Bakan Bozkır'da gündeme dair önemli açıklamalar
Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, 24 TV muhabiri Ebru Doğan'ın sorularını yanıtladı. Bozkır, AB ilişkilerinden mültecilerin durumuna, vize muafiyetinden teröre ilişkin bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Bozkır'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Uzun zaman aradan sonra Türkiye AB aldığı kararlar Avrupa Birliği zirvesine yansıdır. Daha önce bildirilerle ortaya çıkan anlaşma ve mutabakatlar legal olarak Avrupa Birliği'nin kararı haline geldi. Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması ve çok önemli bir paket üzerinde mutabakata varılması önemlidir.
AB GÖÇMEN SORUNU VE TERÖRÜ TÜRKİYESİZ ÇÖZEMEZ
AB'nin karşı karşıya olduğu bir tanesi düzensiz göçle mücadele bir tanesi de terörle mücadele. Bu sorunun çözümünde Türkiye'siz adım atılması mümkün değil. Öyle önemli sorunla karşı karşıyayız ki, AB'nin temelini teşkil eden Şengen gibi temel direklerin sarsıldığı bir ortamdayız. Türkiye'nin 7 Mart'ta ortaya attığı AB'yi şaşırtan çok önemli hamleydi. Özetle düzensiz göçmen olarak Yunan adalarına ulaşan kişiler 20 Mart itibarıyla kayıt altına alınıyor. Bu kişileri Türkiye 4 Nisan'dan itibaren geriye almaya başlayacak. Geri alınan her göçmen için Suriyeli kardeşlerimizin bulunduğu kamplardan 1 kişi AB'ye gidecek.
BURADAKİ AMAÇ DÜZENSİZ GÖÇÜN KAYNAĞINI KURUTMAK
Buradaki hedef düzensiz göçün kaynağını kurutmak. İnsanlar legal olarak gitme şanslarının olmadığını anlayınca oraya gitmeyeceklerdir. Bunun için önlemdir. Bunun kamuoyumuza izahı, AB'nin kendi kamuoyuna izahı gereken noktalar vardır. Bize para göndermeniz bir şey ifade etmez, bizi AB ailesi içinde hissettirin ki, bu kararları birlikte alalım, sıkıntıları birlikte paylaşalım.
TÜRKİYE'DE GÖÇMEN SAYISINDA ARTIŞ OLMAYACAK
Dünyada 6 milyar euroluk bir ekonomiden bahsediyoruz. Silah, narkotik kaçakçılığı yapan şebekeler burada böyle bir imkan görünce çaresiz insanlardan para kazanma mekanizmaları oluşturdular. Oraya giden göçmen hemen geri gönderileceğini görürse vazgeçer. Bu teklif önemliydi ve hemen kabul gördü. İnşallah Türkiye'de göçmen sayısında olmayacak, mevcut Suriyelilerin sayısında azalma da olmayacak.
TÜRKİYE'DEKİ GÖÇMENLER İYİ ŞARTLARA KAVUŞACAK
Artık insanların boğulduğu manzaralar olmayacak. Türkiye'deki göçmenlerin daha iyi şartlara kavuşması sözkonusudur. 3 milyar Euro Suriyeli kardeşlerimiz için gönderilecektir. Bunların okul ve konut altyapı, kanalizasyon imkanları için kullanılacaktır. Suriye'de güvenli bölgeler tahsis edilir, buradan yüzbinlerce misafirimiz oraya gönderilirse sorunun çözümü için çok önemli bir adım atmış oluruz.
AVRUPA'DAN PARANIN TAMAMININ GELMESİ LAZIMDIR
Bu parayla AB bir anlamda vicdan borcunu yerine getirmiş olacak. Onun için bu paranın hemen gelmesi lazım. Bu para AB tarafından uluslararası kuruluşlar tarafından yollandığında yüzde 15 komisyon alınıyor. Biz dedik ki, 'Bu parayı Kızılay'a veya AFAD'a verin. Bu kuruluşlar komisyon almıyorlar. Paranın tamamı Suriyeli kardeşlerim için harcanır. İsterseniz bazı kampları siz yönetin, harcamaları siz yönetin. AB gelsin masrafları üstlensin, altyapı tesislerin yapımı olsun, hastane olsun, okul olsun'.
TÜRKİYE 6 AYDA BİR KENT KURMA KAPASİTESİNE SAHİP
Biz 6 ayda bir şehir kurma kapasitesine sahibiz. Van depreminden sonra bunu gördük. Bunu AB'ye bırakırsak 1 senede bir okul bile yapılamaz. İnşallah bu para Kızılay ve AFAD'a verilecek. 3 ay içinde bu paranın Türkiye'ye geldiğinin görülmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti onlara çalışma izni verdi. Şu anda eğitim ihtiyaçları var. 250 bin kişinin bu ihtiyacını karşılıyoruz.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN DEĞERLİ ÖNERİLERİYLE BU AŞAMAYA GELDİK
Bu anlaşma Türkiye ile müzakere sürecinin ilerlemesini kapsıyor, vizenin Haziran ayında kalkmasını kapsıyor, Gümrük Birliği'nin güncellemesini kapsıyor. Enerji, ekonomi alanında işbirliğini kapsıyor. Çok önemli bir anlaşmanın paketidir bu, kazan kazan anlayışıyla sürdürülmüştür. Sayın Başbakanımızın tabiriyle daha çok kazan, daha çok kazan diyerek ifade etmek mümkündür. Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekten uygulaması mümkün değerli önerileriyle buralara geldik.
MUHALEFET BİZİMLE İŞBİRLİĞİ YAPARSA BU YASALAR KOLAY GEÇER
Türkiye AB'yi yıllardan beri şaşırtarak bu süreçte ilerliyor. Kopenhag kriterlerini tahmin etmezlerken bu noktaya geldik. Pek çok Avrupa ülkesi Türkiye'nin 72 kriteri yerine getiremeyeceğini düşünüyordu. TBMM'ye sevkedilen yasalar var, muhalefetle işbirliği yaparsa bunu çok kolay geçirebiliriz.
VİZENİN KALKMA ONURUNU BÜTÜN MECLİS PAYLAŞMALIDIR
Biz istiyoruz ki, vizenin kalkmasının onurunu bütün Meclis paylaşsın. Muhalefet bu yasalara destek vermezse biz AK Parti olarak bunları çıkarırız, o zaman vizenin kalkma onuru AK Parti'ye ait olacaktır. Pazartesi akşamı Bakanlar Kurulu 11,5 saat sürdü. Herkes ne yapacağını biliyor. Nisan sonu bunlar tamamlanacak. Vizenin Haziran sonuna kadar kalkması için komisyonun 4 Mayıs'ta kalkabileceği kararını alması gerekiyor. Biz üzerimize düşeni yapacağız. Bu kararı alırken Avrupa Parlamentosu Başkanı, Komisyon Başkanı, 28 ülkenin devlet başkanı oradaydı. Bizim temennimiz vizenin kalkacağı yolunda. İnşallah Haziran sonunda vize kalkacak.
KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜYLE 15 FASIL YENİDEN AÇILIR
33. fasıl aslında normal olarak üyeliğe yaklaşıldığında açılan fasıldır. Burada ilk defa Fransa'nın eskiden bloke ettiği bir faslı açıyoruz. 5 fasıldan 3'nün blokajı kaldırıldığı için Fransa'ya teşekkür ediyoruz. Maalesef 6 faslı bloke eden bir başka AB üyesi ülkenin lideri bu sorumluluğu göstermediği için o fasılları açamıyoruz. İnşallah Kıbrıs sorununun çözüldüğünde 14-15 faslı açmış oluruz.
BELÇİKA'NIN PKK'YA ÇADIR KURMA İZNİ VERMESİNE ÜZÜLDÜK
AB ile AB münferit ülkelerini ayırmak lazım. PKK AB'nin terör örgütü listesindedir. Bazı ülkeler bu ayrımı yapıyor. Bana az zarar verene dokunmayayım diyor. Ankara'da meydana gelen bir saldırıyı PYD militanı olan canlı bomba gerçekleştirdi. İkinci saldırıyı PKK militanı gerçekleştirdi. İstanbul'da DEAŞ militanı gerçekleştirdi. Brüksel'de DEAŞ'lı canlı bombalar gerçekleştirdi. ABD Konsolosluğu'na DHKP/C militanı olabiliyor. Bu ayrımı yapmaması lazım ülkelerin. Avrupa Konseyi günlerinde içimizin kan ağladığı, insanlarımız öldüğü bir dönemde Belçika Hükümeti'nin kanlı PKK terör örgütünün bir çadırda temsil edildiği bayraklarla buna izin vermesini üzüntüyle karşıladık.
BRÜKSEL'DEKİ ACIYI BELÇİKA HÜKÜMETİYLE PAYLAŞTIK
Ama oh olsun, iyi oldu diyecek konumda değiliz. Bu şekilde hiçbir Türk vatandaşı ve Türk yetkilisi olmamıştır. İnsan hayatı her şeyin önündedir. Dolayısıyla biz de bu üzüntümüzü, Belçika hükümetiyle yaşadığımız görüş ayrılığına rağmen ilk mesaj gönderen ben oldum, bakanlarımız oldu Cumhurbaşkanımız Belçika Kralı'nı aradı. Bu acıyı Belçikalılar'la paylaştık. Doğrusu da budur. Terörle mücadelede birlikte hareket etmezsek, terör amacına ulaşır. Amacımız terörün bizi korkutmasını önlemektir. Biz biraradalıkla terörün saldığı korkuyu önleyebilirsek, terör zaten amacına ulaşmamış olur. Zor günlerde bu dayanışmayı göstereceğimizden eminiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.