Dr. Zengin: Keneyi hafife almamak gerekir!
Dünya genelinde 30’dan fazla ülkede görülen KKKA, Türkiye'de İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşıyor. Diğer ülkelerde hastalığa yakalananların ortalama dörtte biri hayatını kaybederken, bazı ülkelerde bu oran yüzde 80’lere kadar çıkıyor. Türkiye’de ise uygulanan tedbirler, sürveyans sistemi ve etkin tedavi yaklaşımıyla ölüm oranı yüzde 4’lerde seyrediyor.
10 Haziran 2020 yılı verilerine göre, Türkiye genelinde KKKA vaka sayısı geçen yıla göre artış göstererek 480’e ulaştı, 15 kişi ise hayatını kaybetti.
Malatya'da görevli Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, kenenin ne olduğu, nasıl bulaştığı, bulaşmaması için nelere dikkat edilmesi gerektiği, bulaştıktan sonra ne yapılması gerektiği, nasıl çıkarılması ve çıkarılırken nelere dikkat edilmesi ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
"Türkiye'de yüzlerce vaka görülebilmekte ve çok nadir de olsa ölüme sebep olan durumlar olabilmektedir"
Havaların ısınmasıyla birlikte kene tutunması vakalarının meydana geldiğini belirten Dr. Zengin, "Kene bilindiği üzere yaz mevsiminde özellikle nisan-eylül aylarında daha sık görülen ve halkın endişelenmesine sebep olan bir parazit. Kene daha çok toprak ve hayvancılıkla uğraşanlara bulaşıyor. Malatya'da da malumunuz insanlar daha çok kayısı ve hayvancılıkla uğraşıyor. Bu yolla bulaşan ve insana bulaştıktan sonra insanın vücuduna salgıladığı bazı virüsler tıp dilinde norovirüs olarak adlandırılmaktadır. Buda bazı ciddi sıkıntılara sebep olmaktadır. Tabii bunu söylerken endişelenmememiz gerekiyor. Çünkü önlemi alınabilecek bir durum. Kene; Kırım Kongo Kanamalı Ateşi dediğimiz ve vücutta yaygın kanamalara sebep olan bir tehlike arz ettiği için aslında insanların gözünü korkutmaktadır. Türkiye'de yüzlerce vaka görülebilmekte ve çok nadir de olsa ölüme sebep olan durumlar da olabilmektedir. O açıdan genel bilgilendirme yapmamız faydalı olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Keneyi kesinlikle sigarayla yakma, üstüne asit dökme ve patlatma gibi yöntemlerden kaçınılması gerekir"
Hayvanları emen kenenin emdiği kanı, insana tutunup onların da kanını emdikten sonra virüsü insana aktardığını ve hastalığa sebep olduğunu kaydeden Zengin, şöyle devam etti:
"Kene, ilk bulaştığı zaman ilk önce hastalık yapmayacağını bilmemiz gerekir. Çünkü en az 12-24 saat geçmesi gerekiyor ki kene kendi içinde bulunan hastalık yapıcı maddeyi insana aktarsın. Onun için önce endişelenmeyeceğiz. Yakın bir sağlık kuruluşu varsa o sağlık kuruluşuna gitmemiz en doğrusu. Ama kırsal bölgede olan ve o anda gitme imkanı olmayanlar, keneyi kesinlikle sigarayla yakma, üstüne asit dökme ve patlatma gibi yöntemlerden kaçınması gerekir. Bunlar kesinlikle yanlış yöntemlerdir. Bunlar kenenin içinde taşımış olduğu patojenli mikroorganizmaları ya da virüsü daha hızlı bir şekilde vücudumuza aktarmaya sebep olur. Ya da vücudumuzdaki herhangi bir yanık varsa sıçrarsa bu da virüsün kolay bir şekilde bize bulaşmasına sebep olur. Onun için bunları kesinlikle yapmamamız gerekir. Keneyi küçük bir pense ya da cımbızla vücuda girmiş olan uç kısımlarından tutarak hafifçe gevşek bir şekilde çekmeye çalışarak sağa sola sallamadan çekerek kendini gevşetip bırakmasını bekleyeceğiz. Ya da bir ipi daire şeklinde dolayıp kenenin en uç kısmına getirip orada sıkıştırdıktan sonra yine hafifçe iki tarafı yavaş yavaş çekersek kene kendini bırakacaktır. Bunu yaptığımız takdirde çok ciddi bir risk taşımayacaktır."
"Kene vakasıyla karşılaşan biri mutlaka birtakım tetkikleri yapması gerekir"
Kene vakasıyla karşılaşan birinin her ihtimale karşı bir sağlık kuruluşuna giderek tetkikler yapmasının faydalı olacağını ifade eden Zengin, "Çünkü virüs bulaşıktan birkaç gün sonra bazen bulgular ortaya çıkıyor. Ve bu bulgular özellikle insanlarda eklem ağrıları, baş ağrıları, ateş, bulantı, kusma, şikayetler olabiliyor. Bazen kanamalara sebep oluyor. Burun kanaması tükürürken kan gelmesi gibi bir takım olumsuz şeylere sebep olabiliyor. Onun için bu tür şikayetleri varsa zaten insanların kesinlikle sağlık kuruluşuna gitmesi gerekiyor. Bu şikayetler yoksa dahi bir takım kontrol tahlillerin yapılmasını öneriyoruz" dedi.
"Kene bulaştığında kesinlikle hafife almamalıyız!"
Zengin son olarak, "İnsanlar çalışırken vücutlarında boş bir alan kalmayacak şekilde paçaların üzerine çorapların çekmeleri, çizme kullanmaları, eldiven kullanmalarını öneriyoruz. Yani kene bulaştığında kesinlikle hafife almamalıyız ama bir taraftan da serin kanlı bir şekilde yaklaşılması gerekir. Keneyi yerinden usulüne uygun çıkarttığımız takdirde bir problem olmayacağını düşünüyoruz. Ancak yanlış yöntem ve müdahalelerle ciddi bazı riskleri taşıdığını vurgulamak gerekiyor" diye dikkat çekti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.