Bahçıvan: “Fabrikalarımızın kapılarını gençlere açmalıyız"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Nesiller arasında üretim kültürünün devamlılığı için sanayiciler olarak fabrikalarımızın kapılarını gençlere açmalıyız. Gençler, desteğimizle ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu gerçek girişimcilere dönüşecek” dedi.
Bahçıvan: “Türkiye’de geçen yıl 103 milyon dolar erken aşama yatırımı yapıldı. İstanbul da eşsiz potansiyeli ile dünyanın start up merkezi olabilir. Tüm paydaşlar olarak, finansman, girişimci ve teşvikler gibi tüm yönleri ele alan bir yol haritası belirlememiz gerekiyor.”
İstanbul Sanayi Odası (İSO), katma değeri yüksek ve üretim odaklı girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine önem veren vizyonu ile bir yeniliğe daha imza attı. İSO KOZA Hızlandırma Programında 13 girişime çeşitli eğitim ve danışmanlık imkanı sunan İSO, şimdi de desteklediği bu girişimcileri sanayicilerle buluşturdu. Bu kapsamda düzenlenen İSO Koza-İTÜ Çekirdek Girişimleri ile Meslek Komiteleri Ortak Toplantısında, “Türkiye Girişimcilik Ekosistemi” ve “Türkiye’de Melek Yatırımcılık ve Fırsatlar” panelleri ile girişim konuları irdelenirken, İSO KOZA Girişimcileri de tanıtım sunumları gerçekleştirdi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, açılış konuşmasında düzenledikleri toplantının nesiller arasında üretim kültürünün devamlılığını sağlamak açısından önemli bir fırsat sunduğuna dikkat çekerek “Biz sanayiciler fabrikalarımızın kapılarını gençlere açmalıyız. Sanayimizin ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insanlara yol gösterme çabaları sayesinde gençlerimiz, biz sanayicilerin desteğiyle ülkemizin gerçekten çok ihtiyaç duyduğu gerçek girişimcilere dönüşecek” dedi.
ABD’nin ağırlık merkezinin Wall Street’ten Silikon Vadisine kaydıran Microsoft, Google, Apple, Uber ve Tesla girişimlerin tamamında, bilgiyi ticarileştirme fikrinin etrafında gerekli insan kaynağı, finansman ve diğer kaynakların organize olduğuna dikkat çeken Erdal Bahçıvan “Bu girişimlerin çoğunluğuna ev sahipliği yapan Kaliforniya 2,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklük ile dünyanın 6. büyük ekonomisi. Silikon Vadisi, bilgi ekonomisi ya da dijital ekonomi olarak adlandırılan bu yeni düzenin her ne kadar merkezi gibi görünse de hem Avrupa’da hem Asya’da start-up ekosisteminin hızla geliştiği çok önemli şehirler var. Londra, Berlin, Paris, Lizbon, Barselona gibi şehirler bu alanda öne çıktı. Bu şehirler, üniversitelerinden iş dünyasına, belediyesinden kamu kurumlarına kadar tüm paydaşları ile şehrin start-up kültürünü geliştirme adına birlikte eşgüdüm içinde çalışmanın güzel bir örneğini sergiliyor. Start-up’lara yapılan yatırım miktarı açısından Türkiye de 2017’de başarılı bir yıl geçirdi ve 103 milyon dolar erken aşama yatırımı yapıldı” dedi.
İstanbul start up merkezi olmaya aday
İstanbul’un da sahip olduğu eşsiz potansiyel ile dünyanın startup merkezi şehirlerden biri olmaması konusunda hiçbir neden bulunmadığına dikkat çeken Bahçıvan, “İstanbul’un startup merkezlerinden biri olabilmesi için tüm paydaşlar olarak, finansman, girişimci ve teşvikler de dahil olmak üzere tüm yönlerini ele alan bir yol haritası belirlememiz gerekiyor. Söz konusu bu yol haritası ülkemiz girişimcileri için kritik bir önem arz ediyor. Bunun bir an önce hayata geçmesi gerekiyor” dedi.
Bahçıvan, ayrıca üniversitelere bağlı kuluçka merkezleri sıralamasında Dünya’da 3. Avrupa’da ise 2. olan İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezinin İstanbul Startup ekosisteminin bugünlere gelmesinde en önemli paydaşlardan biri olduğunu da belirterek “İSO olarak biz de İTÜ Çekirdek’in paydaşlarından biri olduğumuz için gurur duyuyoruz” dedi. Erdal Bahçıvan, İSO KOZA programında mevcut hızlandırma programlarından farklı olarak sanayi firmalarını sürece dahil ettiklerini, sekiz haftalık yoğun bir maratonda 13 girişimciye sanayici mentörlüğü, müşteri ve tedarikçi eşleştirmeleri, finans, pazarlama, strateji konularında eğitim, danışmanlık ve önemli kongrelere katılım imkanı sağladıklarını da kaydetti.
Toplantıda Türkiye Girişimcilik Ekosistemi Hakkında Güncel Veriler başlıklı bir konuşma yapan Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü İhsan Elgin de “Avrupa’da artık kişi başına düşen girişim yatırım miktarı ölçülüyor. Örneğin Birleşik Krallık’ta bu rakam 128 dolar. Türkiye’de 1 dolar. Ama Türkiye’nin bu konuda coğrafi olarak avantajı çok fazla. Türkiye’de 2017 yılında erken dönem yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 102 arttı” dedi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.