Çavuşoğlu: Rusya'nın rejime sahip çıkması yanlış

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İdlib'deki kimyasal saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, Rusya'nın Suriye rejimine sahip çıkmasının 'son derece yanlış olduğunu' söyledi. 'Bunun arkasında duran herkes, suça ortak olur' dedi. Çavuşoğlu, Suriye'de saldırılar devam ederse Astana ve Cenevre'de yürütülen müzakerelerin bir anlamı kalmayacağını da belirtti.

NTV'ye konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal saldırıyla ilgili açıklamalar yaptı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rusya'nın Suriye rejimine sahip çıkmasının "son derece yanlış olduğunu" söyledi. "Bunun arkasında duran herkes, suça ortak olur" dedi.

Çavuşoğlu, Suriye'de saldırılar devam ederse Astana ve Cenevre'de yürütülen müzakerelerin bir anlamı kalmayacağını da belirtti. Dışişleri Bakanı, "Kimyasal silahların altında müzakere mi yapılır?" diye sordu.

"Trump'ın açıklaması önemli"

ABD Başkanı Donald Trump, İdlib'deki kimyasal saldırıyı kınamış, "Suriye'deki kimyasal saldırıya karşı harekete geçme sorumluluğum var. Yapılanlar benim için kabul edilemez" demişti. Trump, "Suriye ve Esed'e karşı tavrım çok değişti. Bu olay kırmızı çizginin ötesinde benim için çok çizgileri geçti" ifadelerini kullanmıştı. Trump'ın yardımcısı Mike Pence de tüm seçeneklerin masada olduğunu söylemişti.

Çavuşoğlu, Trump'ın "kırmızı çizgi aşıldı" açıklamasının önemli olduğunu vurguladı.

"Bir terör örgütü üzerinden bile rekabet var"

Bakan Çavuşoğlu ayrıca iki süper güç; Rusya ve ABD'nin, bir terör örgütünü birbirine kaptırmama yarışına girdiğini belirterek, "YPG ve PYD'den bahsediyoruz. Bir terör örgütü üzerinden bile rekabet var" dedi.

Amerika'nın PYD'ye siyasi ve askeri desteği Türkiye ile Amerika'yı Suriye coğrafyasında karşı karşıya getiren en önemli sebep.

ABD, Türkiye'nin sert tepkisi üzerine bu desteği Ekim 2015'ten itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başlamış, bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG'ye katarak Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) kurmuştu. SDG'nin omurgasını ve komutasını yine YPG oluşturuyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Marie Harf, Ekim 2014'te PYD'yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015'te PYD'nin silahlı kanadı YPG'yi de terör örgütü olarak görmediğini ilân etmişti.

Trump yönetiminin de bu konuda Obama dönemiyle aynı tutumu sürdürdüğü görülüyor. Bu dönemde de Amerika YPG'yi silahlandırmaya devam ediyor. Obama döneminde PYD/YPG ile irtibatları yürüten Özel Temsilci Brett McGurk Trump döneminde de görevine devam ediyor.

"Barzani'ye tuzak"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kerkük'te alınan referandum kararıyla ilgili soruları da cevapladı. "Böyle bir referandum olmaz" diyen Çavuşoğlu, bunun Barzani yönetimine de Erbil'e de bir tuzak olduğunu belirterek, "Esasen bu Barzani yönetiminin herkesle arasını bozma girişimidir. Bu işin mimarı Talabani'nin partisidir" dedi.

Kerkük İl Meclisi, Türkmen ve Arapların boykot ettiği oturumda kentin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlanması için referandum yapılması kararı almıştı.