Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Arafat'ta Vakfe duası

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Arafat'ta Vakfe duası
Türkiyeli hacı adayları da Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Arafat’ta okuduğu Vakfe Duası'na hep birlikte "amin" diyerek eşlik etti.

​Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Arafat'ta Vakfe duası yaptı.

Hac ibadetini yerine getirmek için mukaddes topraklarda bulunan milyonlarca hacı adayı Arafat’a çıktı. Dün Mina’da buluşan hacı adayları, burada kaldıktan sonra hacı olabilmek için son görevlerini yerine getirmek üzere Arafat’ta Vakfe'ye durdu.

Türkiyeli hacı adayları da Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Arafat’ta okuduğu Vakfe Duası'na hep birlikte "amin" diyerek eşlik etti. (İLKHA)

Erbaş'ın okuduğu Vakfe Duası şöyle:

Buyur Allah’ım buyur! Emrine amadeyiz buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrine amadeyiz buyur! Hamd yalnızca sanadır. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur” Bizi tevhit ve vahdetten ayırma ya Rabbi!

Ey sonsuz kudretiyle bizleri, kâinatı ve bütün mevcudatı yaratan Rabbimiz!

Mülkün sahibi sensin. Dilediğinden alır, dilediğine verirsin. Sen yaratansın ve her şeye gücü yetensin. Bize sayısız nimetlerle ihsanda bulundun. Sana sonsuz şükürler olsun ya Rabbi!

Ey Kâbe’nin Rabbi olan Allah’ım!

Yıllarca hasretini çektiğimiz bu buluşmayı bugün bize nasip ettin. Bizleri bu mukaddes Arafat meydanında yüce huzuruna kabul ettin. Mukaddes evinde misafir ettin. Sana sonsuz hamd ü senalar olsun ya Rabbi!

Sultanımız Sensin, Maksudumuz Sensin, mahbubumuz Sensin. Mabudumuz Sensin, Kalbimizden itaati ve muhabbetini eksik eyleme Allah’ım!

Sana iman ettik, kitabını tasdik ettik, ahdimize sadakat gösterdik, Resulünün sünnetine tabi olduk. Davetini duyduk, emrine uyduk. Yola revan olduk. Sadece affına ve rızana talibiz, lütuf ve kereminle bizlere ikram eyle Ya Rabbi!

Âlemlere rahmet, Fahr-i Kâinat Hz. Muhammed Mustafa Efendimize sonsuz salât ve selam ediyoruz. Muazzez ruhlarını selâmımızdan ve muhabbetimizden haberdar eyle Allah’ım!

Habib-i edibini şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdin. Güzel ahlakıyla bütün insanlığa önder ve rehber kıldın. Sevdin de habibini, kâinata sevdirdin, makam-ı İbrahim’den makam-ı Mahmud’a erdirdin. Bizleri de ona layık ümmet eyle Allah’ım! 

Burada, onun yurdunda bizi topladığın gibi mahşer gününde de sancağı altında toplanmayı bizlere nasip eyle! Dünyada kutlu yolundan ayırma, cennette ona komşu eyle Allah’ım!

Onun ehl-i beytine, güzide ashabına ve ahlakını hayat düsturu edinen bütün müminlere selam gönderiyoruz. Sen haberdar eyle Allah’ım!

Bu mübarek şehirde bizlere eşsiz hatıralar bırakan Hz. Âdem’e ve Hz. Havva’ya, Hz. İbrahim’e, Hz. İsmail’e ve Hacer annemize; tevhidin, merhametin, adaletin, haccın temsil ettiği değerlerin en güzel mücadelesini veren bütün peygamberlere sayısız salât ve selam ediyoruz. Haberdar eyle, bizleri onların kutlu yolundan ayırma Allah’ım!

Ey kalplerimizin sahibi olan Rabbimiz!

Habibin Muhammed Mustafa’nın dünyayı teşrif ettiği, vahyin kalbi Mekke’deyiz. Hz. Âdem’in yakarışlarının arşa çıktığı Arafat’tayız. Bu mübarek topraklardan sana halimizi arz ediyoruz. Bizlere merhametinle muamele eyle Allah’ım!

Emrine icabet ettik, davetinle şereflendik, Senden gayrısını terk ettik, Sana yöneldik, irademizi muradınla birleştir Allah’ım!

Bizleri en güzel şekilde yarattın. Vahyinle hakikati gösterdin. Peygamber göndermekle en büyük lütufta bulundun. Bizleri sırat-ı müstakimden ayırma. Hidayet üzere daim eyle Allah’ım!

Sadece sana kulluk ediyor, yalnız senden yardım istiyoruz. Senden başkasına el açmaktan, senden başkasına boyun eğmekten bizleri muhafaza buyur Allah’ım!

Ya Rabbi biz aciz kullarız. Nefsimize uyduk, Emirlerini ihmal ettik, Şimdi bin türlü pişmanlıkla kapına geldik. Lütfettin, kerem ettin, huzuruna kabul buyurdun. Umutla geldik, sevinçle geldik, umutlarımızı boşa çıkarma Allah’ım!

Günahlarımız belimizi büktü, hatalarımız kalbimizi yordu, Şimdi mahzun gönüllerle ellerimizi açtık, Senden başka sığınağımız yoktur. Eğer bizleri bağışlamazsan sonumuz hüsrandır. İnayetine sığındık kapına geldik, hidayetine sığındık lütfuna geldik, kulluk edemedik affına geldik, bizleri affeyle Allah’ım!

Azabından affına, gazabından rahmetine sığınıyoruz, bizleri yalnız ve yardımsız, çaresiz ve Sensiz bırakma Allah’ım!

Allah’ım! İnsanlığın atası Hz. Âdem’in tövbesinin kabulüne vesile olan yakarışıyla sana yalvarıyoruz:

رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنْفُسَنَا وَإِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ.

“Rabbimiz! Biz nefsimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka kaybedenlerden oluruz”

Günahlarımızı itiraf ediyoruz, gözyaşlarımızı tövbelerimize şahit tutuyoruz. Açılan ellerimizi, sana yönelen gönüllerimizi huzurundan boş çevirme Allah’ım!

Nedamet ateşiyle yanan biz kullarını Cehennem ateşinde yakma ya Rabbi!

Hatalarımızdan Sana iltica ediyoruz. Bildiğimiz bilmediğimiz, gizli açık, büyük küçük bütün kusurlarımızdan derin bir pişmanlık duyuyoruz. Affına güvenerek sana sığınıyoruz. Günahlarımızı taşımaya takatimiz kalmadı. Rahmetini umarak mağfiret diliyoruz. Sen bizim Rabbimizsin, bizi bizden daha iyi bilensin. Pişmanlıklarımızı ve tövbelerimizi kabul eyle Allah’ım!

Sen, affedicisin, affetmeyi seversin. Affeyle bizi Allah’ım!

Bir daha günahlara dönmemeye azmediyoruz; azmimizi artır. Şeytana ve nefsimize karşı bize irade ve güç ver. Göz açıp kapayıncaya kadar bile bizi nefsimizle baş başa bırakma Allah’ım!

Hâlimizi düzeltmeye, bundan sonra iyiliğe davet edip iyilerle beraber olmaya, kötülükten uzak durmaya hulusi kalp ile söz veriyoruz. Sözümüzü tutmaya muvaffak eyle Allah’ım!

Son nefesimize kadar Senin Kitabından, Rasûlünün yolundan, iman, ibadet ve istikametten ayrılmamaya karar verdik. Bizi kararında sebat edenlerden eyle Allah’ım!

Ey kullarını affetmek için vesileler yaratan Rabbimiz!

Bizleri Kâbe’ne davet ettin. Evinde misafirin olmaya layık gördün. Niyetlerimizi, tövbelerimizi, haccımızı, umremizi, ibadet ve taatlerimizi noksanlarıyla beraber kabul eyle Allah’ım!

Sana verdiğimiz iman ve kulluk ahdini tazelemeye geldik. Dünyevî her şeyden sıyrılarak ölümün beyaz giysisi ihramlara büründük. Ölmeden önce ölümü hissettik. Sevdiğimiz her şeyi ve herkesi arkamızda bıraktık. Evimizden, yurdumuzdan çıktığımız andan itibaren “lebbeyk” nidalarıyla Sana iltica ettik.

Şimdi Arafat’ta Vakfe’de bir kez daha hep birlikte;

“Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke lek” diyoruz. Senin sonsuz rahmet ve merhametine sığınıyoruz. Telbiyelerimizi karşılıksız bırakma Allah’ım!

Ey Âlemleri sonsuz merhametiyle kuşatan Yüce Rabbimiz!

Resûl-i Ekrem Efendimiz; “Hac Arafattır”

“En hayırlı dua, Arefe günü yapılan duadır” buyuruyor.

İşte bugün burada, Peygamberimizin yüz bini aşkın Müslümana veda hutbesini irad ettiği Arafat’tayız. Onun ümmeti olarak bizler de Senin huzurundayız. Bizi de affetmen için niyazdayız. Niyazlarımıza icabet eyle Ya Rabbi!

Dünyanın her yerinden milyonlarca Müslüman kardeşimizle aynı iman, aynı ikrar, aynı niyet ve aynı ümit ile bu meydandayız. Peygamberimiz ve ashabı gibi, bizleri de birbirimize dost eyle Allah’ım.

Divanına durduk, sana yalvarıyoruz. Bizi buradan nasipsiz döndürme, dualarımızı kabul buyur Allah’ım! Vakfemizi kabul eyle, bizleri Arafat’ın feyziyle bereketlendir, zihnimizi ve gönlümüzü hakikate aç Allah’ım!

Kadınımızla, erkeğimizle, gencimizle, yaşlımızla, günahsız yavrularımız, beli bükülmüş ihtiyarlarımızla hep beraber huzurundayız. Bütün mazlumların, gariplerin, kimsesizlerin dualarıyla yalvarıyoruz, senden imdad bekleyenleri mahzun eyleme Allah’ım!

Ey Rabbimiz!

Bizlere Kur’an-ı Kerim’i gönderdin. Varlığından, birliğinden haberdar ettin. Bizleri Kur’an’ın yolundan, rehberliğinden, hidayetinden, aydınlığından ayırma. Kalbimizi onun nuruyla tenvir eyle Allah’ım!

Ey engin rahmetiyle kullarına ümit veren Rabbimiz!

Yüce Kitabında;

قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِۜ

“Ey nefislerinin esiri olmuş kullarım! Ey işlediği günahlarla kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin,” buyuruyorsun. Bu müjdene sığınarak Sana yalvarıyoruz. Bizlere rahmetinle muamele eyle, ümitlerimizi boşa çıkarma Allah’ım!

Bizleri ahsen-i takvim ile yarattın. Eşref-i mahlûkat kıldın. Akıl ve vicdanla donattın. İman edip Sana kulluk etmekle, yeryüzünü imar ve ıslah etmekle sorumlu tuttun. Bizleri yaratılış amacını bilenlerden, hak yolda müstakim olanlardan eyle! Fesat çıkaran, yeryüzünde düzeni bozan, insanlığın huzurunu kaçıranlardan eyleme! Son nefesimize kadar kulluk bilinci ve iman şuuru ile yaşamayı bizlere nasip eyle Allah’ım!

Ey şanı yüce olan Rabbimiz!

Kalbimize Beytullah sevgisini koydun. Aşkınla yollara düştük. Başı açık, yalın ayak, boynu bükük Arafat’ta vakfeye durduk. Kıyamette, Mahkeme-i Kübra’da bekler gibi huzurundayız. Lütfuna, ihsanına, affına, inayetine sığınarak bu meydanda toplandık. Huzurundan boş çevirme Allah’ım!

Bu rahmet meydanından sana yalvarıyoruz;

Bağışla bizi, iki cihanda huzur bulalım Allah’ım!

Rahmetini göster bize, iki cihanda aziz olalım Allah’ım!

İstikamet ver bize, yolumuzu şaşırmayalım Allah’ım!

Acı bize, mahşerde mahcup olmayalım Allah’ım!

Ey hac gibi yüce bir davetle bizleri misafirliğine kabul eden Rabbimiz!

“Bismillahi Allahü ekber” diyerek Hacer-i Esved’e ve Kâbe’ye selam verdik.

Selam ve selamet için kalkan ellerimizi zulüm ve kötülükten uzak eyle Allah’ım!

Kâbe’ni gören gözlerimiz bir daha harama bakmasın Allah’ım!

Kâbe’yi tavaf eden, sa’y için koşturan ayaklarımız günaha yürümesin Allah’ım!

Seni zikreden dillerimiz yalana, iftiraya, gıybete, dedikoduya dönmesin Allah’ım!

Bizleri hayatımız boyunca ihlastan, iyilikten ve doğruluktan ayırma; Bizleri salih ve sadıklarla beraber eyle Allah’ım!

Mikatta ihram ile dünya ve dünyalıklardan sıyrıldık.

Tavaf ile varlık âleminin merkezinde ibadete daldık, Kalbimizi kıblene bağladık. Yönümüzü kıblegâhından ayırma Allah’ım!

Tevhit aşkıyla Sana gönülden bağlandık, Sana teslim olduk. Senin rızanı hayatımızın merkezine koyarak her tavafta, Senin yolunda yürümeye söz verdik. Kalplerimizi iman, samimiyet ve güzel ahlak ile tezyin eyle, bizleri ahdinde sebat gösterenlerden eyle Allah’ım!

Sa’y ile hakikate koştuk, çaresizliği ve ümitsizliği iman ile aştık. Hâcer validemiz gibi yüreklerimizi Sana açtık. İsmaillerimizi, yavrularımızı, sevdiklerimizi rahmet ve kudretine teslim ettik. Sa’yü gayretimizi boşa çıkarma Allah’ım!

Ey sonsuz rahmet ve merhamet sahibi Rabbimiz!

Resûl-i Ekrem Efendimiz işte bu meydanda on dört asır evvel irad ettiği veda hutbesinde;

“Ey insanlar biliniz ki, Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. O ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın da beyaza bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir!” buyurdu.

İnsanlığın ırkçılık illetiyle yeniden cahiliye asabiyetine kapıldığı bir çağda, her türlü ırkçılığa ve tefrikaya götüren anlayışlardan uzak durarak kalbimizde, aramızda ve bütün yeryüzünde takvayı ölçü edinmeyi bizlere nasip eyle Allah’ım!

Bizleri kibirden, riyadan, üstünlük kuruntusundan kurtar; tevazu ve takva elbisesine büründür Allah’ım!

Peygamberimiz; “Kimin üzerinde bir emanet varsa onu sahibine versin” buyurmuştu. Üzerimizde nice emanetler var. Biz hak duyarlılığını yitirdik. Kul hakkını gözetemedik. Maddi ve manevi bütün emanetleri hakkıyla yerine teslim etmeyi bize nasip eyle Allah’ım! Bizleri Muhammedü’l-Emin olan Peygamberimize layık ümmet eyle ya Rabbi!

Emanete riayet edenlerden, ahde vefa gösterenlerden, sözüne sadık kalanlardan eyle. Huzuruna, kul hakkından arınmış olarak çıkabilenlerden eyle. Bizleri borç yükü altında ezilmekten kurtar Allah’ım!

Peygamberimiz bu meydanda; “Canlarınız, mallarınız, ırzlarınız mukaddestir, saygındır, her türlü saldırıdan korunmuştur” buyurmuştu. Malımıza, canımıza, onurumuza, kardeşlerimize ve kardeşliğimize kastedenlere fırsat verme Allah’ım!

Resul-i Ekrem Efendimiz, bu meydanda, cahiliye devrinin kan davalarını ayaklarının altına aldığını insanlığa ilan etmişti. Haksız yere kan dökenlere, intikam peşinde koşanlara, kan davası güdenlere fırsat verme Allah’ım!

Peygamberimiz bereketi, emeği ve hakkı yok eden faiz belasını kaldırdığını ve faizin her çeşidini ayaklarının altına aldığını buradan ilan etmişti. Her türlü sömürüden, sömürü aracı olan faiz belasından bizleri, milletimizi ve bütün insanlığı faiz belasından kurtar Allah’ım!

Yine Peygamber Efendimiz burada, “Ey İnsanlar! Kadınlar konusunda Allah’tan korkun. Çünkü siz onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adını anarak nikah kıyıp onları kendinize helal kıldınız” buyurmuştu. Bizi eşlerine iyi davrananlardan, emanetlerine gözü gibi bakıp onları koruyanlardan eyle Allah’ım!

Ey yüceler yücesi Rabbimiz!

Bu mübarek şehirde bin dört yüz yıl önce Allah’ın Resulü ve güzide ashabı, İslam yolunda, hak-hakikat uğrunda nice çileler çektiler, nice zorluklar yaşadılar.

Sabrettiler, mücadele ettiler, hicret ettiler ama asla davalarından vazgeçmediler. Bizlere de tevhit ve vahdet yolunda aynı inanç, aynı azim ve sabırla yürümeyi nasip eyle Allah’ım!

Bizleri, Hz. Ebubekir gibi sadakat, Hz. Ömer gibi adalet, Hz. Osman gibi hayâ ve iffet, Hz. Ali gibi ilim ve cesaret sahibi olanlardan eyle Allah’ım!

Hz. Hatice, Hz. Âişe, Hz. Fatıma ve diğer bütün annelerimiz gibi asaleti, iffeti, sadakati, ilmi ve fedakârlığı kuşananlardan eyle Allah’ım!

Ey bizlere nasıl dua edeceğimizi öğreten Rabbimiz!

Bize öğrettiğin ayetlerinle sana yalvarıyoruz;

 رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا وَتَوَفَّـنَا مَعَ الْاَبْرَارِۚ

“Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al”

رَبَّنَا وَاٰتِنَا مَا وَعَدْتَنَا عَلٰى رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ

“Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini lütfeyle. Kıyamet günü bizi rezil etme”

رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ

“Rabbimiz, eğer unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!”

رَبَّنَا وَلا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَا

“Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükler yükleme!”

 رَبَّنَا وَلا تُحَمِّلْنَا مَا لا طَاقَةَ لَنَا بِه۪

“Rabbimiz! Bize taşıyamayacağımız şeyleri de yükleme!”

وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ين

“Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle Allah’ım!”

Sana Resul-i ekrem efendimizin duasıyla yalvarıyoruz:

اَللّٰهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْإ۪يمَانَ وَزَيِّنْهُ ف۪ي قُلُوبِنَا، وَكَرِّهْ إِلَيْنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ، وَاجْعَلْنَا مِنَ الرَّاشِد۪ينَ.

“Allah’ım, bize imanı sevdir ve kalbimizde güzelleştir. Küfrü, günahı ve isyanı bize çirkin göster. Bizi doğru yolda olanlardan eyle”

اَللّٰهُمَّ إِنّا نعُوذُ بِكَ مِنْ عِلْمٍ لَا يَنْفَعُ وَمِنْ قَلْبٍ لَا يَخْشَعُ وَمِنْ نَفْسٍ لَا تَشْبَعُ وَمِنْ دُعَاءٍ لَا يُسْتَجَابُ.

“Allah’ım, faydasız ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınıyoruz.”

Her türlü hıyanetten, küfürden, şirkten, ikiyüzlülükten, münafıklıktan, İslam’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten ve kötü ahlaktan bizleri ve nesillerimizi muhafaza eyle Allah’ım!

Kalbimizi nifaktan, amelimizi riyadan, sözümüzü yalandan, gözümüzü haramdan muhafaza eyle Allah’ım!

Helal ile yetinerek haramdan sakınmayı, meşru dairede kalarak günahtan uzak durmayı, Senin her an bizi gördüğünün, işittiğinin ve hesaba çekeceğinin şuurunda olmayı bizlere nasip eyle Allah’ım!

Bizleri zulmetmekten de zulme uğramaktan da muhafaza eyle. Zalimin karşısında, mazlumun yanında olanlardan, iyiliği emredip kötülüğü engelleyenlerden, hakkın tarafını tutanlardan, adalete, merhamete çağıranlardan eyle Allah’ım!

Ey sonsuz rahmet ve merhamet sahibi Rabbimiz!

Senden ailemiz, evlatlarımız, yakınlarımız ve dostlarımız için hayırlar murad ediyoruz. 

رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق۪ينَ إِمَامًا.

“Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi muttakilere önder eyle.” 

Annemizi, babamızı, eşimizi, çocuklarımızı, akrabalarımızı, komşularımızı, dostlarımızı ve bütün müminleri affeyle. Rahmetini onların üzerinden eksik eyleme Allah’ım!

Evlerimizi, ailemizle huzuru yaşadığımız rahmet, sekinet ve meveddet mekânları eyle Allah’ım!

Fedakâr eşlerimizi cennetinle müşerref eyle Allah’ım!

Aramızdaki ülfet, muhabbet, merhamet bağlarını güçlendir; nefret, ihanet ve şiddetten ailemizi uzak eyle Allah’ım! Bizleri hayırlı mümin olup eşlerine hayırlı davrananlardan eyle ya Rabbi! 

Evlenecek kardeşlerimize kendileriyle huzur bulacakları sâlih ve sâliha eşler nasip eyle Allah’ım!

Çocuklarımızı bize, milletimize ve insanlığa hayırlı evlatlar eyle ya Rabbi!

İslam’a ve Kur’an’a hadim eyle ya Rabbi!

Bizleri ve nesillerimizi namaz kılanlardan eyle. Helali bilip, helal şuuruyla yaşayanlardan, haramı bilip haramdan kaçınanlardan eyle ya Rabbi!

Onları her türlü kaza ve belalardan, zararlı alışkanlıklardan, bağımlılıktan, kötü çevrelerden, batıl akımlardan, maddi-manevi dert ve kötülüklerden muhafaza eyle ya Rabbi!

Çocuklarımıza, gençlerimize zihin açıklığı ver, derslerinde ve çalışmalarında başarılar ihsan eyle Allah’ım. İzzet ve ikbal bahşeyle. Bahtlarını açık eyle. Onları hayırlı işler yapmaya, Habibin Muhammed Mustafa’nın yolundan gitmeye muvaffak eyle Allah’ım!

Çocuklarımızın mürüvvetini göster, acılarını yaşatma, yüzlerini güldür, korktuklarından emin, umduklarına nail eyle Allah’ım!

Çocuk hasretiyle yanıp tutuşan kullarına hayırlı evlatlar nasip eyle Allah’ım!

Vahyin diyarı, Peygamber şehri olan bu kutsal beldelere, harameyni’ş-şerîfeyne geçmişten bu yana hizmet edenleri, hacılarımızın hac ibadetini en güzel şekilde yapması için çalışan kardeşlerimizi bahtiyar eyle Allah’ım!

Yâ Rabbe’l-âlemîn!

Asırlardır Yüce dinimiz İslam’ın yolunda insanlığa hizmet eden; çaresizlerin umudu, mazlumların sığınağı, kimsesizlerin hamisi olan aziz milletimizi ilelebet payidar eyle Allah’ım!

İslam’ın izzetine uygun davranmayı, her türlü kötülüğün, haksızlık ve zulmün karşısında durmayı, bütün mazlumların, muhacirlerin, gariplerin, yetim ve kimsesizlerin hep yanında olmayı bizlere nasip eyle. Bu uğurda bize güç ver. Bizi bu bilinçten ayırma Allah’ım!

Milletimizin bekasını sarsacak, huzur ve kardeşliğimizi bozacak her türlü dâhili ve harici düşmanlardan memleketimizi halâs ve emin eyle Allah’ım!

Her türlü fitne ve fesada, hile ve tuzağa karşı bizlere feraset ve basiret ihsan eyle Allah’ım!

Çeşitli bahanelerle ülkemizi zayıf düşürmeye çalışanlara, istiklal ve istikbalimize kastedenlere, varlığımıza ve vatanımıza göz dikenlere fırsat verme! Zalimlerin, hainlerin, kâfirlerin kurdukları tuzakları kendi başlarına ma’kus eyle Allah’ım!

Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim ve bâkî eyle. Bölünüp parçalanmaktan, dağılıp bozulmaktan, ayrılığa düşüp güçsüz kalmaktan bizleri muhafaza eyle Allah’ım!

İnancı, vatanı, namus ve mukaddesatı için mücadele edenleri muvaffak ve muzaffer eyle Allah’ım!

Bizleri güçlü eyle, izzetimiz, şerefimiz, onurumuz, harîm-i ismetimiz çiğnenmesin Allah’ım!

İnayet eyle bizlere, ilelebet mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesin Allah’ım!

Yardımını esirgeme bizden, adını cihana ilan eden ezanlarımız susmasın Allah’ım! 

Din ve mukaddesat uğrunda en aziz varlıklarını feda eden, Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den İstiklal Harbi’ne, 15 Temmuz’dan bugüne bütün şehitlerimize rahmet eyle Allah’ım!

Gazilerimizden vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ve hayırlı bir ömür nasip eyle Allah’ım!

Ülkemizi ve bütün İslam beldelerini her türlü semavi ve arazi afetlerden muhafaza eyle. Topraklarımızı verimli, ürünlerimizi bereketli eyle Allah’ım!

Ülkemizin refah ve huzuru, insanlığın barış ve selameti için çalışan devlet adamlarımıza yardım eyle, onları her türlü tehlike ve tuzaklardan muhafaza eyle Allah’ım!

Ey hainlerin tuzaklarını bozan Yüce Rabbimiz!

Sûret-i Hak’tan görünüp dinimizi istismar ederek aramıza fitne ve fesat tohumları ekmeye çalışanlara, devletimize ve milletimize ihanet edenlere fırsat verme Allah’ım!

Senin adınla insanları aldatanların, inancı ve samimiyeti istismar edenlerin şerlerinden bizleri, neslimizi ve ülkemizi muhafaza eyle Allah’ım!

Yâ Rab!

İslam beldelerinde acı ve gözyaşı bir türlü sona ermiyor. Annelerin feryadı, yetim kalan çocukların âhı hiç dinmiyor. Gözü dönmüş zalimler İslam diyarlarında kötülük üzerine kötülük yapıyor. Allah’a iman etmekten başka hiçbir suçu olmayan masumlar, evinden, yurdundan, yavrularından, canından ediliyor.

Tüm bunlar yaşanırken biz zulme engel olamadık. Zalimleri durduramadık. Acziyetimizi ve mahcubiyetimizi Sana arz ediyoruz. Ellerimizi açtık; Senden af ve meded diliyoruz.

Mazlumlara imdâd eyle Allah’ım!

Mazlumlara imdâd eyle Allah’ım!

Mazlumlara imdâd eyle Allah’ım!

Kudüs’te, Filistin’de, Yemen’de, Keşmir’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Halep’te, Şam’da, Gazze’de ve daha birçok mazlum diyarlarda garip kullarının sahibi Sensin, yetim kullarının sahibi Sensin, mahzun kullarının sahibi Sensin, onların yüreklerindeki acıya ortak olarak sana yalvarıyoruz.

Masum ve mazlumların ahını zalimde bırakma Allah’ım!

Zalimin zulmünün nihayet bulduğu günleri bize göster Allah’ım!

Bize merhamet et, bitsin acılarımız Allah’ım!

Yardımını lütfet, dinsin gözyaşlarımız Allah’ım!

Arafat’ta açılan eller hürmetine, aşkından tutuşan gönüller hürmetine, samimiyetle yalvaran diller hürmetine, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin habîb-i edîbin hürmetine, varlığının, birliğinin, kudretinin nişanesi Ka’be-i Muazzama hürmetine, ülkemizi ve âlem-i İslâm’ı çepeçevre saran kötülükleri def eyle Allah’ım!

رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ.

“Rabbimiz! Bize bol sabır ver. Ayaklarımızı yolunda sabit kıl ve inkârcı topluma karşı bize yardım eyle!”

Yâ Rabbe’l-âlemin!

“Müminler ancak kardeştir” buyurdun. Biz kardeşlik hukukunu hakkıyla yerine getiremedik. Muhacirlere, mültecilere kucak açtık ama zulmü engelleyemedik. Bizi ve kardeşlerimizi bağışla. İnananlarla ilgili kalbimizde hiçbir kötü duygu, kin ve düşmanlık bırakma. Rahmetinle kalplerimizi telif eyle Allah’ım!

Ey insanı en şerefli varlık olarak yaratan Rabbimiz!

Bize verdiğin imkânları, senin rızana uygun kullanmayı bizlere nasip eyle.

Bizi yeryüzünde imar ve ıslah için çalışan, iyiliği emreden, kötülükle mücadele eden hayırlı bir ümmet olarak muvaffak eyle Allah’ım!

Çocukların, kadınların, bütün insanların, korkusuz, kaygısız ve güven içinde yaşayacağı, açlığın, sefaletin, kan ve gözyaşının olmadığı bir dünya için, yeryüzünde yeniden iyiliği hâkim kılmak için çalışmayı bize nasip eyle. Bu uğurda kudretinle bizleri muktedir eyle Allah’ım!

Ey kalplerimize hükmeden Rabbimiz!

Tevfikini bizlere refik eyle! Kalplerimizi senin razı olduğun yöne çevir. Dünyanın geçici sevgisiyle kalplerimizi meşgul eyleme; ebedi ahiret hayatının kalıcı sevgisini kalbimize nakşet. Gönüllerimizi kin, nefret, kıskançlık, kibir, riya gibi her türlü kötülükten arındır. Muhabbet, rahmet ve şefkatle kalbimizi tezyin eyle Allah’ım!

Huzuruna durduğumuz Arafat’ta marifete ermeyi, kendimizi bilmeyi ve Seni hakkıyla tanımayı, Müzdelife’de rızana kavuşup şuurlanmayı, Mina’da sevgine ulaşmayı, Cemerat’ta nefsani ve şeytani bütün düşünce ve duygularımızı taşlamayı, kurbanla sana yakınlaşmayı bizlere nasip eyle Allah’ım!

Gün batmadan, Arafat’a veda etmeden affeyle günahlarımızı Allah’ım!

Gün batmadan, Arafat’a veda etmeden setreyle ayıp ve kusurlarımızı Allah’ım!

Gün batmadan, Arafat’a veda etmeden def eyle keder ve sıkıntılarımızı Allah’ım!

Yıllardır hac hasretiyle yanıp tutuşan, gözyaşları içinde; “Bana da hac ibadetini nasip eyle Allah’ım!” diye yalvaran kardeşlerimizi de davetinle müşerref eyle. Özlemini çekip imkân bulamayanları da hac sevabıyla taltif eyle Allah’ım!

Bizimle yola çıkan ama Arafat’a ulaşamadan vefat eden kardeşlerimize rahmet eyle Allah’ım!

Bu mukaddes mekândan, bu mübarek zamandan Sana arz etmek için hatimler okuyan, salat ve selamlar gönderen, zikir ve tesbihatta bulunan bütün kardeşlerimizin ibadet, dua ve niyetlerini kabul eyle, cümlesini umduklarına nail, korktuklarından emin eyle. Bütün geçmişlerimize rahmet eyle Allah’ım!

Hasta kullarına acilen şifalar, dertli kullarına devalar, borçlu kullarına edalar ihsan eyle ya Rabbi!

Şu anda yapmış olduğumuz duamıza burada, ülkemizde ve dünyanın pek çok yerinde, “âmin, âmin” diyerek iştirak eden kardeşlerimizin gönüllerindeki hayırlı muratlarını kendilerine lütfeyle Allah’ım! Bu duanın feyzinden, bereketinden ve Senin mağfiretinden onları da nasibdar eyle ya Rabbi!

Bizlere iman nimetini nasip eyledin. İmanla, izzetle, iffetle yaşamayı ve son nefesimizde kelime-i şehadet ki, buyrun; “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh” diyerek can emanetini teslim etmeyi bizlere nasip eyle Allah’ım!

Yarın idrak edeceğimiz Kurban Bayramını mübarek eyle, muhabbet ve kardeşliğe vesile eyle Allah’ım!

Yıllardır hakiki manada bayram yapmaya hasret kalan Müslümanlar için bu bayramı güvenin, barışın ve huzurun bayramı eyle Allah’ım!

Ey Hz. Muhammed Mustafa’yı bize elçi göndererek yolumuzu aydınlatan Rabbimiz!

Senin en sevgili kulun, o yüce Resulün, Senden hayır ve iyilik namına ne istediyse, biz de onları istiyoruz. Lütfeyle Allah’ım! O nelerden Sana sığındıysa biz de onlardan Sana sığınıyoruz, muhafaza eyle Allah’ım!

Allah’ım!

Haccımızı mebrur eyle!

Sa’yimizi meşkûr eyle!

Günahlarımızı mağfur eyle!

Amellerimizi makbul eyle!

Akıbetimizi hayreyle!

Ukbâmızı cennet eyle!

Vakfemizi kabul eyle Allah’ım!

رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةَ وَفِي الْآخِرَةِ حَسَنَةَ وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

 وأدخلنا الجنة مع الأبرار، يا عزيز يا غفار يا رب العالمين

Âmin, âmin, âmin… bi hurmet-i Tâhâ ve Yâsîn ve selâmün ale’l-mürselîn ve’l-hamdü li’llahi Rabbi’l-âlemîn.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.