Erat: "Hayvancılığı olmayan bir ülke iflas etmiştir"

Erat: "Hayvancılığı olmayan bir ülke iflas etmiştir"
Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği'ni ziyaret eden HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, "Hayvancılığı olmayan bir ülke iflas etmiştir" dedi.

Hayvancılığın ülke ekonomisindeki önemine dikkat çeken HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, "Hayvancılığı olmayan bir ülke iflas etmiştir" dedi.

HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat ve yönetim kurulu üyeleri, Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği'ni ziyaret etti.

İl Başkanı Erat ve beraberindeki bir heyet, çobanların sesini duyurabilmek için bir yıl önce yaya olarak Gaziantep'ten Ankara'ya yürüyen ve geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen genel kurulda, büyük bir oy farkıyla birlik başkanlığına seçilen Osman Türkman ve yönetimine "hayırlı olsun" ziyaretinde bulundu.

Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman ve yönetimi tarafından karşılanan HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat ve beraberindeki heyet, Türkman'a "hayırlı olsun" dileklerini iletti.

Samimi bir ortamda gerçekleştirilen ve tarım ile hayvancılık konularının ele alındığı ziyarette açıklamalarda bulunan Erat, tarım ve hayvancılık sektörünün ekonomiye önemli katkılar sağlayan bir sektör olduğunu ve bundan dolayı tarım ve hayvancılığa daha fazla destek verilmesi gerektiğini ifade etti.

Çobanlık ve hayvancılığın kutsal bir meslek olduğunu ifade eden Erat, Hazreti Muhammed başta olmak üzere birçok peygamberin de çobanlık yaptığını hatırlattı.

"Hayvancılığı olmayan bir ülke iflas etmiştir"

Hayvancılığın önemine değinen Erat, "Hayvancılık berekettir. Dünyanın ekonomisine baktığımız zaman ekonomi tam manasıyla tarım ve hayvancılığın üzerinden yürüyor. Hayvancılığı olmayan bir ülke iflas etmiştir. Özellikle hayvancılık çok önemlidir. Şu anda ülkemizde de hayvancılıkla ilgili belki ciddi sorunlar vardır. Çünkü dışarıdan et ithal ediliyor. Özellikle devletin bu tür birliklere ciddi bir şekilde destek vermesi, yardımcı olması gerekiyor. Çünkü vatandaş ne kadar kolay bir şekilde hayvan yetiştirirse, merası olursa tüm ülke bundan faydalanır. Bu yüzden bu tür birliklere devletin ciddi anlamda destek vermesi, ön ayak olması lazım. Birliklerin bütün sorun ve sıkıntılarını da dinleyip onlara çözüm bulması lazım ki hep beraber kalkınalım. Aksi takdirde sürekli dışarıdan et ithal etmeye devam edeceğiz. Bu da hem ülkemiz için hem insanlarımız için hem de hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız için büyük bir sorundur." dedi.

"Devletin bu tür birliklere ciddi şekilde destek vermesi lazım"

Erat, "Bugün hayvan yetiştiriciliği yapan vatandaşlarımız bir kazanıyorsa tüccar belki 10 kazanıyor. Eti kendisi kasaba 15-20 TL'ye satıyorsa, o et marketlerde 50-60 TL'yi buluyor. Süt ürünlerinde de aynı şekilde bu sorunlar yaşanıyor. Bu konularda mutlaka devletin de bu tür birliklere ciddi şekilde destek vermesi, onların önünü açması ve bu noktada da ne gerekiyorsa onlara bu konuda yardımcı olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Asgari ücretliden yılda 3 bin 500 TL vergi alınıyor"

Asgari ücret görüşmelerine de değinen Erat, yardıma muhtaç hale getirilmiş asgari ücretliden, dolaylı vergiler hariç yıllık 3 bin 500 TL vergi alınmasının vicdani olmadığını söyledi.

Erat, "Asgari ücretliden yılda yaklaşık olarak 3 bin 500 TL vergi alınıyor. Yani karnına taş bağlayan bir insandan bir de vergi alınıyor. Bu gerçekten de büyük bir zulümdür. Bu kararı veren insanlar bir düşünsünler, 5 dakikalığına empati yapsınlar ve kendilerini bu insanların yerlerine koysunlar." diye konuştu.

"Bir aile için ekonomi çok ciddi bir etkendir"

Bir aile için ekonominin çok önemli bir etken olduğunu vurgulayan Erat, "Gaziantep şehrimizde ve çevremizde çok sayıda asgari ücretle çalışan insan var. Sürekli bizim yanımıza geliyorlar. Kendileriyle konuşuyoruz. Gerçekten birçoğu çok zor durumda. Birçoğunun da bankalara çok ciddi borçları var. Bununla birlikte birçok aile bundan dolayı dağlıyor, eşler boşanıyorlar ve geçimlerini sağlayamıyorlar. Bir aile için ekonomi çok ciddi bir etkendir. Geçinemediği zaman bakıyorsunuz ki ortaya ciddi sorunlar çıkıyor. Dolayısıyla bunlara mutlaka çözüm bulunması gerekiyor. Asgari ücretli işçidir ve emekçidir. İşçinin hakkının mutlaka verilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Gençler köylerde kalmak istemiyor"

Üretimin olmadığı bir toplumda kalkınmanın olmayacağını belirten Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman ise "Şöyle bir düşünürsek sabahleyin kahvaltıda yediğimiz her şey tarım ve hayvancılıktan gelen ürünlerden yapılmıştır. Öğle menüsünde de yediğimiz ürünlerde aynı şekilde. Eğer ki bir memlekette tarım ve hayvancılığa sahip çıkamıyorsa o memlekette insanların karnı doymuyor demektir. Bizim gençlerimize sahip çıkmamız gerektiğini başkan da söyledi. Gençler, bugün gerçekten köylerde kalmak istemiyor.

"Gençlerimiz asgari ücretle fabrikalarda bir nevi kölelik düzenine hizmet ediyor." diyen Türkman, şöyle devam etti:

"Ama kendi köyünde kalıp, kendi işinin sahibi olmak istemiyor. Oysa bizim geçmişimizi unutmadan geleceğe yürümemiz, geleceğimizi düşünmemiz lazım. Bugün asgari ücretle şehirde yaşam gerçekten çok zordur. Ama köyde kalıp 10 dönüm tarlasına baksa 50 tane küçükbaş hayvan yetiştirse inancınız olsun şehirde kazanacağından çok daha fazlasını kazanır. Hem para kazanır hem de kendi köyüne ve kendi doğduğu topraklara sahip olur."

"Hayvan yetiştiricilerimizi o dağ başlarında kendi kaderlerine terk etmeyeceğiz"

Gaziantep Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği olarak Gaziantep genelindeki 400 köyde 5 bin 300 tane üyelerinin şartlarını nasıl daha iyi yapabilmek için çalışacaklarını belirten Türkman, "O insanların köyde kalmasını nasıl sağlayabiliriz, buradaki yaşam kalitesini nasıl arttırabiliriz ve o ürünlerini daha iyi paraya nasıl satabiliriz ve önlerine konan engelleri nasıl aşabiliriz. Allah nasip ederse bununla ilgili çalışmalar yapacağız. Ben işin içerisinden gelen bir kardeşleriyim. Yaklaşık 26 sene Tarım Bakanlığında veteriner teknikeri olarak görev yaptım. Aynı şekilde de bir köylü ve çiftçi çocuğu olduğum için sorun ve sıkıntılarını da yakından biliyorum. Allah nasip ederse bundan sonra bu anlamda onların sorun ve sıkıntılarını çözmek üzere gayret edeceğiz. Onları o dağ başlarında kendi kaderlerine terk etmeyeceğiz. Onların her türlü sorunlarında da onların yanında olacağız ve bugüne kadar olduk, bundan sonra da Allah nasip ederse hep olacağız." dedi.

"Tarım ve hayvancılık biterse hepimiz kaybederiz"

Türkiye'de tarım ve hayvancılığın her geçen gün kötüye gittiğini belirten Türkman, "Hükümetin bu anlamda vermiş olduğu desteklemeler var ama bazıları yetiştiriciye ulaşmıyor bazıları maalesef hor kullanılıyor. Bunların daha adaletli bir şekilde dağıtılması lazım. Daha verimli bir şekilde kullanılması lazım. Özellikle tarım ve hayvancılığın kan kaybettiği böyle bir dönemde özellikle sivil toplum kuruluşu olan birlikler ve odaların seslerini çıkartması lazım. Yanlışa 'yanlış' demeleri lazım. Biz özellikle bunu yapacağız. Yanlışı kim yapıyorsa dilimizin döndüğü kadar ve gücümüzün yettiği kadar uygun bir dille bunu anlatmaya çalışacağız. Çünkü bizim amacımız bu. Yani benim üyemin hayvanı ve ürünü para etmezken ben eğer susuyorsam demek onların hakkını savunuyorumdur. Birilerine yaranacağız diye o insanlara haksızlık etmememiz lazım. Çünkü tarım ve hayvancılık biterse hepimiz kaybederiz, bu ülke kaybeder." diye konuştu.

"Hollanda'nın sadece tarımsal ve hayvansal ihracatı bizim tüm ihracatımızdan daha fazla"

Hollanda'nın Konya kadar olduğunu, ancak yıllık tarım ve hayvansal ihracatının ise 280 milyar dolara yakın olduğunu anımsatan Türkman, "Bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak toplam ihracatımız 140 milyar dolar civarı. Yani Konya kadar olan bir Hollanda'nın sadece tarımsal ve hayvansal ihracatı bizim tüm ihracatımızdan daha fazla. Oysa biz tarım ve hayvancılık ülkesi iken biz bugün samanı, arpayı, buğdayı ve eti ithal ediyoruz. Allah nasip ederse bu anlamda biz en azından kendi bölgemizde üreticilerimizin önünü açmaya ve onların ürünlerini daha çok değerlendirmeye çalışacağız. Bu anlamda da Allah nasip ederse çalışacağız, koşturacağız. Sizin gibi değerli dostlarımız ve siyasi partileri temsilcilerimizle de istişare halinde olacağız. Fikirleriniz olursa onlardan da faydalanmaya çalışacağız." diye belirtti. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.