Başbakan Yıldırım: "Ya istiklal ya ölüm!"
Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti'ni esir alamaz. Bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı'nda Gazi'nin dediği gibi 'ya istiklal ya ölüm'. Ve 79 milyonun kardeşliğine kast eden bu alçaklara her türlü hak ettikleri cevabı vereceğiz." dedi..
Başbakan Binali Yıldırım, Bulgaristan Başbakanı Borisov'la ortak basın toplantısı düzenliyor.
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Terör örgütü ne yaparsa yapsın, canımızı yakabilir, şehitlerimiz olabilir, ancak şehitlerimizi bağrımıza basacağız. Kalleş terör örgütünü sevindirmeyeceğiz. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti'ni esir alamaz. Bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı'nda Gazi'nin dediği gibi 'ya istiklal ya ölüm' Ve 79 milyonun kardeşliğine kast eden bu alçaklara her türlü hak ettikleri cevabı vereceğiz. Bugün büyük bir eseri tamamlayıp milletimizin hizmetine sunarken kalleş terör örgütü bildik icraatlerini yapmaktan geri durmadı. Milletimizin geleceği için, ülkemizin refahı için 2023 hedeflerimizin yılmadan bir yandan çalışacağız. Yeni projeleri hayata geçireceğiz bir yandan da bu ülkenin başına bela olan terör örgütünü çökerteceğiz. Yapacakları hiçbir alçak girişim bizim kardeşliğimizi, birliğimizi bozmayacaktır. Bu mücadele de asla bizi yıldırmayacaktır.
Değerli dostum Boyko ile Türkiye Bulgaristan arasındaki konuları konuştuk. Türkiye-Bulgaristan komşu değil, aynı zamanda iyi birer müttefiktir, dosttur. Çünkü ikili ilişkilerimiz gittikçe gelişmektedir, NATO'da ve birçok uluslararası organizasyonda birlikte çalışıyoruz. Bölgesel işbirliklerinde uyumla birlikte hareket ediyoruz. Sayın Borisovla sürekli her konuyu zaman mevhumu olmaksızın görüşüyoruz, sorunlara müdahale ediyoruz, her iki ülke halkının istediklerini geciktirmeden çözüme kavuşturuyoruz.
Bulgaristan ile geliştirdiğimiz bu ikili ilişkileri, tabiki Avrupa Birliği ile ilişkilere olumlu yansımaktadır. Bilindiği gibi Türkiye, Ortadoğu'da uzun süredir devam eden içsavaş nedeniyle 3 milyona yakın mülteciye evsahipliği yapmaktadır. Mültecilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz, bunu da severek yapıyoruz. Çünkü bizim geleneğimizde zorda, darda kalan insanlara yardım etmek esastır. Bu sorunun bölgesel ve küresel bir sorun olduğunu asla akıldan çıkarmamız lazım. Avrupalı dostlarımızın mülteci sorunu çözümü konusunda daha fazla sorumluluk alma zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Ekim ayı sonunda yürürlüğe girmesi beklenen vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasının mutlaka sonuçlandırılması hayati öneme sahiptir. Bu anlaşmaların bir şekilde yapılamaması halinde, mülteci sorunu artık Türkiye'nin sınırları içerisinde değil, bütün Avrupa'yı da ilgilendirecek bölgesel soruna dönüşme riskini içermektedir. Bu meseleyi değerli dostum Boyko'ya detaylı bir şekilde aktardım, Avrupa Birliği yetkilileriyle görüşmesi olacak, onlara aktarır.
.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.