"Eğer bizden sahabenin ruhu gitmişse ölmüşüz demektir"
Peygamber Sevdalıları Platformunun "Kasım Ayı Sahabe Ayı" etkinlikleri kapsamında Kayseri’de Hz. Osman’ın hayatını konu alan bir program düzenlendi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Peygamber Sevdalıları Kayseri Dönem Sözcüsü İlhami Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı. Daha sonra ise Mustafa Gökhan Kaan Hoca programda bir konuşma yaptı.
Peygamber Sevdalıları Kayseri Dönem Sözcüsü İlhami Öztürk, kasım ayının sahabe ayı olarak ilan edişlerinin 3'üncü yılına girdiklerini ve 4 halifenin hayatının işlenmesinin yanı sıra her yıl 3 erkek ve 3 bayan sahabenin hayatını işlemeye devam edeceklerini söyledi.
Öztürk, şöyle konuştu: “Biz şunu biliyoruz ki; Hak ile batıl arasındaki mücadele her daim var olmuş ve bugünden sonra da var olmaya devam edecektir. Tarih boyunca batıl, bu mücadelesinde Müslümanları mağlup etmek, bitirmek veya kendi hegemonyasına almak için birçok işgal hareketleri düzenlemiş, fakat silahlarla, yıkımla ve katliamlarla bunu başaramayacağını anlamıştır. Bunu için saldırı ve işgal yöntemlerinde değişime gitmiştir. Müslümanları bir arada tutan Kur'an ve sünnete saldırıda başarısız olan batıl, bu iki kaynağı itibarsızlaştıramadığı için sahabelere saldırmaya, sahabeler üzerinde bu iki kaynağı itibarsızlaştırma yoluna gitmeye başlamıştır.”
Daha sonra kürsüye gelen programın konuşmacısı Mustafa Gökhan Kaan Hoca ise Hz. Osman’ı anlattığı konuşmasında, onun öne çıkan özelliklerine değindi.
Kurumuş tarlaların yakınından gürül gürül akan ırmakların geçtiğini, oradan eğer o kurumuş tarlalara kanallar açılmaz ise akan ırmağın bir manasının olmadığını söyleyerek sahabelerin önemine işaret eden Kaan, şöyle konuştu:
“Gürül gürül akan bir sahabe ırmağı var. Bu çorak ve kurumuş gönüllerimize oradan kanallar açamıyorsak o akan ırmağın ne manası var. Mevzuda bu zaten. Oralardan hayata ruh intikal etmektir. Doğum ve ölüm, ruhun intikal etmesidir. Eğer bizden sahabenin ruhu gitmişse ölmüşüz demektir, sahabenin ruhunu yeniden yaşatırsak dirilmişiz demektir.”
Hz. Osman’ın vasıflarını anlatan Kaan, “Birincisi zor günlerin adamıdır, yani icraatın adamıdır. İkincisi, muhakkik muhacir, üçüncüsü çilenin zirvesinden hiç inmedi, dördüncüsü ise güzellik ve hayâ timsaliydi.” dedi.
Resulullah’ın benim ümmetimde İbrahim’in ahlakını, Yusuf’un yüzünü ve iffetini görmek isteyen Osman’a baksın dediğini aktaran Kaan, “Güzelliğinden bahsedersek; bir insanı ilk gördüğünüzde dikkatinizi çeken şeyi yüzüdür ve yüzüne bakarsınız. Osman öyle biri ki, Resulullahın Yusuf-u Sani yani ikinci Yusuf demesi hiç boşa değildir. Peki, Yusuf’un o güzelliğinin yanına ne yakışmıştı hayâ, iffet. Resulullah, benim ümmetimde İbrahim’in ahlakını, Yusuf’un yüzünü ve iffetini görmek isteyen Osman’a baksın diyordu." ifadelerini kullandı.
Hz. Osman’ın, en zor zamanlarda Hz. Muhammed'in yanında olduğunu belirten Kaan, tüm Müslümanların onu örnek alması gerektiğine vurgu yaptı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.