Dikkat! Hamileler 'terör' haberlerini izlemesin
Günlük hayatta karşı karşıya geldiğimiz ama çoğu kez farkına bile varmadığımız irili ufaklı pek çok olay ruh sağlığımızı etkileyerek stress ve kaygıya neden olabilir. Oysa son zamanlarda dünyanın her yerinde ve kendi ülkemizde gittikçe artan sıklıkta meydana gelen ve korkunç sonuçlara yol açan terör olayları, hem ruhsal hem de akıl sağlığımızı derinden etkiliyor.
Bu olaylar doğal olarak geniş bir şekilde medyada yer buluyor ve farkına bile varmadan saatlerce izliyor, dinliyor ve okuyoruz. Tüm bunlar bizi daha da korunmasız ve hassas hale getiriyor.
PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR ARTMA EĞİLİMİNDE
Yurtdışında yapılan araştırmalar, terör ve şiddet olaylarının, özellikle bireylerin ruh sağlığı üzerinde yaptığı etkileri açıkça gösteriyor. Depresyon ve kaygı bozuklukları en sık karşılaştığımız etkilerden. Olaylara ve saldırılara direkt tanık olanlarda ya da olayların sık sık yaşandığı bölgelerde yaşayan insanlar arasında psikiyatrik bozukluklar giderek artma eğilimi gösteriyor.
Medyanın yarattığı bulaşıcı etki, insanları nerde yaşarsa yaşasın kolayca bu kaygılı ve depresif ruh haline sokmakta, güvensizlik ve geleceğe dair umutsuzluk hissi gitgide büyümekte.
Her bireyin stresse karşı geliştirdiği ruhsal tepki ve reaksiyonlar farklı olmakla beraber özellikle kadınlar duygusal açıdan daha hassas yapıda olduklarından, depresyon, gerilim ve kaygı gibi problemleri çok daha sık ve yoğun yaşıyor.
Terör olaylarının, hamileler ve tüp bebek tedavisi gören anne adayları açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, kronik stress ve depresyonla başa çıkma konusunda, üreme sağlığıyla uğraşan hekimlere büyük sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. Op. Dr. Betül Görgen, anne adaylarını bekleyen tehlikeler ve alınması gereken önlemler konusunda önemli bilgiler verdi:
YUMURTLAMA FONKSİYONUNUN BOZULMASINA NEDEN OLUR
“Kadında terör olayları nedeniyle oluşan depresyon ve kaygı bozuklukları beyinde hormonları düzenleyen bölümleri etkileyerek adet döngüsünün bozulmasına yol açabilir. Bu da yumurtlama fonksiyonunun bozulmasına neden olur.
Uzun süren stress durumunda, vücudunuz “savaş ya da savaş” moduna girer. Herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda tepe noktasına ulaşan kortizol ve benzer hormonlar kanda artmaya başlar. Bu hormonlar kan basıncını artırır.
Annede artan kan basıncı, damarlarda daralmaya yol açarak, bebeğe daha az kan ve daha az oksijen gitmesine neden olur. Bebeğin gelişimi yavaşlar.
ERKEN DOĞUM RİSKİ
Eğer stress ile başa çıkabilir ya da uzaklaşabilirseniz, oluşan reaksiyon geriler ve vücudunuz dengeye geri döner. Aksi olursa stress, vücutta iltihabi yanıtı tetikler ve aşırı aktif hale getirir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek, dış etkenlere hassas hale getirir. Rahim içinde kolayca enfeksiyon gelişir ve erken doğum ya da düşük doğum tartılı bebek sahibi olma olasılığı artar. Erken ve küçük doğan bebekler de ilerde sağlık problemleri açısından artmış riske sahiptir.
Özellikle ilk üç ayda yaşanan kronik stress, olası erken doğum için önemli bir sebeptir.
Kronik stress, bebeğin beyin gelişimini etkileyerek ilerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi davranış problemleri oluşturabilir.
DÖLLENMİŞ EMBRİYO RAHME TUTUNAMAYABİLİR
Kronik hal alan depresyon durumunda aşırı miktarda salgılanan stress hormonları kanlanmayı bozarak döllenmiş embriyonun rahme tutunmasını bile olumsuz etkileyebilir.
Bu yüzden hamileler ve tüp bebek tedavisi gören anne adaylarının terör haberlerinden mümkün olduğunca uzak kalmasını sağlamak gerekir. Terör saldırısından etkilenen ya da saldırıya tanık olan anne adaylarının ise psikolojik destek alması şarttır.
Bir destek planı oluşturarak bu konuda eş ve ailenin olaya olumlu katkılarının oluşturulması sağlanmalıdır. Çiftler, gerekirse profesyonel yardım alma konusunda cesaretlendirilmelidir. Ayrıca kamu ve özel sektördeki tüp bebek merkezlerinde psikiyatrist ya da psikolog istihdam edilmeli.”
İSTANBUL, ANKARA, KİLİS, HATAY VE GÜNEYDOĞU’DAKİ KADINLAR...
Op. Dr. Betül Görgen, terör saldırısı endişesinin yaşandığı İstanbul, Ankara; Suriye’den gelen roketlerin düştüğü Kilis ve Hatay ile terör operasyonlarının sürdüğü Güneydoğu illerindeki hamilelerin ve tüp bebek tedavisi gören anne adaylarının yakından takip edilerek profesyonel destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.