Ekonomiye can suyu spor sektöründen gelecek (Analiz)

Ekonomiye can suyu spor sektöründen gelecek (Analiz)
2026’dan itibaren Dünya Kupası’na katılan takımların sayısının 36’dan 48’e çıkarılmasının dünya ekonomisine büyük katkı sağlaması bekleniyor.

Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Hüseyin Akar, yapılan değişiklikler nedeniyle toplam 20 milyar doları aşkın harcama yapılmasının beklenebileceğini bunun da toplamda 1 milyon kişiye ke istihdam anlamına geldiğini kaydetti. Akar, “Bunun Türkiye’ye yansıması %1,6’lık bir büyüme şeklinde görülebilir.” dedi.

 

2016 yılı sonunda 85 milyar Dolarlık büyüklüğe eriştiği hesaplanan spor endüstrisinin, ülke ekonomileri üzerindeki katkıları yadsınamaz. Sektörün OECD’nin dünya büyüme oranları tahminlerine uyumlu gelişmesi halinde; 2017 yılı sonunda 87,5 milyar Dolara, 2018 yılı sonunda 90,4 milyar Dolara ve 2019 yılı sonunda 93,6 milyar Dolara erişmesini bekleyebiliriz. 2023 yılında ulaşması muhtemel 100 milyar Doların üzerindeki rakam ile de dünya ekonomilerinin yarısından daha büyük dev bir sektör karşımızda olacak. Futbol ve basketbolun toplam spor endüstrisi içindeki payı %70’in üzerinde kabul edildiği için bu dallardan gelen finansal kararların, ülke ekonomileri ve spor kulüplerinin bilançoları üzerindeki etkileri de gözle görülür oluyor. Son zamanlarda spor endüstrisindeki gelişmeler, dünyada güçlenen korumacı ticaret politikalarının aksine uluslararası ilişkileri kuvvetlendirerek kazanç sunmayı hedefliyor.

Dünya kupasına 48 takım katılacak, 1 milyon kişiye ek istihdam sağlanacak

Futbolda yeni yılın ilk flaş kararı, bu endüstrinin en büyük patronu FIFA’dan geldi. FIFA Konseyi, 10 Ocak’ta aldığı kararla 2026’dan itibaren Dünya Kupası’na 36 takım yerine 48 takımın katılmasının önünü açtı. Toplam maç sayısı 64’ten 80’e yükseleceği turnuva artık 32 gün sürecek. Bu durum, ev sahibi ülkeyi daha fazla altyapı harcaması yapmaya itecek ve en az 2 stadyumu daha programa sokacaktır. Stat maliyetlerini de göz önüne alırsak, stadyumlar yaklaşık 700 milyon Dolarlık ekstra yatırım ile inşaa edilecek. Bu öngörü ile kupa için harcanacak toplam para miktar da 20 milyar Doları aşabilir ve 1 milyon kişiye kadar istihdam sağlanabilir.

Türkiye’de düzenlenirse büyümeye %1,6 katkı sağlar

Güney Afrika’da yapılan 2010 Dünya Kupası, ülkeye yaklaşık 300.000 turist çekmişti. %30 oranında fazla ülke katılımlı yeni kupa, nüfus artışlarını da göz önüne alırsak turist sayısını 450.000 seviyesinin üzerine itecek ve ev sahibi ülkenin dış ticaret rakamlarında olumlu gelişmeler gösterecektir. Cari dengede de yaklaşık 3 milyar Dolarlık iyileşme bekleyebiliriz. Ayrıca, FIFA’nın bu değişiklikle reklam gelirlerinde 500 milyon Dolarlık artış ve toplamda 1 milyar Dolarlık ek getiri yakalamayı hedeflediği biliniyor. Katılımcı ülkeler bu hedefler doğrultusunda ceplerine ekstadan 20 milyon Dolar koyabilir ve bu rakamı güzel futbolları ile tur atladıkça artırabilir. Brezilya’nın ise 2014 Dünya Kupası’nda rekor bir rakamla yaklaşık 10 milyar Dolar net gelir elde ettiği hesaplanıyor. Son yıllarda birçok önemli organizasyon düzenleyen Türkiye’nin bu kupaya ev sahipliği yapacağı bir senaryo da oluşturalım. 860 milyar Dolarlık Türkiye ekonomisinin 2026’ya kadar ortalama %3 büyüdüğü ve turnuvadan 20 milyar Dolar net gelir elde edildiği durumda, ülkemiz 2026 yılında futbol endüstrisi sayesinde ekstradan %1,6’lık büyüme gösterecektir.

Basketbolda daha çok maç kulüplere daha çok getiri sağlayacak

Basketbol tarafında ise Euroleague’in 2016/2017 sezonundaki yeni formatını takip ediyoruz. İlk turu lig şekline dönen kupada, takımların daha çok maç yapıp seyirci ve reklam geliri rakamlarının yukarı çekilmesi ana gündem. 4 takımla katıldığımız turnuvada bu sezon seyirci ortalaması olarak; Fenerbahçe 10.476, Galatasaray Odeabank 5.044, Darüşşafaka Doğuş 4.603 ve Anadolu Efes 4.059 rakamlarını tutturmuş durumdadır. Yeni formatta her takımın kesinlikle 3 iç saha maçı daha fazla yapacağını düşünürsek ortalama bilet fiyatları ile; Fenerbahçe 5.000.000 TL, Galatasaray Odeabank 1.200.000 TL, Darüşşafaka Doğuş ve Anadolu Efes de yaklaşık 400.000 TL ekstra gelir elde edecektir. Ayrıca, artan rekabet ile yayın gelirleri de önemli artış gösterip yabancı para açığı olan şirketlerimiz bu yönüyle de varlıklarını destekleyebilir. BIST Spor Endeksi’nin yaklaşık %34’nün Fenerbahçe ve %22’nin Galatasaray hisselerinden oluştuğunu düşünürsek, kulüplerin net bilanço karları üzerinden basketbol gelirlerindeki artışın borsamızı sınırlı da olsa olumlu etkileyeceği söylenebilir.

Yukarıdaki ihtimaller doğrultusunda, değişen FIFA ve Euroleague formatlarının hem makro anlamda ülke ekonomilerine hem de mikro anlamda spor kulüplerine olumlu katkı sağlaması beklenebilir. İktisadi anlamda ise, kuvvetlenen spor endüstrisinin ekonomiler üzerindeki etkileri önümüzdeki yıllarda daha da net hissedilecektir.

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.