Başbakan Yıldırım TBMM Grup toplantısında konuşuyor!
Başbakan Yıldırım, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor...
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Can alan, kan döken terör örgütlerini lanetliyorum. Dün PKK tarafından şehit edilen polislerimiz, evvelsi gün Beytüşşebab Örgütü Başkanımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bütün teşkilatlarımızın başısağolsun. Dün Diyarbakır'da trafik denetle görevini yapan polis kardeşlerimize bomba yüklü kamyonla saldırdılar. Saldırıda polislerimiz şehit oldu, sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetti.
"İRAN, SURİYE, TÜRKİYE'DEN TOPRAK KOPARMAK İSTİYORLAR"
'Bölge halkının sorunları, bizim sorunlarımız' diyen PKK ve onun uzantıları kan dökmeden geri durmadı. PKK'nın Kürt sorunu diye bir sorunu yok, olsa olsa Kürt vatandaşlarımızın PKK gibi bir sorunu var. Bizim görevimiz de bu sorunu ortadan kaldırmak. Bu eli kanlı terör örgütünü aramızdan uzaklaştırmak. Aracıya, tefeciye, kanlı örgütlere ihtiyaç yok, bunlar ne yerli, ne milli. Bunların üst aklı dışarıda. Aynen FETÖ terör örgütü gibi. Bunlar yukarıda çatı gibi birleşiyor. Milletimiz bunu iyice bilmeli.
Buradaki oyunun adını doğru koymamız lazım. Burada Türkyie'nin geleceği, kardeşliği, toprak bütünlüğü, üniter devlet yapımız, tek bayrak, tek devlet, tek vatan prensipleri yok. Ne var, İran'dan, Suriye'den, Türkiye'den toprak kopararak bölgede istikrarsızlığı sağlamak.
Bunun için çok uğraştılar. Gerek 15 Temmuz'dan önce, gerek sonra bu terör örgütleri bir araya gelip plan yaptılar. 15 Temmuz oldu, öncesi her şeyi mükemmel şekilde yaptılarının, dönüşünün olmadığına karar verdiler. Plan Recep Tayyip Erdoğan'ı halletmek, milleti birbirine düşürmek. Daha sonra kurtarıcı gibi gelip, bu kardeş kavgasını sonu gelmez duruma dönüştürmek. Hesap buydu. 15 Temmuz gecesi, onların hesabının üzerinde bir hesap olduğunu hesap edemediler. 15 Temmuz, milletle onların seçtiği hükümetin ne kadar beraber olduğunu, ne kadar kenetlendiğini bir kez daha dünyaya gösterdi.
"İDAMDAN DAHA BÜYÜK ÖLÜMLER VAR"
15 Temmuz sabahı dostlarımız şaşkın, beklemiyorlardı. Birbirlerini kutlarken bir şaşkınlık. Başladılar, darbeyi kınama yerine, darbecilerin nerede hata yaptıklarını anlatmaya başladılar. Sonunda da bir dahaki sefer darbede başarısız olmamak için '10 altın kural' açıkladılar. 10 değil, 100 bin kuralınız olsa da millet var karşınızda. Yağma yok, FETÖ gelecek hesap verecek. Şehitlerimizin kanını döken herkesten hesap sorulacak. Hesabı sorarken intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, Türk adaleti hesap soracak. Kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. İdam bir sefer ölümdür ama ölümden daha büyük ölümler var onlar için.
FETÖ darbe girişiminden sonra kanlı yüzünü gösteren PKK terör örgütü başındaki baronlar bu kanın hesabını verecekler. Türkiye düşmanlarının kurdukları her türlü tezgah bozulacak. Kiralık ruhlar, katiller en ağır şekilde adalette hesabını vermeye başladılar. Bu ülke için can veren şehitlerin, vatanımızdır, ülkemizdir, ay yıldızlı bayrağımızdır. Şehitlerimizin emanetine gözümüz gibi bakacağız.
14 yıldır bu Gazi Meclis çatısı altında toplanan AK Parti aşkla, şevkle hizmet etmeye devam edecek. AK Parti Türkiye'nin partisidir, 79 milyon vatandaşımızın partisidir. AK Parti davası, millet davasıdır.
"MERKEZ BANKASI REZERVLERİ 126 MİLYAR DOLARA ÇIKTI"
Geçtiğimiz hafta yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Şehit ve gazilerimizi daha yakından tanımak ve onlar için hazırlanan projeleri değerlendirdik. İhtiyaçlarına göre gerekli düzenlemeleri yaptık. Çankaya Köşkü'den TİM üyelerini kabul ettik. İşsizliğe dair istatistikler yayınlandı. İşgücüne katılım yüzde 52,5'la rekor düzeye ulaştı. Terör gelmiş, darbe girişimi olmuş hiç ama hiç ekonomimiz zerre etkilenmiyor. Ekonomik göstergelerimiz 15 Temmuz öncesinden daha iyi durumda. Merkez Bankamız, asla bir kuruş piyasaya verme ihtiyacında duymadı. Merkez Bankası rezervleri 120 milyardan, 126 milyar dolara çıktı. Türkiye'de darbe olacak, ekonomide istikrar bozulacak, Türkiye'den paralar çıkacak diyorlardı ya, hepsi koca yalan. Dün Türkiye'ye giren para miktarı çıkandan 1 milyar dolar daha fazla. Yatırım yapılacak ülke hala Türkiye.
10 Ağustos akşamı, 27 gün boyunca devam eden demokrasi nöbetlerinin finalini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde gerçekleştirdik. 10 Ağustos 2014'te Recep Tayyip Erdoğan vatandaşın oylarıyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu.
İCRAATLAR VE REFORMLAR
Ekonomi canlandırmak için teşvik primleri hazırladık. Çek sistemindeki düzenlemeler, işadamlarına hususi pasaport verilmesi, şirket kuruluş-tasfiye işlemlerinin basitleştirilmesi, damga vergisi gibi maliyetlerinin kaldırılması. BES yasalaştı, buna göre, artık vatandaş geleceğe yatırım yapacak ve tasarruflarımızı artıracağız. 10 yıl içinde vatandaş devletin de katkısıyla 90 milyar liralık bir tasarruf sağlayacak. Paraya erişimi kolaylaştırmak, yatırımları artırmak için Kalkınma Bankası ve Eximbank'ın sermayesini güçlendiriyoruz. Taşınır malların teminatı mümkün olacak. Bu yıllardan beri konuşulurdu ama hayata geçmezdi, nihayet Meclis'e geliyor. Ümit ederim ki en kısa sürede yasalaşır. Gümrük vergilerinde, kurumlar vergilerinde reformlar yapıyoruz. Türkiye için üretmeye, Türkiye'ye güvenmeye devam edin. Önünüzdeki engelleri tek tek kaldırıyoruz.
Geçen hafta bütün medya organları temsilcileriyle bir araya geldik. 15 Temmuz gecesi milletimiz yanı sıra en büyük görevlerden birini medya yaptı. Demokrasimizin geleceği için canlarını ortaya koydular ve darbecilere direndiler ve Türkiye'nin geleceğinin aydınlanmasında emek gösterdiler. Hepsine bir kez daha teşekkür ediyoruz. En büyük teşekkür Gazi Meclis'i aydınlatan milletvekillerimizin. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplatımızı yaptık.
AK PARTİ'NİN 15. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ
Demokrasi yolculuğu sergisini açtık. Partimizin 15. yıl kuruluş yıldönümü anma programını gerçekleştirdik. 15. yıldönümümüzde bütün kurucu kadrolarımızı bir araya getirdik. Kuruluş yıldönümümüzde bir kez daha gördük ki ilk günkü kadar azmimiz, kararlılığımız var. 15 yılda ülkemize olan sevdamız artmaya devam etti. Ülkemize sadece eserler kazandırmadık, canımızı verdik, kanımızı verdik, vermeye de devam edeceğiz. Hem hizmet yaptık, icraat yaptık, büyük eserler kazandırdık, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ettik. Her şey güllük gülistanlık değildi. Birini defediyoruz, birisi geliyor. Sizinle mi uğraşacağız? Baktık laf anlamıyorlar biz de gereğini yaptık. Önce cumhurbaşkanı seçeceğiz icat çıkardılar. Tilki fıstığı derler buna. AK Parti geldi, kural değişti. Ne olacak 367, öyle mi kardeşim ben sana 367'yi gösteririm. Vatandaş gereğini düşündü. Vatandaş işi bitirdi. Bunlar durmuyor. Şer odakları, vesayet odakları pes etmiyor. Bu sefer 'bu partiyi kapatalım' dediler. Oradan da yırttık. O da bitti, bu sefer yargı tarafında hareket başladı. Orada da bir vesayet doğdu, onu da kaldıralım diye yargı reformunu gündeme getirdik. Yargı vesayetini bitirdiğimizi zannediyorduk, meğerse katarı gitti, beteri geldi. FETÖ'nün adamları kafayı kaldırmaya başladılar. Siz buradaysanız, biz de buradayız. Sonra MİT operasyonu, sonra Gezi'de ortalığı karıştırma, sonra 17 Aralık, darbe teşebbüsü.
"17 ARALIK'TAN SONRA MAZERET YOK"
Yeni bir iş çıktı bize. Bu sefer bu FETÖ terör örgütüyle mücadele başka bir yere geldi. Bu mücadeleyi en kararlı bir şekilde 17 Aralıkla birlikte dile getiren ve bu tehlikeye dikkat çeken Recep Tayyip Erdoğan. O günlerde, bu mücadelenin büyüklüğünü ne yazık ki birçok kurum, birçok insan anlayamadı. 'Siz de fazla abartıyorsunuz. Bunlar böyle değil, bunlar kardeşimiz. Bunlar inançlı insanlar'. 15 Temmuz'da ne olduklarını millet gördü. Bu terör örgütü en büyük tahribatı ortak değerlerimizi, kutsallarımızı yok ettiler. Hayır için, daha iyi çocuklarımızın dinlerini öğrenmesi için yaptığımız fedakarlıkları, paraları yurt dışındaki ülkelerin siyasetçilerine lobi merkezlerine aktardılar. Kurban paralarını kirli emellerine harcadılar. Müslüman, diyanetinde, halis duygularla yardım eden vatandaşlarımızın bu işle alakası yok. Onları terör örgütüyle ayırıyoruz. Milletin parasını alıp, Türkiye'nin, vatandaşın aldığı silahları, tankları, topları vatandaşın üzerine kullananlardan hesap soracağız. 17 Aralık'tan sonra mazeret yok. Gün ışığı gibi emelleri ortaya çıktı. Mücadelemizi amansız şekilde devam ettireceğiz, yaşla kurunun birlikte yanmasına izin vermeyeceğiz. Suçlu ile suçsuzu ayırt edeceğiz. İşin kolay olmadığını herkes bilmeli. Sistem kapalı, içeride ne dönüyor anlamak kolay değil. Hiç tahmin etmediğiniz insanlar terör örgütünün abisi, ablası, imamı olarak çıkıyor. Kuvvet komutanlarını, Genelkurmay Başkanı'nı derdest edenler her zaman beraber olduğu özel kalemi. İşimizin zor olduğunu bilmenizi istiyoruz. Vatandaşımız tedirgin olmasın. Şirketleri değil, o şirketi kirli emelleri için, FETÖ terör örgütünün emelleri için kullananlar hesap verecek.
"KHK'LER KALICI OLMASI İÇİN MECLİS'E GELECEK"
Daha fazla ekonomiye, kalkınmaya, toplumun gelecek hayallerini gerçeğe dönüştürmeye vakit ayıralım. İşimizin başındayız. İş dünyamız her zamankinden daha güçlü destekle yanımızda. Çalışanlarımız ülkeye değer katıyor, yanımızda yer alıyor. Bakanlar Kurulumuz en hızlı şekilde sonuç almak için tedbirleri alıyor. Bundan sonra da KHK'ler olacak. Meclisimizde bunlar görüşülecek, Meclis onayından sonra kalıcı hale gelecek. Burada muhalefet partilerimizin eleştirilerinin makul olanlarını da dikkate alacağımızı ifade ettik.
Bu FETÖ örgütü sadece ülkemizi darbe girişimiyle, binbir türlü hileyle zor duruma düşürmediler. Sizlerin geleceğiyle de oynadılar. 2010 KPSS'de haksız yere 86 bin memurun bütün o imtihanda döktüğü teri de şaibeli hale getirdi. Mahkeme 2010'daki bütün memurların sınavını iptal etti. Ne yapacağız? Biz bunları tek tek inceleyeceğiz. Kim soruları çalmışsa, kim haksız yere kazanmışsa kulağından tuttuğumuz gibi atacağız. Aklının teriyle kazananların da haklarını koruyacağız.
15 Temmuz şehit ve gazilerimize ne yapsak haklarını ödeyemeyiz. Şehit ve gazilerimizle ilgili yeni bir düzenleme daha yapıyoruz. Bunlara aylık bağlanabilmesi için SGK borcu olmaması gereken saçma sapan bir kural vardı. Bu borçlar da siliniyor ve gerekli maaş bağlanıyor. Yarasının ölçüsü ne olursa olsun, onların gönlünü kazanmak bizim borcumuzdur. Tırnağı bile yaralanmışsa gazi olacak ve haklarda yararlanacaklar. Onlar Türkiye'nin geleceğini kurtardılar. Gazilerimize iş vereceğiz.
ESKİ ABD BÜYÜKELÇİSİNİN AÇIKLAMALARI
Dün gazetelerin bir tanesinde, ABD'nin önceki büyükelçilerinden bir tanesi 15 Temmuz darbe girişimi hakkında önemli ifşaatlarda bulunuyor. 'Erdoğan, Avrupa'da, ABD'de sevilmiyor' diyor. Başkalarının söylemediğini açıkça söylediği için takdir ettim adamı. Ülke isimleri vererek, diyor ki, 'Şu şu ülkeler bizim önümüzde eğiliyorlar, fakat bu Tayyip Erdoğan hiç bizi sallamıyor. Üstelik ne yanlış yaptıysak yüzümüze söylüyor.' Adamlara bak, bunlara yağcılık, yaltaklık yapacaksın o zaman makbul adam olacaksın. Yanlışlarını söyleyeceksin diktatör olacaksın öyle mi? Hadi oradan, hadi. Bu millet esaret altına girmeyen tek ulustur. Kimseyi de sömürmeyen tek millet vardır, Türk milletidir. Türkiye'de konuşurken, yargılarken geçmişinize bakın. Geçmişinizdeki o yüklerinize bir bakın. Ne kadar insanın kanına girdiğinize bakın. Sonra Türkiye'yi yargılayın. Ne o Tayyip Erdoğan, 'Dünya 5'ten büyüktür' demiş. Hoşunuza gitmedi mi?
Sonra dünyayı adil şekilde yönetiyoruz diyeceksiniz. Türkiye'nin bölgede sorumluluğu var, gereğini yapacağız. Nasıl İsrail ile, nasıl Rusya ile ilişkilerimizi normalleştirdiysek Suriye'de, Irak'ta sorunları çözeceğiz. İki şartımız var; biri, Türkiye ve Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacak. Bunlar, bu düşünceleler bu bölgenin sorunları çözülmez. Bu sorunları en iyi bilen bölge ülkeleridir. İran, Türkiye bölgeyi en iyi bilen ülkelerdir. Soruna da en iyi çözümü de bu ülkeler getirecektir. ABD, Rusya ve diğer koalisyon güçleri çözüm istiyorsa çözüm mutlaka sağlanacak. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacak, bütün vatandaşları ülkenin kaderine sahip çıkacak. Türkiye gereken bütün çalışmaları yapıyor.
Kaynak:HABERTÜRK/HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.