"Direniş Kervanı" Refah Sınır Kapısı'na doğru ilerliyor
Kervan yetkililerinden Nabil al-Shenoufi, sınır kapısında herhangi bir engelle karşılaşmadan Libya'ya geçtiklerini belirtti. Cezayir'den bayramın ikinci günü yola çıkan kafile, 200'den fazla aktivist, gönüllü, milletvekili ve diplomatı içeriyor. Kervan, Tunus'un Baca, Sefakes ve Bin Gardan gibi şehirlerinde halk tarafından coşkuyla karşılandıktan sonra Libya'ya doğru ilerleyerek Tunuslu kafileyle birleşti.
"Bu bir yardım değil, onurlu bir direnişin sesi"
Kervanın Libya topraklarına geçişi sonrası açıklama yapan "Filistin'e Destek ve Gazze'ye Yardım İçin Cezayir İnisiyatifi" Başkanı Yahya Sari, "Bu kervan sıradan bir dayanışma girişimi değil, Cezayir halkının özgür sesidir. Gazze'de her gün katledilen masumların çığlığını dünyaya duyurmaya çalışıyoruz" dedi.
Sari, Gazze'ye yapılan saldırılara karşı uluslararası sessizliği sert dille eleştirerek, "Biz burada sadece insani yardım taşımıyoruz. Aynı zamanda sessizliği delen bir vicdan hareketiyiz. Gazze halkına sesleniyoruz: Yalnız değilsiniz" ifadelerini kullandı.
Cezayir'in en büyük İslami hareketlerinden biri olan Toplumsal Barış Hareketi (MSP) de kervana tam destek verdi. Hareket, siyonist rejimin "Madleen" gemisini uluslararası sularda korsanca alıkoymasını ve 12 uluslararası aktivisti gözaltına almasını "alçakça bir suç" olarak nitelendirdi.
Hareketin açıklamasında, "Gazze'ye giden insani yardım yolları, 50'den fazla ülkeden gelen binlerce gönüllüyle birlikte artık sadece bir yardım hattı değil, küresel vicdanın direniş koridorudur" denildi.
Birlikte yürüyen halklar, hedef Refah
Kervan şu an Libya'daki güzergâhını sürdürürken, bölgedeki yerel otoritelerle ve insani yardım kuruluşlarıyla koordinasyon içinde hareket ediyor. Önümüzdeki günlerde Mısır sınırına ulaşması beklenen kafile, burada başka ülkelerden deniz ve hava yoluyla gelen uluslararası destek kervanlarıyla birleşerek Gazze'ye destek mesajını daha da büyütecek.
Bu kararlı yürüyüş, siyonist işgalcilerin katliamlarına karşı sessiz kalan dünya sistemine karşı halkların vicdani duruşunu ortaya koyarken, bölge ülkelerine de tarihi sorumluluklarını hatırlatıyor.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.