Dünyadan siyonist rejimin Gazze'deki katliamına sert tepkiler

Dünyadan siyonist rejimin Gazze'deki katliamına sert tepkiler
İngiltere'den Almanya'ya, Fransa'dan BM'ye kadar birçok ülke ve uluslararası kuruluş, siyonist rejimin Gazze'deki soykırımını "utanmazlık", "savaş suçu" ve "insanlık dramı" olarak nitelendirdi.

Gazze'de HAMAS ile varılan ateşkesin sona ermesinden bu yana siyonist rejimin katliamları, dünyada benzeri görülmemiş bir tepki dalgası doğurdu.

7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürülen saldırılarda 181 binden fazla şehit ve yaralı, 11 binden fazla kayıp, yüz binlerce de zorla yerinden edilmiş insan varken, artık Batılı ülkeler bu savaşı "soykırım", "zorunlu tehcir", "ırkçı kuşatma" ve "toplu cezalandırma" olarak nitelendiriyor.

BM Genel Sekreteri António Guterres, 8 Nisan'daki açıklamasında Gazze'yi "bir ölüm alanı" olarak niteledi. Siyonist rejimin yardımları engellemesini "kabul edilemez" bulan Guterres, ablukanın yol açtığı açlık, ilaç ve yakıt eksikliğine dikkat çekti.

Savaş suçu ve zorunlu tehcir

7 Mayıs'ta İrlanda, İspanya, Slovenya, Lüksemburg, Norveç ve İzlanda'nın ortak bildirisinde Siyonist rejimin Gazze'de yürüttüğü demografik değişim politikası "zorunlu tehcir" ve "uluslararası hukuka göre savaş suçu" olarak tanımlandı. Açıklamada, Gazze'nin Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hem 14 Mayıs hem de 9 Haziran'daki açıklamalarında, siyonist rejimin Fransa'dan gönderilen yardımları engellemesini "utanç verici" buldu. Macron ayrıca AB'nin İsrail'le olan anlaşmalarını gözden geçireceğini ima etti.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, 2 Haziran'da "Gazze'deki durum dayanılmaz ve her gün daha kötüye gidiyor" dedi. Starmer, 4 Haziran'da parlamentoda yaptığı konuşmada ise siyonist rejimin askeri operasyonlarına ve Batı Şeria'daki Yahudi çete saldırılarına karşı olduklarını duyurdu.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, 27 Mayıs'taki açıklamasında siyonist rejimin saldırılarını sert biçimde eleştirdi. "Bu artık HAMAS'a karşı bir mücadele değil, topyekûn halkı cezalandırmaya dönüşmüştür" dedi. Dışişleri Bakanı Johann Wadepuhl ise siyonist rejimin güvenliğine verdikleri desteğin "soykırımı meşrulaştırmak" için kullanılmasına karşı olduklarını açıkça dile getirdi.

Siyonist sözde bakanlara yaptırım

10 Haziran'da İngiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Norveç, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yönelik ekonomik ve bireysel yaptırımlar açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, bu isimlerin "şiddeti teşvik ettiklerini, aşırılığı körüklediklerini" belirtti ve bu tutumlarını "iğrenç, vahşi ve insanlık dışı" olarak nitelendirdi.

10 Haziran'da BM'ye bağlı bağımsız bir komisyon, siyonist rejimin özellikle okul ve ibadethanelerde sivilleri hedef almasının "soykırım" suçu teşkil ettiğini belirtti. Raporda, Gazze'deki eğitim binalarının yüzde 90'ının, dini ve kültürel alanların ise yarısının yok edildiği kaydedildi.

Siyonist rejimin başbakanı Netanyahu, uluslararası baskılara rağmen savaşı sürdürmekte ısrar ediyor. Ancak hem içeride hem dışarıda artan eleştirilerle karşı karşıya. Esir yakınları bile hükümete sert tepki göstererek, "savaşın sonlandırılması karşılığında esirlerin tamamı serbest bırakılmalı" çağrısı yaptı.

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.