PKK'ya ateşkes teklifini ilan etmiştir. Sayın dAvutoğlu bilesin ki bu vatan Türk vatanıdır. Alparslan Türk'tür ve canları pahasına bu toprakları Türkleştirmiştir. Bu topraklarda Mezapotamya çocukları değil Türk çocukları vardır.

Sayın Davutoğlu'na tavsiyem; millete kalben tekrar bakması , kendisine yeni baştan okuma listesi çıkarması, bölücülüğe karşı bağışıklık kazanmasıdır.

Kaynak:Posta

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.