Çizgimize Dikkat Edelim
Doğruhaber Gazetesi Yazarı Hasan Yılmaz'ın, imtihan dünyası ve tercihlerimizi ele aldığı "Çizgimize Dikkat Edelim" adlı yazısı:
Mesleğimiz gereği toplumsal sorunları irdeleyip öce kendi nefsimize daha sonra toplumsal vicdana bir şeyler çağrıştırmak niyetindeyiz. Gördüğümüz ve konuştuğumuz kadarıyla toplumdaki önemli sorunlardan biri insanların kendi özünü kaybedip Yaradan’ıyla olan bağını zayıflatması, ciddi bir sorun.
Özel ve bazen de basit ihtiyaçlarıyla bile ehemmiyetle ilgilendiği gibi Yaradıcı’sıyla olan ilişkisini de düşünmesi inanın ki kendisinin faydasına olacaktır. İnsanın her şeye değer verip kulluk noktasında Rabbine kıyıdan kenardan kulluk etmesi ahlaki olarak doğru bir yaklaşım değil.
İnsanın tercihlerini yaparken rabbini düşünmeyip yapması, sorun yaşadığında rabbinden çok şey istemesi de sağlıklı bir düşünce sistemi değildir. Böylesi konularda ısrar etmek, sürekli birilerinin kendilerini ikna etme alışkanlığı, toplumsal bir sorun olsa gerek. Böylesi alışkanlığımızı toplumun her alanına yansıtmamız bizim için her türlü zarardan başka bir şey değildir.
Zaman zaman duyuyoruz filan kişi filankese kızmış namazı bırakmış. Allah aşkına insan böyle bir açıklamayı vicdanen nasıl yapar? Hangi felsefe ve mantıkla açıklar? İlginç değil mi?
İnsanın bir sıkıntısı oldu mu insan rabbine daha çok yakın durur, ibadetlerini ziyadeleştirir. Çünkü bizi Yaradan, bize rızık veren bizleri her türlü sıkıntıdan kurtaracak olan O’dur. Kula küsüp Yaradan’la bağı zayıflatmak akıl karı mıdır? Her şeye rağmen tövbelerimizi kabul eden O’dur. Rabbimize karşı sevgiyi arttırmamız gerektiği yerde uzaklaşmak bir çelişki değil midir?
Madem hikâyenin sonunda herkes toprak olacak bizim bir başkasıyla farklı alanlarda kıyas yapmamız ne mantığa ne de aristo mantığına uyar. Birinin kazancını görüp benim niye yok dememiz ahlaki değildir. Bu tür durumlarda Allah’ım bana gönül zenginliği ver Sen’in için gönlümde marketler zinciri açayım Sen’in için bütün malımı feda edebileyim. Diye dua etmek lazım.
Rabbini düşünerek dağda bayırda taşta toprakta O’nu zikretmen en büyük zenginliktir. Zengin insan, mütevazı, alçak gönüllü, nerde nasıl konuştuğunu bilen örnek insandır. Bunların hepsi bedava. İnsanlar kazanç elde etmek için bu kadar proje çizerken sen zaten kul olduğunda en büyük kazancı elde etmişsin. Çok zenginler mutlu olmak için yoga yaparken senin mutlu olmak için mescide gidip rabbini biraz düşünmem yeterli. Hatta evinin bir odasını mescit yapabilirsin.
Hem insanlara gamsız diyeceksin hem de namaz kılarken aklın insanlarda kalacak, yapma be kardeşim. İstediğin kadar düşün, rabbini düşünmediğin müddetçe boş. İstediğin kadar mutlu olmaya çalış O’nun sevgisini kalbinde taşımadığın sürece mutlu olamazsın. İstediğin kadar muhabbet et O’nun ve Habibi’nin muhabbette sözü edilmiyorsa boştur.
Bütün bu örneklerden sonra şunu diyebiliriz: Bizim çok farklı örneklere bakarak kendimizi mutsuz etmemiz doğru bir yaklaşım değildir. Belki de insanların aradığı mutluluk düşüncesi bizde. Neden düşüncelerimizi harekete geçirip rabbimize kul olmuyoruz. Unutmayalım ki kul olmadan hiçbir şey olmaz.
Selam ve dua ile…
Kaynak:DOĞRUHABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.