BM Kim'e Hizmet Ediyor?!

Uzmanlar BM teşkilatının bu tutumuyla gerçekte Yemen konusunda Suudi rejiminin sözcülüğüne soyunduğunu belirtmekteler.

Öte yandan Lübnan el-Meyadin televizyonunun bildirdiğine göre Yemen'le ilgili BM Teşkilatının karar ve icraatının Suudi rejiminin onayını alması gerektiğini hatırlatan Yemen Ensarullah hareketi sözcüsü Muhammed Abdusselam, Sana heyetinin Maskat'tan Yemen'e getirtilmesi için görevlendirilen uçağın Suudi rejimince engellenmesinin asıl nedeninin bu yolla Yemen yönetimi ve halkına baskının artırılması olduğunu bildirdi.

BM Teşkilatının Yemen'le ilgili durumlarda Suudi rejimine yaranmaya çalıştığını belirten Yemen Ensarullah hareketi sözcüsü, Yemen halkının kesinlikle kendi bağımsızlık, karar ve iradelerini Suudilerin yetkisine vermeyeceklerini bildirdi.

BM Teşkilatının şimdiye kadar Yemen'de Suudi rejimi ve cinayet ortaklarınca işlenen cinayetler karşısında sessiz kalması aslında bu teşkilatın nasıl bir kimliğinin olduğunu ve kimlere hizmet ettiğini açık seçik olarak göstermekte. Bu ise BM'yi de Yemen'de Suudi rejiminin cinayet ortağı konumuna getirmiştir.

Yemen krizi karşısında BM yetkililerinin açıklama, tutum v edavranışları, yine BM'ye bağlı kurumların tutum ve icraatları, bu teşkilatın ne kadar belirsiz bir politika izlediğini, güç ve para karşısında ne kadar teslimiyetçi bir ruha sahip olduğunu, Amerika ve Suudi rejiminin baskı ve tehditleri karşısında tamamen teslimiyetçi bir ruh haleti içinde olduğunu gösteriyor.

Bu arada geçtiğimiz son haftalarda BM Teşkilatının Yemen Özel Temsilcisi İsmail Veled Şeyh Ahmet'ten çok az söz edilir olması, resmi ve gayri resmi olarak onun adının zikredilmemesi dikkatlerden kaçmamıştır.

Uzmanlara göre İsmail Veled Şeyh'in son dönemde adının çok az zikredilir olması, Amerikalıların artık resmen ve alenen Yemen dosyasını ele alması ve eskiye oranla Yemen meselesinde daha fazla görüş belirtmek istemesinden kaynaklanmaktadır. Bu ise BM'nin pasifi tutumu, sorumluluğunu yerine getirmemesi aleyhindeki eleştirilerin dozunun daha da artmasını beraberinde getirmiştir.

Yemen kriziyle ilgili BM Teşkilatının, kendi özel temsilcisi İsmail Veled Şeyh vasıtasıyla yaptığı tek olumlu girişim, yine Amerika ve Suudi rejiminin komploları ve gizli hesapları neticesinde başarısız sonuçlanan Kuveyet'teki Yemen barış görüşmelerinin düzenlenmesiydi ki maalesef ondan da bir sonuç alınamadan son buldu.

Ayrıca bir dönem Yemen'de işlediği çocuk cinayetleri yüzünden Suudi rejiminin adını çocuk cinayetleri kara listesine alan BM Genel Sekreteri daha sonra Suudi rejiminin yardımlarını keseceği tehditleri, baskısı ve yine Suudi rejimi müttefiklerinin baskıları sonucu bu rejimi kara listeden çıkarmış ve bunun bizzat kendine yönelik baskılar yüzünden olduğunu itiraf etmiştir.

Bu meseleyle ilgili çok önemli bir mesele şudur ki  Suudi Arabistan, uluslararası ceza divanında belirtilen insanlığa yönelik cinayet, barışa yönelik cinayet ve savaş cinayeti gibi üç önemli cinayeti işleyerek yargılanması gerekirken bu rejim yine batılı efendilerinin kol kanat germesi ve verdikleri destek neticesinde hem de BM Teşkilatının insan hakları konseyi gibi çok önemli bir merkezinde bir komitenin başkanlığına getirilmesidir ki bunun kendisi başlı başına BM Teşkilatının kimlerin kontrolünde olduğuna ve kimlere hizmet verdiğine dair açık bir kanıttır.