Doç. Dr. İşliyen: Bugün aileyi tehdit eden en büyük unsurlardan biri maddenin putlaştırılmasıdır

Doç. Dr. İşliyen: Bugün aileyi tehdit eden en büyük unsurlardan biri maddenin putlaştırılmasıdır
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Mevlid-i Nebi Haftası programında modern hayatın aile üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, medya ve moda etkisinin zihinleri dönüştürdüğünü belirtti.

Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla Malatya İl Müftülüğü tarafından "Doğumunun 1500'üncü Yılında Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem)" temasıyla bir program düzenlendi.

Kongre Kültür Merkezinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen'in katılımıyla gerçekleşen etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Açılış konuşmalarını İl Müftüsü Ramazan Dolu ve Malatya Valisi Seddar Yavuz yaptı.

Programda "Peygamber Efendimiz ve Aile Ahlakı" başlığıyla konuşan Doç. Dr. İşliyen, Hazreti Peygamber'in sade yaşamını ve aile içindeki tutumunu örneklerle anlatarak, "Hazreti Peygamber fakir bir insan değildir, yanlış anlaşılmasın. Evlerine yemek getirmişler. Hazreti Fatıma, 'Ali babamı da çağıralım mı?' diye sorunca, Hazreti Ali 'Tamam' diyor. Peygamberimiz davete icabet ediyor ama gözü duvarda asılı süs kumaşına takılıyor. Sofraya oturmadan evden çıkıyor. Hazreti Ali nedenini sorunca, 'Bir peygambere evin içinde lüks ve şatafat olan eve girmesi yakışmaz' diyor." ifadelerini kullandı.

"Evlilikler maddi sebeplerle yıpranıyor"

Günümüzde evliliklerin maddi sebeplerle yıprandığını vurgulayan İşliyen, eşya ve tüketim odaklı ilişkilerin aileyi tehdit ettiğini belirterek, "Gelinliğin modelini beğenmediği için, çamaşır makinesinin markasını beğenmediği için düğüne bir hafta kala yüzükler atılıyor, evlilikler bozuluyor. Peygamberimizin hayatına bakın, bizim hayatımıza bakın." dedi.

Medine döneminden bir örnekle konuşmasını sürdüren İşliyen, Hazreti Peygamber'in eşlerinin eşya talebi üzerine evini terk ettiğini hatırlatarak, "Eşleri 'Herkes gibi biz de yaşayalım' demişler. Peygamberimiz bundan hoşlanmamış. Ayet inmiş: 'Ey Peygamber, söyle eşlerine; dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız gelin, size istediğinizi vereyim ama güzellikle ayrılacağız.' Eşleri özür dilemiş, 'Seninleyiz ya Resulallah, yolun yolumuz, ahlakın ahlakımızdır' demişler." diye hatırlattı.

"Aileyi tehdit eden en büyük tehlikelerden biri maddeyi putlaştırmak"

Aileyi tehdit eden en büyük tehlikelerden birinin maddeyi putlaştırmak olduğunu vurgulayan İşliyen, ilişkilerin maddi menfaat merkezli kurulmasının toplumu sarstığını ifade ederek, "Kur’an-ı Kerim ve onun yaşayanı olan Hazreti Peygamber, insanın dünyasını yaşayabilecek kadar istifade etmesini, fazlasını ise fakire, yetime, insanlığa harcamasını tavsiye eder." diye konuştu.

"Nüfus artış hızının Türkiye ortalaması 1.48"

Konuşmasında Türkiye'nin nüfus yapısına da değinen İşliyen, aile kurumunun geleceği açısından endişe verici verileri paylaşarak, "Nüfus artış hızımız Türkiye ortalaması 1.48. Urfa biraz yükseltiyor ama onların da oranı 15 yıl önce yüzde 7 iken şimdi yüzde 3'e düştü. 2100'lü yıllarda Türkiye'nin nüfusu BM tahminine göre 38 milyon, TÜİK'e göre 55 milyon olacak." diye dikkat çekti.

"Bekâr ve yalnız yaşayanların sayısı 5 milyonu aştı"

Bekâr ve yalnız yaşayan gençlerin sayısının 5 milyonu aştığını belirten İşliyen, evlilik yaşının da yükseldiğine dikkat çekerek, "Kızlarda evlilik yaşı 27'ye, erkeklerde 30'a çıktı. İlk defa yaşlı nüfus oranı Cumhuriyet tarihinde yüzde 10'un üzerine çıktı." dedi.

"Medya ve moda etkisi zihinleri dönüştürdü"

Bu değişimin ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını belirten İşliyen, medya ve moda etkisinin zihinleri dönüştürdüğünü söyleyerek, "Ekonomik refah arttıkça nüfus artışı düşüyor. Sebep sadece ekonomi değil. Medya ve moda etkisiyle zihinler değişiyor. Biz ailelerimizi cennete namzet yetiştirmekle sorumluyuz." diye kaydetti.

"Eşler kendilerini değerli hissetmeli, çocuklar sevgiyle büyümeli."

Aile içi iletişimin önemine de değinen İşliyen, sevgi ortamının çocukların gelişimi için hayati olduğunu vurgulayarak, "Eşler kendilerini değerli hissetmeli. Çocuklar sevgiyle büyümeli. Sevgisiz kalan çocuklar bağımlılıkların esiri oluyor. Bir insanımız günde ortalama 7 saat 57 dakika internette vakit geçiriyor. Bastığı bir tuşla hangi kuyulara düştüğünü bilmiyoruz." diyerek yaşanan tehlikeye dikkat çekti.

"Sohbet, kitap, cemaatle namaz, oyun… Her zaman birbirimize zaman ayıracağız"

Son olarak aile içi bağların güçlendirilmesi gerektiğini belirten İşliyen, birlikte zaman geçirmenin önemine dikkat çekerek, "Sohbet, kitap, cemaatle namaz, oyun… Her zaman birbirimize zaman ayıracağız. Eşimize, çocuğumuza değer verdiğimizi göstermenin bir yolunu bulacağız ki bu yolculuk birlikten cennetle sonuçlansın." dedi.

Doç. Dr. İşliyen: Bugün aileyi tehdit eden en büyük unsurlardan biri maddenin putlaştırılmasıdır

Doç. Dr. İşliyen: Bugün aileyi tehdit eden en büyük unsurlardan biri maddenin putlaştırılmasıdır

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.