Erdoğan: "Asıl ayırımcılık sizin yaptığınızdır"

Erdoğan: "Asıl ayırımcılık sizin yaptığınızdır"
Erdoğan, bazı belediyelerin Kadınlar Günnü için düzenledikleri afişlere dikkat çekerek, "Bunların kadını özgürleştirmekten anladıkları, kadını kendi ideolojilerine köle yapmaktır." dedi.

Erdoğan, bazı belediyelerin Kadınlar Günnü için düzenledikleri afişlere dikkat çekerek, "Bunların kadını özgürleştirmekten anladıkları, kadını kendi ideolojilerine köle yapmaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları ise şöyle;

"Kadının olmadığı yerde insan da yoktur. Kadın olmak peşinen imtiyazlı olmak demektir. 

"ANNELERİN AYAKLARININ ALTI ÖPÜLÜR, BEN ÖPTÜM"

Kadın çocuk doğurduğu için cezalandırılmaz tam aksine mükafatlandırılır. Onun için cennet babaların ayakları altında değil, annelerin ayaklarının altındadır. Annelerin ayaklarının altı öpülür, ben öptüm siz de öpün.

İnsanoğlu kendi geleceği için kadına değer vermek zorundadır. 

Bizim medeniyetimizde emek kutsaldır, bunun için çalışanın hakkının teri kurumadan verilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan ahilik teşkilatı çok özgün ve önemli bir kurumdur. Vakıf müessesi de emeğin korunmasında yardımcıdır. 

Dünyadaki sendikal mücadelenin tarihine bakıldığında sistemin çıkar çatışması üzerine kurulduğu görülür. Bilhassa çalışma hayatında kadınlarım emeklerinin korunması gerekir. 

Eşit işe eşit ücret dedik. Bunu uygulamaya biz koyduk. Medeni Kanun'da, İş Kanunu'nda, Ceza Kanunu'nda, Gelir Vergisi, Belediyer, İşsizlik Sigortası Kanunu'nda kadınlarımızı koruyacak özel maddeler koyduk. 

Geçtiğimiz 14 yılda kadınların haklarının korunmasında pek çok düzenleme yaptık. 

Başbakanlığım döneminde kadın istihdamının yayınlanmasında bir genelge hazırladık. 

Kız çocuklarının okullaşma oranlarının artırılmasında kat ettiğimize inanıyorum. Eşimle haydi kızlar okula kampanyasını başlattık. 2007'de yüzde 87 olan kız çocuklarının okullaşma oranı geçtiğimiz yıl yüzde 96 ya çıktı. Şartlı eğitim yardımıyla hiçbir ailenin kız çocuuklarını eğitimden mahrum bırakmasına izin vermedik. 

Benzer bir gelişmeyi kadınların siyasete atılmaları konusunda da görüyoruz. 2002 meclisinde yüzde 4 bile olmayan bu oran 1 Kasım seçimlerinde kurulan mecliste yüzde 15 civarındadır. 

2 kadın valimiz, 32 kadın büyükelçimiz var. Zaman içinde buralarda da ilerleme sağlayacağımıza inanıyorum.

Kadına şiddet insanlığa ihanettir diyerek, etkili tedbirler hayata geçirildi, bu projeye eşimle dahil bizzat katıldık. 

Çalışan kadınlar konusunda son dönemde pek çok düzenleme yapıldı, çalışan kadınlara destek sağlandı. Doğum sonrası izinlerinden, iş yerlerindeki kreşlerin yaygınlaştırılmasına kadar pek çok düzenlemeyle çalışan kadınlara destek sağladık. 

"ASIL AYRIMCILIK SİZİN YAPTIĞINIZDIR"

Kadını başında örtü var, yok diye nasıl bir ayrıma tabi tutarsın. Başında örtü varsa kadın değil, örtü yoksa kadındır. Kadının başında örtü varsa, yıllarca okula işe almadılar. Bunu biz değiştirdik. Ayrımcılığın ta kendisi bu, bunu yaptılar.

Bazı belediyelerin ve partilerin güya kadın günü için düzenledikleri kampanyaları görüyoruz. Bu topraklara yabancı olan bu zihniyeti lanetliyorum. Bunların kadını özgürleştirmekten anladıkları, kadını kendi ideolojilerine köle yapmaktır. Ailesinden, mahallesinden, toplumundan, değerlerinden kopararak savunmasız bıraktıkları kadına özgürlük diyenler aslında nesillerimizi hedef alıyorlar. 

BM Güvenlik Konseyi görevini yapmıyor, 191 ülke 5 ülkenin dudağımnın arasına sıkışmış. 

İşte Suriye'de, Irak'ta yapılanlar. Şu anda 3 milyon insan ülkemde, 10 milyar dolar harcadık, bunlar faturalı. Bir taraftan mülteciler gelmesin diyorlar, biz göndermiyoruz ki, denizden geliyorlar ve bir kısmı ölüyor. Biz 100 bine yakın mülteciyi kurtardık, diğerleri şişleyerek ölümüne neden oldu. Farkımız bu biz insana böyle bakıyoruz.

Bölücü terör örgütü de, DAEŞ de, paralel devlet yapılanması da aynı kaynaktan besleniyor. Bu operasyonlar güneydoğudaki, doğudaki bölücü terör örgütü, bu terörü estirdiği sürece durmayacaktır. Huzuru yakalayacağımız ana kadar devam edecektir.

Özgürlük mücadelesi insanların öldürülmesiyle gelmez. Bütün bunların bedeli silahla parlamentoya girmek değildir. Bunlara anayasanın amir hükmü ortadadır, bunun gereğini yaparız. Geldin, girdin parlamentoya demokratik şekilde mücadeleni ver. Sözle ver, kalemle ver. Ama silahla dersen kusura bakma. Bu millete şöyle de yaparım, böyle de yaparım anlayışını dayatanlar hem kadınlarımızın hem de halkımızın düşmanıdırlar.

"BUNLARIN KADIN, ÇOCUK, MAZLUM DİYE BİR DERDİ YOK!"

Kadını bir fert olarak güçlendirecek adımları hep birlikte atabiliriz. İnanın bana böylesi çok daha etkili olacaktır. Eğer Batı'da gerçek anlamda kadın mücadele olsaydı, bugün Suriye'de binlerce kadınların hayatının kaybedilmesine böyle sessiz kalınmazdı. Neden Esed'in katlettiği kadınları ve masum çocukları görmezden geliyorlar. Rusya'nın bombardıman ettiği Bayırbucak Türkmenleri, oradaki Arapları, kardeşlerimizi niçin görmezden geliyorlar? 

Bunların kadın, çocuk, mazlum, mağdur gibi dertleri yok. Bizim inancımız ve tarihimiz böyle bir hoyratlığa, vicdansızlığa, ahlaksızlığa izin vermez. 

Afrika'da insanlığın nasıl zor bir hayatla yaşadıklarını gözlerimle gördüm. Bugün o düzen, Suriye'ye, Kuzey Afrika'ya uygulanmak isteniyor. Bölgede kurulmak istenen bu düzene karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu mücadeleyi en çok da kadınlarımız için vereceğiz. Onlar modern kölelik düzenini değil, insan sıfatına layık hayatı hak ediyorlar. 

 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum."

Kaynak:Haber 7

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.