Besiciler: "Besicilik işini yapanlar yeterince destek alamıyor"
Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde büyükbaş hayvan işiyle uğraşan vatandaşlar, besiciliğin istenilen noktada olmadığını belirterek, besicilere yeterince destek verilmemesinden dert yandı.
Hilvan'ın Çimdeli Mahallesi'nde uzun süredir bu işi yaptıklarını belirten hayvan yetiştiricileri, besicilik yaparken yaşadıkları sorunları dile getirdi.
Veteriner Teknikeri Yakup Aydoğdu, yaşanan sorunlardan dolayı köylerinde önceleri 300'ü bulan büyük baş hayvan sayısının yarı yarıya düştüğünü söyledi.
Aydoğdu, "Veteriner Teknikerliği okudum, ama atanamadım. Şu anda hayvan besiciliği yapıyorum. Bu, ayrıca aile mesleğimizdir. İşimden memnunum ama birtakım sıkıntımız var. Başta yem fiyatları, hayvanın para etmemesi gibi sıkıntılarımız var. Eskiden hayvanı pazara götürdüğümüzde on kişi fiyatını sorar pazarlık yapardı ama şimdi bir kişi soruyor." dedi.
Yetiştirdikleri hayvanların para etmediğinden dolayı köyde hayvan yetiştiriciliğinin bitmek üzere olduğunu dile getiren Aydoğdu, "Millet şimdi alışveriş yapmaktan korkuyor. Acaba para edecek mi, yem alabilecek miyim gibi sorunlar mevcut. Şu anda genç kesimi olarak köyde bir tek ben bu işi yapıyorum. Gençlerimizin çoğu şu anda İstanbul'da çalışıyor. Bende açıkçası bu düzenden rahatsızdım. Eskiden köyümüzde 300 hayvan varken şimdi 100 veya 150'ye düşmüş. Eskiden gerek Türkiye gerekse köyümüzün hayvancılık ve tarıma dayalı bir politikası vardı. Ama şimdi öyle değil. Milletin şu andaki düşüncesi şu, 'Ben bir işe gireyim, rahat bir maaş alayım.' diyor." diye konuştu.
"İşimi büyütmeyi istiyorum ama elimde imkân yok"
Genç çiftçi projesinden yararlandığını ama şu anda yine de zararda olduğunu söyleyen Aydoğdu, "Şimdi ineğin içtiği suyu, yediği yemi, veteriner hizmeti ve samanı hesapladığınızda sıkıntılar oluyor. Az sayıda hayvanı olup besicilik yapanlar daha çok sorun yaşıyor. Büyük bir çiftliğim yok ki yetiştirip sürümden kazanayım. En fazla iki veya üç tane besliyorum. Destek meselesine gelince şöyle 'Ben sana 10 bin lira vereceğim sen sonra bana 8 bin lira vereceksin.' destek bu şekilde olmaz. Ben genç çiftçi projesinden de yararlandım. Bana 30 bin lira değerinde hayvan verildi şu anda hayvanımı satmaya kalksam 12-13 bin liradan fazla etmez." ifadelerini kullandı.
"Ben bu işi seviyorum ve işimi büyütmeyi istiyorum ama elimde imkân yok." diyen Aydoğdu, şöyle devam etti:
"Devlet büyükleri bana yardımcı olur veya hibe yardımında bulunursa güzel bir çiftlik yaparım. Çünkü ben bu işi kendim yapıyorum başkasına yaptırmıyorum. Kimisinin parası ver gidip başkasına yaptırıyor. Ben kendi hayvanlarımın içindeyim. Biraz iyileştirmeler yapılırsa iyi olur. Ben şu anda yemi kendim üretiyorum. Bütün çiftçilerin de üretmesini ve fabrika yemine bağlı kalmamalarını öneriyorum."
"Devlet bize destek olsun, dışarıdan et getirmeye gerek yok"
25 senedir besicilik işi ile uğraştığını ve yeteri kadar destek alamadığını söyleyen Ahmet Aydoğdu ise "Ben yaklaşık 25 senedir besicilik işi ile uğraşıyorum. Eskiden besicilik iyiydi ama son 4-5 senedir iyi değil. Yem pahalı ve saman pahalıydı ama bu sene biraz ucuzladı. Hayvanlar para etmiyor, bu nedenle durum iyi değil. On bir nüfusla besicilik yapıyoruz ama zorlanıyoruz. 10 veya 15 sene önce kârı vardı ama şimdi kötüye gidiyor. Eskiden bir hayvan aldığımızda az çok ne kadar kâr yapacağımızı tahmin edebiliyorduk. Şimdi öyle değil çünkü yarın ne olacağı belli değil. Bunun nedenlerinden bir tanesi dışarıdan yapılan et alımıdır. Devlet bize destek olsun, biz kendimiz besleriz dışarıdan eti getirmeye gerek yok." dedi.
Besicilik konusunda istenilen imkânların bazen değişik nedenlerden dolayı tam olarak elde edemediklerini ifade eden Aydoğdu, "Şu ana kadar doğru düzgün bir destek alamadık. Bazen de veterinerlerin ihmalkârlığından dolayı destek alamadığım durumlar oldu. Hayvana küpe taktırmak için gidiyorum bazen 'sistemde sıkıntı var' diyorlar. Devlet, asıl hayvancılık yapan kişilere destek vermiyor, bu işi bilmeyen, hayvan bağlamayı bilmeyen zenginlere veriyorlar onlar da alıp yiyorlar. Herkes benim bu işi yaptığımı biliyor, geçenlerde gidip destek istedim ama alamadım bu ahırı da kendi imkânlarım ile yaptım." şeklinde konuştu.
"Genç Çiftçi" projesinde 30 bin liralık destekten yararlanamadığını söyleyen Aydoğdu, yapılan desteğin adil bir şekilde dağıtılmadığını iddia ederek, "Geçenlerde 'Genç Çifti' projesinde 30 bin liralık bir destek oldu o da herkes kendi yakınına verdi. Diyorlar ya 'Ankara'da dayın varsa işin var.' işi görülenler aldı. Asıl besicilik işini yapanlar bu desteği alamadı. Yem fiyatının düşürülmesi lazım fiyatlar düşürse ben de hayvanları besleme sayımı artırırım." dedi.
Eskiye nazaran hayvancılığın azaldığını, kar payı olmadığında zaman içerisinde besiciliği bırakmayı düşündüğünü söyleyen Veysi Şiltak da, "Şu anda elimde yaklaşık on hayvanım var. Eskiye nazaran samana, arpaya ve yeme yüzde yüzlük bir zam oldu. Hayvanların değeri ise gittikçe düşüyor. Zor bir şekilde elimizdeki hayvanları beslemeye çalışıyoruz, ilerletemiyoruz. Hayvanımızı satmaya kalktığımız zaman bazen sıkıntı yaşıyoruz. Fazla bir kâr elde edemiyoruz. Kâr olmayınca da ister istemez zamanla bırakmak zorunda kalıyorsun. Devlet bize hibe şartıyla hayvan verirse biz de büyük bir ahır yapar bu işi sürdürürüz. Tabi hibe şartıyla, kredi şartıyla değil. Sabah 05.00'te kalkıp hayvanlara bakıyoruz. Dolayısıyla bir kâr elde edemedin mi mecburen bırakmak zorunda kalırsın." diye konuştu (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.