"Bayram'da dostlukları artırın porsiyonları azaltın"

Kurban Bayramı’nda kurulacak o şölen masaları, yüzümüzde bol gülümsemeye yol açarken, sonrasında birçok kalp damar rahatsızlığını tetikliyor, hatta kalp krizi riskini bile gündeme getiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, lezzetten ve keyiften azalmayan bayram sofralarında nasıl kalp dostu besleneceğimiz hakkında bilgi verdi.

Kurban Bayramı sabahından başlayan kahvaltı sofralarına bazı yörelerde kavurma et eşlik ediyor ve bayram nedeniyle sabahtan başlayan et ağırlıklı beslenme gece geç saatlere kadar devam ediyor. Bir de ağır et yemeklerinin üstüne baklava, şekerpare, şöbiyet gibi bol şerbetli tatlılar eklenince kalp krizi riskini arttırdığımız gibi ileriye dönük kalp damar rahatsızlıklarına da davetiye çıkarıyoruz. Özellikle kalp ve tansiyon hastalarının bayramda ağızlarının tatlarını kaybetmeden nasıl beslenebileceklerine dair Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen önemli bilgilendirmelerde bulunuyor.

Güne besleyici ama hafif bir kahvaltı ile başlayın

Kurban’da kahvaltı deyince akla hemen kavurma geliyor. Ancak aç karnına yenilecek yağlı kavurma hem mideye hem de kalbe yüklenmek anlamına geliyor. Bayramda kavurmadan kaçınmanız gerektiği gibi börek, hamur kızartma gibi karbonhidrat oranı yüksek gıdalardan kaçının ya da yeme miktarınızı minimuma indirin. Kahvaltı öncesi ılık 1-2 bardak su içip arkasından mevsimsel meyveleri yoğurt ve yulaf ezmesiyle yiyebilirsiniz. Bu karışıma lezzet ve antioksidan kaynağı olarak tarçın ve keten tohumu (tane ya da tozu) ekleyebilirsiniz. Yoğurt sevmeyenler, meyvelerden yapılmış koyu kıvamlı içeceği (smoothie) tahıllı gevrekle tüketilebilirler.

Her zaman ızgarayı tercih edin

Kırmızı etin çok miktarda pişirildiği Kurban Bayramı’nda ilk gün hemen eti yemekten kaçının. Etin bir süre dinlenmesine izin verin. Et dinlendikten sonra eti ya ızgara yaparak ya da çok az zeytinyağıyla soteleyerek tüketin. Günlük tavsiye edilen kırmızı et miktarının 100 gram (bir el ayası büyüklüğünde) olduğunu unutmayın. Ayrıca kırmızı eti tüketirken yanına mutlaka kırmızı biber, patlıcan, kabak domates gibi sebzeler ekleyin. Etinizi ekstra tuzla lezzetlendirmek yerine baharatları tercih edebilirsiniz.

Çeşit bol, porsiyon az olsun

Genelde zengin bayram sofralarında neredeyse her yemek çeşidinden bulunur ve hepsinden mutlaka yemek isteriz. Tabii ki kendinizi tüm bu lezzetlerden uzak tutmayın ama ölçüyü de kaçırmayın. Her lezzetten tadacağınızı aklınızda tutarak, porsiyonlarınızı az tutun. Çünkü aşırı yemek tüketimi şişkinlik, hazımsızlık gibi rahatsızlıkları gündeme getirmektedir. Bayram rutininize doğada yürüyüş veya çocuklarla yapılacak park aktivitelerini de dahil ederseniz, hareketli bir yaşamla kalp sağlığınızı koruma altına alırsınız.

Tadınız kaçmasın

Bayram davetlerinin vazgeçilmezi tatlılardır. Özellikle rafine şekerle yapılmış, bol şerbetli tatlılardan uzak durmaya çalışın. Hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine kuru incir, kayısı gibi meyveler ile fındık veya ceviz kullanarak da lezzetli tatlılar yapabilirsiniz. Kültürümüz nedeniyle bayram ziyaretine gittiğinizde ikram edilen tatlıya “Hayır” diyemiyorsanız, o zaman 2-3 kişi bir tatlıyı paylaşın ya da tatlıyı küçük porsiyon rica edin. Yemekten sonra sindirimi kolaylaştırıcı siyah veya yeşil çay içebilirsiniz.