Çizdiği resimlerle ülkesine olan özlemini dindiriyor
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye göç ederek Gaziantep'e yerleşen Suriyeli ressam kadın, tarihi camileri ve sokakları başta olmak üzere birçok yönüyle Halep'e benzeyen Gaziantep'i çizdiği resimlerle tanımaya çalıştığını söyledi.
Suriye'deki iç savaş nedeniyle doğup büyüdüğü ülkesini ve yakınlarını terk etmek zorunda kalarak 7 yıl önce Türkiye'ye göç eden Suriyeli ressam Malaz Hamşo, yerleştiği Gaziantep'te birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve birçok yönüyle de Halep'e benzeyen kentin tarihi mekânlarını çizerek bir nebze de olsa memleket hasretini gideriyor.
Yaklaşık 7 yıl önce Suriye'nin İdlip kentinden Türkiye'ye gelen Malaz Hamşo, Suriye'deki çatışmaların yoğunlaşması üzerine doğup büyüdüğü ülkesini terk ederek 4 çocuğuyla birlikte Gaziantep'e yerleşti. Kendi imkânlarıyla Gaziantep'e yerleşen ve hayatını burada sürdüren Hamşo, küçük yaşta ülkesinde öğrendiği mesleğini Türkiye'de sürdürüyor.
Türkiye'de mesleğini sürdürmenin sevincini yaşayan ve çizdiği resimlerle de savaşın izlerini unutmaya çalışan Hamşo, yaptığı resimleri satarak ailesinin geçimini sağlıyor. Mesleğini evinde sürdüren Hamşo, memleket özlemini sanatıyla giderirken, bir yandan da göç ettiği Gaziantep'i resmederek tanımaya çalışıyor.
Hamşo, yağlı, sulu boya ve karakalem çalışmalarıyla ülkesinde yaşananları ve birçok yönüyle Halep'e benzeyen Gaziantep'in tarihi mekânlarını tuvallerine yansıtarak, bir nebze de olsa memleket hasretini gideriyor.
Ülkesinde, henüz 5 yaşında iken öğrendiği ressamlığı yıllardır severek sürdürdüğünü belirten Hamşo, çizdiği resimlerle hem mesleğini sürdürmeye çalıştığını hem de yaşadığı acıları resmederek Suriye'deki dramın unutulmasını istemediğini belirtti.
Sanatını Türkiye'de sürdürdüğü için mutlu olduğunu belirten Hamşo, en çok Gaziantep'in tarihi mekânlarını çizmeyi sevdiğini söyledi.
Gaziantep ile Halep'in birbirine çok benzediğini belirten Hamşo, atölyeye dönüştürdüğü evinin küçük odasında resimlerini çizdiğini belirten Hamşo, Gaziantep'in eski semtlerinde gezdiği zaman da kendisini sanki Halep'teymiş gibi hissettiğini ve anılarını hatırladığını dile getirdi.
Ressamlığı 5 yaşında iken öğrendiğini belirten Hamşo, "Çocukluktan beri resim yapmayı seviyordum. Bundan dolayı da öğretmenlerim sürekli resim yapmam için beni teşvik ettiler. Suriye'deki kurslarda eğitim aldım. Güzel Sanatlar Enstitüsü'nden mezun oldum. Resimlerimi yağlı boya ve kurşun kalemle yapıyorum. Kurşun kalemle daha çok insan portreleri çiziyorum." dedi.
"Gaziantep ve Halep birbirine çok benziyor"
Suriye'deki savaştan dolayı göç ettiği Gaziantep'te de ressamlığı bırakmadığını belirten Hamşo, kente geldiği ilk dönemlerde Halep'in tarihi mekânlarını çizdiğini belirterek, "Gaziantep'e geldiğimde Suriye'nin birçok kentiyle Gaziantep'in birbirine çok benzediğini fark ettim. Gerek kültürlerimiz gerek şehirlerimiz birbirine çok benziyor. Şehir yapılarımızın birbirine çok benzemesi, kültürlerimizin de birbirine çok benzediğinin göstergesidir. Suriye'yi, memleketimi çok özlüyorum. Ancak şu anki duruma göre ülkeme geri dönemem. Dönüp dönmeyeceğime de savaşın durumuna göre karar vereceğim." ifadelerini kullandı.
"Antep Kalesi'ne baktıkça Halep'i hatırlıyoruz"
Hamşo, Gaziantep'e göç ettiği ilk zamanlarda daha çok Suriye'den manzaralar çizdiğini belirterek, "Bu tablolarda Gaziantep'in tarihi mekânları ve camileri var. Çünkü Gaziantep, birçok yönüyle Halep'e çok benziyor. Halep'in ve Gaziantep'in eski semtleri birbirine çok benziyor. Sonradan benzerliği görünce aslında çok da farklı bir yerde yaşamadığımızı fark ettim. Gaziantep'te hiç yabancılık çekmiyorum ve Gaziantep'i çok seviyorum. Özellikle Antep Kalesi Halep Kalesi'ne çok benziyor. Antep Kalesi'ne ve diğer tarihi mekânlarına baktıkça Halep'i hatırlıyoruz." şeklinde konuştu.
Suriye'de iken sadece hobi amaçlı resim çizdiğini belirten Hamşo, Türkiye'ye geldikten sonra daha sık resim yaptığını ve geçimini, hazırladığı tabloları satarak sağladığını belirtti.
"Resim sergilerimiz halk tarafından büyük bir ilgi görüyor"
Gaziantep'te çok sayıda resim sergisi açtığını belirten Hamşo, "Suriyeli ressamlarla zaman zaman hem sanatımızı göstermek hem de tablolarımızı satmak için resim sergisi açıyoruz. Resim sergilerimiz halk tarafından büyük bir ilgi görüyor. İnsanlar yaptığımız tabloları beğeniyorlar. Aynı zamanda da ressam da yetiştiriyoruz. Şu anda bir atölyem yoktur. Atölyem olduğu zaman daha çok öğrencim olabilir." diye konuştu.
"Gaziantep'e çok çabuk alıştım"
Savaştan dolayı Gaziantep'e göç edince daha bir hevesle resim çizmeye başladığını belirten Hamşo, "Burada çok sayıda ressamla tanıştım ve zaman zaman onlarla çalıştım. Onlardan öğrendiklerimle de sanatımı geliştirdim. Sanatım insanlara ulaşsın diye bana yardım ettiler. Gaziantep'e gelince ilk başlarda biraz yabancılık çektim, sonrasında ise çok çabuk alıştım. Başka bir ülkeye gitseydim belki bu kadar çabuk alışamazdım. Gaziantepliler çok iyi insanlar, iyi arkadaşlıklar ve dostluklar kurdum." diye belirtti.
Hamşo, Gaziantep'in tarihi mekânları arasında da en çok asırlık camilerin dikkatini çektiğini ve Antep savunmasında hastane olarak kullanılan Şeyh Fethullah Camii'yi çizerken çok etkilendiğini de ifade etti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.