Cizre’de TOKİ site sakinlerinden tepki: Sosyal donatı alanları hukuksuzca yıkıldı
Şırnak ili Cizre ilçesi Dirsekli Mahallesi 141 ada 1 nolu parselde yer alan 4 adet dükkân, 2016 yılında Cizre’de yaşanan çukur olayları sonrasında "Bozalan" mevkiinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılan 1600 haneli site içerisinde inşa edildi.
Üç etap halinde gerçekleştirilen TOKİ konutları kapsamında, cami, taziye evi, Kur’an kursu ve 4 adet dükkân, sosyal donatı statüsünde bitişik şekilde yaşam alanı olarak planlandı ve inşa edildi. Bu yapıların içinde yer alan 192 metrekarelik alan, açılan bir ihale sonucunda satılarak özel mülkiyete geçti.
TOKİ site sakinlerinin iddiasına göre, söz konusu 192 metrekarelik alanı satın alan kişi, bu alanı mevzuata aykırı bir şekilde yıktı. Üstelik, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş olan “yürütmeyi durdurma” kararına rağmen, yıkım işlemini yaptığı. Aynı zamanda usulsüz şekilde belediyeden aldığı usulsüz yapı ruhsatını alarak inşaat yapmak istediği öne sürüldü.
Yıkımın gerçekleştiği alanda bir araya gelen TOKİ sakinleri, basın açıklaması yaparak yetkilileri göreve davet etti.
"Hukuka aykırı şekilde ruhsat alınıyor"
Av. Azad Neng, "Arkadaşlar, şu an gördüğünüz gibi bir harabenin içerisindeyiz. 2016 yılında Cizre’deki çukur eylemleri sonrası yapılan TOKİ’lerdeyiz. Birazdan kamera gösterecek; tam TOKİ’nin ortasındayız. Yanımızda taziye evi var, onun yanında ise cami bulunuyor. Şu an molozların ortasında durduğumuzdan dolayı size çok fazla detay gösteremiyorum ama burada açıkça bir ihlal söz konusu. Mahkeme kararları, görüş odaları, yönetmelikler ve içtihatlara tamamen aykırı şekilde yapılan bir yıkım ve alınmış bir ruhsat var.
Bugünlerde burada, inanılmaz bir genişleme ve mülkiyet ihlaliyle ilgili bir yapı çalışması olduğunu duyduk. Bu ihlallere karşı dava açtık. Sulh mahkemelerinde, hukuk mahkemelerinde, idare mahkemelerinde bu işle ilgili yürütmeyi durdurma kararları aldık. Sulh mahkemelerinin, işin durması yönündeki kararına rağmen yıkım işlemi gerçekleşmiştir. Şu anda hukuka aykırı şekilde bir ruhsat alınıyor. Bu kapsamda, çocukların Kur’an kursu gördüğü alan ve taziye evi boşaltılmış, kapısı kilitlenmiş ve burada bir inşaat çalışması yapılacağı söyleniyor." ifadelerine yer verdi.
"Buradaki 4 adet dükkân, TOKİ’nin sosyal donatısıdır"
Yusuf Özalp, "Şu anda biraz geriye doğru bakarsak, yıkılan inşaatı görebilirsiniz. Öncelikle yapılan yıkım işlemi tamamen usulsüzdür. Burada kamuya ait bir Kur’an kursu var; çocuklarımızın, bebeklerimizin ders gördüğü bir yer. Kamuya ait iki kurumun yanında bulunan 4 adet dükkân yıkılıyor ve bu işlem kırıcılarla, ağır iş makineleriyle yapılıyor. Bu, kesinlikle mevzuata aykırı ve usulsüzdür. Bir kere yıkım ruhsatının olması gerekir. Diyelim ki ruhsat alındı, mevcut bir binaya yapışık binayı nasıl yıkarsınız? Bunun bir yıkım raporunun olması gerekir. Rapor olmadan ve kamera kayıtlarında da görüldüğü üzere, teknik olmayan, vahşi bir yöntemle bina yıkıldı. Bu işlem, mevcut binamıza da zarar verdi. Statik açıdan çok tehlikelidir. Bir mühendis olarak söylüyorum. TOKİ burayı ihale ederken altyapı, çevre düzenlemesi, ticaret ve konut olarak bir bütün halinde ihale etti. Dolayısıyla buradaki 4 adet dükkân, bu TOKİ’nin sosyal donatısıdır. Yani buranın ayrılmaz bir parçasıdır." şeklinde konuştu.
"Burada sebepsiz zenginleşme söz konusudur; adaletsiz bir durumdur"
"Burada parsel bazlı bir değişiklik yapılmıştır. Bu, kesinlikle İmar Kanunu'na aykırıdır" diyen Özalp, "Siz burayı satamazsınız. Burada 1600 konut, 1600 malik var. Bu insanların izni ve muvafakati olmadan burayı satmanız usulsüzdür. Dört dükkânın alanı 192 m²; tapudaki alan ise 1520 m². Bu ciddi bir fark. Burada sebepsiz zenginleşme söz konusudur; adaletsiz bir durumdur. İnşaat yapıldığı zaman, Emlak Yönetim envanterine kayıtlı olmayan bir yapı oluşacak. Bizim yolumuzu kullanacaklar. Evet, yol milletin yolu ama site kanununa göre burası TOKİ’ye ait bir sitedir. 1965 yılında kabul edilen ve Resmî Gazete ‘de yayımlanan Site Kanunu'na göre burası bir site alanıdır, bedel ödenen bir yerdir, kendine ait bir yönetimi vardır. Bu nedenle yapılan işlem usulsüzdür. Gelecek, bizim suyumuzu kullanacak. Evet, su Allah’ın ama biz bu su için bedel ödüyoruz. Herkesin bedel ödemesi gerekir. İmar açısından da yanı başımızda cami, Kur’an kursu ve dükkânlar var. Burası bir ada; değişiklikler ada bazlı yapılmalıdır. Kurumlar bunu çok iyi bilmektedir. Ancak burada parsel bazlı bir değişiklik yapılmıştır. Bu, kesinlikle İmar Kanunu'na aykırıdır. Kurumlar ve yetkililer bu durumun farkındadır. Herkesi göreve davet ediyorum. Bir teknik eleman olarak bu binayı şu anda güvensiz olarak değerlendiriyorum." dedi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.