Bakır levhaları eşsiz tabloya dönüştürüyor
Diyarbakır’da bakırcılık mesleğini yapan Hasan Barakacı, emek ve sabırla işlediği bakır levhaları, kültür varlıklarının bulunduğu birer eşsiz tabloya dönüştürüyor.
Teknoloji ve endüstrisinin gelişmesiyle birlikte yok olmayla yüz yüze kalan bakırcılığı Tarihi Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkanında yaşatan Hasan Barakacı, tüm zorluklarına rağmen 25 yıldır mesleğini zevkle yaptığını belirtti.
Eskiden bakırın mutfak araç gereçlerinde kullanıldığını hatırlatan Barakacı, bakırın artık süs eşyaları ya da tabloda kullanıldığına işaret etti.
Mesleğe 10 yaşında başladığını dile getiren Barakacı, “Bakırcılık mesleğime Siirtli bir ustanın yanında başladım. Yaklaşık 25 yıldır bakırcılık yapıyorum. Bakırcılık eskiden mutfak aracı üzerine kuruluydu, şu anda ise genelde süs amaçlı olarak kullanılıyor. Bakır tava ve cezve kullananlar da oluyor. Her kesimden insanlar burada bakır ürünlerinden alıyor. Burada yerli turistler alışveriş yapıyor, yabancı turistler zaten bakırdan anlamıyor.” dedi.
“Emeğimizin karşılığını alamıyoruz”
Diyarbakır’da bu işi yapanların azaldığını söyleyen Barakacı, “Şu anda elimde yaptığım iş tablodur. Bu tablo 5-6 aşamadan geçiyor. Üzerine istenildiği zaman isim de yazıyoruz. Verdiğimiz emeğin karşılığını alamıyoruz. Bakır pahalı oluyor genelde, ondan dolayı müşteriler sanki bakır değilde bir çelik alıyormuş gözüyle bakıra bakıyor.” ifadelerini kullandı.
“Eskiden bu meslek parlak bir meslekti, bir süre bu meslek durdu ama bu son yıllarda yine popüler olmaya başladı”
Bakırcılık mesleğinin son yıllarda popüler olduğuna vurgu yapan Barakacı sözlerine şöyle devam etti:
“Diyarbakır’da bu meslek iyidir. Eski ustalar kalmadı, eskiden buralarda Ermeni ustalar vardı. O eski ustalar ya öldüler, ya da Diyarbakır’ı terk ettiler. Şimdiki ustaların hepsi yenidir. Bu meslekle ilgili kaygılarımız yok. İnşallah bu meslek daha da iyi olacak. Eskiden bu meslek parlak bir meslekti bir süre bu meslek durdu ama bu son yıllarda yine popüler olmaya başladı, inşallah böyle devam eder. Satışlar şu anda durgundur. Sur olaylarından dolayı kimse eskisi gibi Sur’a giriş yapmıyor. Bir de Sur’da şu anda inşaat alanı çok. Araç girmiyor Sur’a. Araç girmeyen yere insan da girmez.”
“Öyle tablo var ki 2-3 gün yapımı sürüyor”
Bir tabloyu yapmanın en az 5-6 saatini aldığını dile getiren Barakacı, “Emek verdiğim bir eseri kendi gözümde iyi görüyorum. Bir yere gittiğimde kendi eserimi tanıyorum. Çünkü işçiliği ve çekiç darbeleri kendini gösteriyor. Bir tablo işçiliğine göre vakit alır. Bir tablonun yapımı en az 5-6 saat sürer, öyle tablo var ki 2-3 gün bile yapımı sürüyor. Bu süre işçiliğine göre değişiyor.” diye konuştu.
Diyarbakır ile özdeşleşen bakırcılık mesleğinin tanıtımının yapılmadığından yakınan Barakacı, “Bunun tanıtılması için öncelikle valilik, belediye, iş adamları ve sanatçıların reklam yapması lazım ama Diyarbakır’da reklam yok. Bir yerin reklamı olmayınca iş de olmaz, insanlar da gelmez. Bu mesleği çocuklarıma göstermem. Biz bir şey anlamadık ki çocuklarımız bu mesleği yapsın. Bu meslek biz ölene kadardır. Ondan sonra olmaz. Bu işin kirliliği çok olduğu için işçi çalışmıyor. Bu iş zevklidir. Her zaman değişik değişik şeyler yapıyorsun. Böyle olunca da zevkle bu işi yapıyoruz. İnşallah milletin talebi bakıra yönelir.” İfadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.