Erbaş: "Hazreti Peygamber'in daveti en çok gençlerin yüreklerinde karşılık buldu"
Mevlid-i Nebi etkinlikleri kapsamında gençlerle buluşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hazreti Peygamberin davetinin en çok gençlerin yüreklerinde karşılık bulduğunu, ona ilk inananların büyük bir çoğunluğunu gençlerin oluşturduğunu söyledi.
"Peygamberimiz ve Gençlik" temasıyla düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, cahiliye dönemi olarak adlandırılan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömüldüğü, insanların pazarlarda alınıp-satıldığı, dünyanın en karanlık döneminde; Hazreti Peygamber'in Allah tarafından insanlığa bir uyarıcı, bir müjdeci olarak, insanlığın tekrar hak, hukuk, merhamet, güzel ahlak gibi değerlerle buluşması için gönderildiğini söyledi.
Erbaş, bunun için Mevlid-i Nebi'nin Hazreti Peygamber’in şahsında insanlığın yeniden doğuşunu, aydınlık bir geleceğini ifade ettiğini kaydetti.
Hazreti Peygamber'in insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaracak mesajlarına en çok gençlerin karşılık verdiğini vurgulayan Erbaş, "Onun daveti en çok gençlerin yüreklerinde karşılık bulmuştur. Ona ilk iman edenlerin çok büyük bir kısmı gençler olmuştur." dedi.
"Gençler onun yanında yer aldı"
Erbaş, Hazreti Muhammed'e iman eden genç sahabilerden örnekler vererek şöyle konuştu:
"Kendini Rasulullah’a feda eden ilmin ve cesaretin örneği Hazreti Ali, Peygamberimize iman ettiğinde 10 yaşlarındaydı. Hazreti Ali, hicret esnasında Peygamberin yerine evinde kalarak kendini feda ettiğinde 20 yaşlarında bir gençti. Hazreti Ali’nin cesareti ve ilmi bizim gençlerimizde de olmalı, Cenab-ı Hak bu şekilde gençler yetiştirmeyi, onlar gibi gençler olmayı bizlere nasip eylesin.
Erkam b. Ebi’l-Erkam, 17 yaşında evini Peygamber efendimizin hak-hakikat mücadelesine tahsis etmişti. Bilgi ve hikmetin öncüsü, Medine’ye giden öğretmen, Mus’ab b. Umeyr, Efendimizin yanında yer alırken 18-20 yaşlarındaydı. Habeşistan’a hicret eden Müslümanların başında giden Hazreti Ali’nin kardeşi Hazreti Câfer, 22 yaşındaydı. Gençler onun yanında yer almıştır. Zeyd b. Hârise, Abdullah b. Mes’ud, Zübeyr b. Avvam, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebî Vakkas, Abdullah b. Ömer, yaşları 14 ile 17 arasında gençlerdir."
"Gençler, İslam davası bizim üzerimizde emanet"
Erbaş, Hazreti Peygamber'in gençlere değer ve önem verdiğini ifade ederek, "Onları bilgi ve okumaya yöneltmiştir. Onlara gerçek kahramanlığın iyilikle olacağını öğretmiştir" ifadelerini kullandı.
Hazreti Peygamber'e ilk inen emrin ‘oku’ olduğunu anımsatan Erbaş, gençlere kitap okumalarını, Kur’an-ı Kerim'i ellerinden düşürmemelerini tavsiye etti.
Erbaş, Hazreti Peygamberin ikinci gelen vahiyle birlikte insanları İslam’a çağırdığını, insanların kurtuluşu için mücadele ettiğini anlatarak, "Bugün bizler ona inanan gençler olarak onun bıraktığı yerden bu davayı alacağız, devam ettireceğiz. Gençler, İslam davası bizim üzerimizde emanet." şeklinde konuştu.
"O tanınmadan cesaret, merhamet bilinemez"
Gençlerin, Hazreti Peygamberin hayatını okumalarının önemine vurgu yapan Erbaş, şunları söyledi:
"Bütün değerlerin, bir arada yaşamanın, güzel ahlakın ve erdemin en güzel örneği Peygamberimiz, Hazreti Muhammed Mustafa’dır. Onun hayatını bütün yönleriyle en güzel şekilde öğrenmeye ve yaşamaya muhtacız. Zira o, tanınmadan, dostluk, vefa bilinemez. O anlaşılmadan paylaşma, kardeşlik, başkasına değer verme, herkesin iyiliğini isteme anlaşılamaz. O tanınmadan cesaret, merhamet bilinemez."
"Sağlam bir inanca sahip olmalıyız" diyen Erbaş, "İnancımız sağlam olacak ki ibadetlerimizi zevkle yapalım. Namazımızı asla terk etmeyeceğiz. Namaz müminin miracı, dinin direğidir." ifadelerini kullandı.
Erbaş, gençlere büyük bir ideale, güzel bir ahlaka ve köklü bir bilgiye ve mefkûreye sahip olmaları tavsiyesinde bulundu.
Programın sonunda gençlere gül dağıtan Erbaş, gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.