Domuzdan post, Avrupa’dan dost olmaz!
Maide 51: “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar…”
El Bakara 120: “Sen onların milletlerine (dinlerine) tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar…”
16 Nisan referandum sürecinde Avrupa’nın Türkiye’ye takındığı düşmanca tavır sonrası Avrupa sorgulanmaya başlandı.
Bizim açımızdan baktığımızda; Avrupa’nın bu tavrına hiç şaşırmadık. Çünkü biz, Avrupa’nın ne olduğunu zaten inancımızdan ve tarihimizden biliyoruz.
Tarihi gerçekler ortadayken 300 yüzyıldır Avrupa hayranlığını pompalayan ve halkı Avrupa’ya “meftun” hale getirmeye çalışan “etki ajanları” şimdi ne yapacaklarını bilmiyor halde.
Bazı zevatta sözde Hollanda ve Almanya’nın yaptığı düşmanca ve barbar hareketlerini eleştirdiklerinde “Avrupa değerleri” ve tarihine atıf yapmaları tam bir aşağılık kompleksinin yansımasıdır.
Avrupa’nın tarihinde hangi müsbet değer var da bize örnek olacak? Onların tarihleri sömürge ve zulüm tarihidir. Bu zulüm ve sömürgelerini sağlamlaştırmak için “demokrasi” balonuyla İslam coğrafyasında kendilerine “domuz zihniyetli” gönüllü köleler bularak sömürgelerini sürdürdüler.
Üç yüzyıldır vahşi batının sömürgeci yüzünü sözde demokrasi, insan hakları gibi sloganlarla maskeleyip dünyayı kandırmaya devam ettiler.
Demokrasi, batının düzenini ve emperyal çıkarlarını korumak için çıkarılmış bir oyundur. Ne zaman bir ülke de batının çıkarlarına aykırı bir sonuç çıkarsa hemen bir şekilde olaya müdahale ederek, kendilerinin çıkardığı helvadan yapılan demokrasi putunu yediklerini gördük.
Ayetlerde ALLAH’u Teala bizi açık açık uyarmışken biz kalkıp batılılaşma, çağdaşlaşma yalanlarının peşine takılırsak bir gün bu şekilde gerçeklerle yüz yüze geliriz.
Avrupa hiçbir zaman bize dost olmadı, bundan sonrada olmayacak. Suçu Erdoğan’a atarak, “bize dost bırakmadı” diyen aptallar; Erdoğan olmadan önce de Avrupa devamlı bize düşmandı ve düşmanlıkta sınır tanımıyorlar.
Bizler Müslüman olarak onlardan alacağımız bir erdem ve fazilet yoktur. Onların bütün yaptıkları vahşi medeniyetlerinin ayakta kalmasını temin içindir. Bunun için binlerce, hatta milyonlarca insanın ölmesinin onlar açısından hiç bir önemi yoktur. Onların tek derdi kendi hegemonyalarını devam etmesidir. Bunun için Müslümanların şuurlanıp güçlenmesini hiç istemediler istemeyeceklerdir.
Şimdi durum bu kadar net iken, hala Avrupalı, ABD’li dostlarımız diyen zavallılar; Avrupa’nın değerleri diye halklarımızı kandırmaya devam ediyorlar. Onların sömürge, işgal ve zulümden başka bir değerleri ve tarihleri yoktur. Tarihleri sömürge ve zulüm tarihi olduğu gibi, hiçbir zaman kendileri dışında kimseye dost nazarıyla bakmazlar.
Bizler Peygamberimizin “Küfür tek millettir” hadisine ve ayetlerdeki uyarıları dikkate alsaydık, bu şekilde bir travma yaşamayacaktık. İslam’ın güçlü olma ihtimali olan her yerde bunlar etki ajanları ve kuklaları eliyle İslam’ın ve Müslümanların başına oyun ve planlar kurmaya devam ederek kaos yaratıyorlar.
Bunlar hiçbir zaman bize dost olamayacakları gibi, bizden memnunda olmazlar. Onların bizden memnun olmasını beklemek beyhude bir çabadır. Onlar memnun değil diye kendi yöneticilerimizi eleştirmek yerine onların bize, dinimize ve tarihimize olan düşmanlığını sorgulayalım…
Unutmayalım ki, tarih boyunca dininize, halkınıza düşman olanlar size dost olmazlar…
Yazımızı bilge kral Aliya İzzetbegoviç’in bir sözüyle tamamlayalım:
“Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır.”
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.