Dağılma: "Tesettür kadın için bir siperdir"
Bingöl'de kız öğrencilere yönelik düzenlenen konferansta konuşan Akademisyen Yazar İbrahim Dağılma, tesettür ile başörtüsünün aynı şey olmadığını belirterek tesettürün kadın için bir siper olduğunu vurguladı.
Bingöl'ün Genç İlçesinde öğrencilere yönelik düzenlenen konferansta konuşan Akademisyen Yazar İbrahim Dağılma, "Tesettür ile başörtüsü aynı şey değildir, Başörtü başa örtülen her şeydir. Bir şapkayı, bir boneyi de başa örttüğünde oda başörtüdür. Ama tesettür bu değildir. Tesettür bir siperdir, sütredir ve mahremi çizen sınırdır." dedi.
Bingöl ÖNDER ve Genç Eğitim-Bir-Sen'in katkılarıyla Genç Anadolu İmam Hatip Lisesi kız öğrencilerince "Tesettür" konulu bir konferans düzenledi.
İmam Hatip Lisesi Kız Yurdu Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa, Akademisyen Yazar İbrahim Dağılma konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasının başında imam hatip okullarının önemine değinen Dağılma, 28 Şubat sürecinde bu okullara çok baskı ve haksızlık yapıldığını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Biz, kendi dönemimizde imam hatipli olmayı ayrıcalıklı sayardık, şimdi de saymanız gerekiyor. Belki 28 Şubat sürecinde imam hatiplilere bir darbe vuruldu veya vurulmak istendi. Belki geçici bir sürede imam hatipliler üzerinde bir algı oluşturuldu. Bu okullara yönelik halkın acaba ile şüphelerini çoğalttı fakat Allah’a hamd olsun birkaç yıldır hem Türkiye genelinde hem de değerli hocalarımızın katkıları ile bu yanlış algı giderilmeye çalışılıyor. Her ne kadar onlar kendince imam hatiplilere bir tuzak kurmaya çalıştılar fakat Allah da onlara bir tuzak kurdu ve bu okullara bugün rağbet edilen hale geldiler. Onun için bu sıralarda oturmaya bir şeref bilin, bir artı bilin ve göğsünüzü kabara kabara imam hatipliyiz deyin."
"Başörtü ile tesettür aynı şey değildir"
Konferansın konusunun tesettür olduğunu anımsatan Dağılma, günümüzde içi boşaltılan kavramların en başında gelen biri de tesettür olduğu işaret etti.
Dağılma, "Konumuz Tesettür. Değerli kardeşlerim bugün tesettür bize başka öğretiliyor. Allah’ın bize öğrettiği tesettürü öğretilmiyor bize bugün. Bugün bizlere başörtü öğretiliyor. Arkadaşlar, başörtü ile tesettür aynı şey değildir. Eğer biz her ne kadar bugün Türkiye’de bir yasaklı olmaktan çıkartıldı diye düşünsek de tesettürü tam olarak kavrayamamışız. Şimdi çıkıp desek ki Hazreti Adem’den son peygamber Hazreti Muhammed’e kadar veya batının bize söylediği kendi medeniyetlerinden, Ortadoğu medeniyetlere kadar hepsine baktığımızda insanlar arasında temel sorun neydi diye. Herkes diyecek hak-batıl, doğru-yanlış, zalimliğe karşı- adil düzen. Evet, doğrudur ama zalimler ve galipler bir şeyi çok iyi yapmışlar, bizim kavramlarımızı bizden çalmışlar. Hani Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de israiloğulları için diyor ya; ‘Onlar kelimelerin yerlerini değiştirdiler’ evet onlar kelimelerin yerlerini değiştirdiler, değiştiremedikleri kelimelerin ise farklı anlamlar katıp kullandılar. Bugün birçok kelime ve kavramımızın İslam düşmanları tarafından nasıl içi boşalttığını hepimiz çok iyi biliyoruz." diye konuştu.
"Tesettür bir siperdir"
Başörtü ile tesettür arasında fark olduğunu ve her örtülen şeyin tesettür olmadığını belirten Dağılma, tesettürün bir siper olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Tesettür ile başörtüsü arasındaki fark şudur. Başörtü başa örtülen her şeydir. Bir şapkayı da başa örttüğünde o da başörtüdür. Ama tesettür bu değildir değerli arkadaşlar. Tesettür bir siperdir, sütredir. Fıkıh derslerinden bilirsiniz. Çünkü ne yapılıyor, namaz kılan içindir. Namaz kul ile Allah arasında mahrem alandır. O anda kul Rabbi ile buluşmaktadır. Yani makamların en yücesi olan Rabbimiz ile buluşurken ne yapıyoruz, seccade ile bir mahrem alan oluşturuyoruz. Yani kimse bizim sütremizi, setremizi ve mahremimizi çiğneyip kendi heva ve heveslerine göre anlamlandırmaya hakkı yoktur. Batıyı bırakalım bizim kendi toplumumuzda da hiç kimse bir hanım kızımızı valla bunun da ekmeğe ihtiyacı vardır. Valla bunun da çalışmaya ihtiyacı var, onun da kimseyi geçindirecek birileri vardır diye çalıştırmıyor. Bizim kızlarımızı tamamen kendi işlerinde bir vitrin olarak kullanıyorlar. Amaç müşteriyi oraya çekebilmektir. Yoksa bir bayanın bir sakız reklamın da ne işi var, bir bayanın bir araba reklamında ne ilişkisi vardır. Bazen bir kamyon reklamında kadın oynatılıyor, bunda kadının ne ilişkisi vardır. Tüm bunlara baktığımızda işte tesettür, bizi haram işlerden korumak için vardır."
"Siz bu hayatın kardelenlerisiniz"
Geçmişte tüm küfür, zorba ve dayatmalara rağmen tesettürünü ve iffetini koruyan hanımlara "Kardelen" denildiğini ifade eden Dağılma, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İslami camialar 28 Şubat'ta, tesettürlü bacılarımıza ‘beyaz örtülü kardelenler’ diyordu. Çünkü kıştı, soğuktu, şiddetliydi. O soğuk hayatı sıfırlıyordu. Canlılık emaresi kalmıyordu. Ama şubatın soğuğuna rağmen kardan çıkan o çiçeklere verilen addı kardelen. Bacılarımıza ona benzetiliyordu. Hanım bacılarım siz bu hayatın kardelenlerisiniz. Küfrün soğuğunu, zulmün zemherisini, isyanın kışını, bahara, İslama, huzura, merhamete, iffette ve hayaya dönüştürecek kardelenlersiniz. İşte siz imam hatipli kızlar, siz Meryem’i, Hatice’yi, Zehra’yı ve Zeynep’i kendine örnek alan siz imam hatipli bacılar, siz tesettürlü bacılar, siz cilbaplı bacılar bu çığırı açtığınız için ve bu çığırda yürüdüğünüz için Rabbimiz size ecrini hiç eksiltmeyecektir." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.