Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, sivil toplum kuruluşu ve kanaat önderleriyle buluştu.
Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderlerinin katıldığı toplantıda gündeme ilişkin karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Burada katılımcılara hitap eden Şahin, PKK'nin halk üzerindeki propaganda argümanlarına işaret ederek, "Bu ülkede öteki olmanın acısını hepimiz yaşadık ancak bölgede yaşayanlar daha ağır travmalar şeklinde yaşadı. Bugün Kürt haklarını savunduğunu iddia edenlerin, örgütün ortaya koymuş olduğu tüm argümanları tek tek ortadan kaldırdık. Nerede bir yatırım, nerede kalkınmaya yönelik bir atılım varsa örgütün o çalışmaları sabote etmeye yönelik çabalarını, araçları yakmalarını ve insanları tehdit ettiklerini gördük. Bu coğrafyada bir Kürt kardeşimin doğan kızına 'Berfin' adını koyması yasaktı. Kürtçe ve Arapça köy isimleri değiştirilmişti. Kürtçe türkü bile söyleyemiyorduk. Kürtçe medyayı hayal etmek bile ülkeyi bölmek olarak algılanıyordu. Bir kardeşimiz mahkemede kendini Türkçe savunamıyorsa ana diliyle de savunamıyordu. Örgütün ne kadar argümanı varsa ortadan kaldırıldı." dedi.
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı olarak Avrupa'daki temaslarından tecrübeyle bölgede sadece bir Kürt meselesi olmadığına dikkat çeken Şahin, bu coğrafya üzerinde yeni haritaların oluşturulmaya çalışıldığına ve yeni sınırlar hayal edildiğine şahit olduğunu söyledi.
"Bu coğrafyada kan ve gözyaşı eksik olmadı"
Yaşadığı bir anısını paylaşan Şahin, "Muhafazakar Avrupa Parlamentosu üyesi ve Brexit Kampanyacısı Daniel Hannan bir keresinde bana Kürtlerin özerklik istediğini söyledi. Ona 'Siz bu coğrafyada Sykes-Picot sınırlarını çizdikten beri 100 senedir bu coğrafyada kan, çatışma, savaş ve gözyaşı eksik olmadı. 100 yıl önce çizdiğiniz sınırların mağdurlarının torunları şimdi sizin sınırlarınızı zorluyor. Eğer bugün terör ve mülteci krizi ile karşı karşıyaysanız 100 yıl önce benim coğrafyama çizdiğiniz suni sınırlar sebebiyledir. Siz bu sınırları çizmeden önce 400 yıl barış içinde yaşadık. Siz bu sınırları çizinceye kadar birbirimize taş bile atmadık.' diye cevap verince konuyu değiştirdi." ifadelerini kullandı.
"Paris ve Londra insanların kanlarını akıtarak inşa edilen şehirlerdir"
Paris ve Londra gibi şehirlerin, insanların kanlarının akıtılarak inşa edildiğini dile getiren Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Madem sınır iyi bir şey, siz neden kaldırdınız? Madem sınırlar kötü, bizim coğrafyamıza neden getirdiniz? Neden yeni sınırlar hayal ediyorsunuz? Ortadoğu'ya gerçekten barışı, huzuru ve istikrarı tekrar getirmek istiyorsanız sınırları ortadan kaldıralım. Bugün Batı'da Londra ve Paris, Madrid ve Stockholm gibi zengin şehirlerde yaşıyorlarsa tam 100 yıldan bu yana bu coğrafyanın insanlarının Kürt, Türk, Alevi, Sünni diye kanını akıtmaları sebebiyledir. Bu şehirler, bu coğrafyanın insanlarının kanlarını akıtarak kurmuş oldukları sömürü sistemi üzerinde inşa ettikleri şehirlerdir."
Son olarak Şahin, "Diyelim ki bir Kürdistan kurdular, bölünme bitmeyecek, yine bölmeye çalışacaklar. Sonra Alevi ve Sünni Kürt diye bölecekler. Sağcı ve solcu Kürt diye bölecekler. Onlar bizi bölerek çatıştıracak ve düşman haline getirecek. Düşman oldukça birbirimizi katledeceğiz. Biz katlettikçe onlar muhteşem şehirlerinde bizim evlatlarımızın kanları üzerinden kurdukları ihtişam üzerinden yaşamaya devam edecekler. Bu oyuna müsaade etmeyeceğiz, bu coğrafyayı böldürmeyeceğiz, tersine sınırları kaldıracağız." dedi.
Toplantıda açıklamalarda bulunan İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Avukat Mehmet Karadağ, Sivas Davası, İslami Hareket ve Hizbullah üyeliği gerekçesiyle hüküm giyenlerin taleplerini dillendirerek, "Balyoz ve Ergenekon davalarından gerçekten incinmişler. Onlar FETÖ ve 28 Şubat mağduru oldukları halde kimsenin kendileriyle ilgilenmediklerini iletiyorlar." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Kültür Turizm ve Musiki Derneği Başkanı Kenan Aksu da Sur ilçesinde halkın ve esnafın çatışmalarda büyük mağduriyetler yaşadığını, bu mağduriyetlerin giderilmeyi beklediğini söyledi.
Çözüm-Der Genel Başkanı Av. Ercan Ezgin ise çözüm sürecinde sadece HDP kesimiyle görüşülüp, diğer Kürtlerin ihmal edilmesi nedeniyle bu sürecin eksik bırakıldığını söyledi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.