Erdoğan: Avrupa Ortaçağ'ı Yaşıyor

Erdoğan: Avrupa Ortaçağ'ı Yaşıyor
Ankara'da "İnsan İçin Orman, Ekonomi İçin Orman" programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'nın Ortaçağ'daki İslam ve Türk düşmanı gibi davrandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da "İnsan İçin Orman, Ekonomi İçin Orman" programında konuştu.

İşte o konuşmadan satır başları

Sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim. 21 Mart'ın bizim için bir başka anlamı daha var. Orta Asya'dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada 21 Mart  Nevruz olarak kutlanıyor.Buradan tüm dostlarımızın Nevruz Bayramı'nı tebrik ediyorum

40 BİN LİRALIK DESTEK

Bugünkü programımızda Orman konusunu 6 ayrı başlıkta sizinle paylaşacağız.Yüzde 65 hibe uygulaması kapsamında 30 dekarlık arazisini ceviz badem gibi ağaçlara kullanan her vatandaşımıza 40 bin liralık kaynak sağlıyoruz. 600 bin ağaca ulaşılan projeyi sürdürüyoruz. Tıbbi ve aromatik bitkilere katkıları sürdürüyoruz. Şifalı ve bereketli topraklara sahibiz. Bu bitkileri yaygınlaştırarak vatandaşlarımıza önemli bir gelir sağlamak istiyoruz.

81 İLDE SEFERBERLİK BAŞLATIYORUZ

81 ilde tabiat turizmi seferberliği başlatıyoruz. Ülkemizin sahip olduğu tabii güzellikleri turizme kazandırmakta kararlıyız. Dünyanın ilk beş ülkesi arasına girmeyi hedefliyoruz. 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman kurulması projesinde 2 bin 700 köy çalışmasını 2019'a kadar tamamlamakta kararlıyız.

TABİAT BİZE ALLAH'IN EMANETİDİR

Ülkemizin ormanlarını korumalı, geliştirmeli, büyütmeliyiz. Türkiye ormanlar konusunda da devrim gerçekleştirdi. Dünya genelinde ormanların karasal alanlara oranı 1990'da yüzde 31.8 iken, 2015'te yüzde 30,8'e düştü. Bizde de yüzde 12,5'tan yüzde 15.2'ye yükseldi. Orman varlığımızı 1,5 milyar hektar artırdık. Sanayileşmek, tek başına bir hedef değil. Tüm bunları insan için yapıyoruz. Tabiat Allah'ın bize bir emanetidir. Tabiatı hoyratça yok etmek emanete ihanet etmektir. Çocuklarımızı da aynı şekilde yetiştirmeliyiz. İmkan ve fırsat olan her yerde kadim kültürümüz kendisini göstermiştir. 

ÜLKEMİZ ÇOK BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİ

Asırlardır süren yönetim sistemi arayışımız için çok önemli bir dönemdeyiz. Anayasa değişikliğini 16 Nisan'da miletimizin takdirini sunuyoruz. Bu ssitemin özünde güçlü etkin ve sorumlu bir yürütmenin oluşturulması vardır. Ülkemiz Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar arasındaki çekişmeler yüzünden geçmişte çok büyük bedeller ödedi. Gazi Mustafa Kemal İnönü ile çok ciddi sıkıntılar yaşadı, Celal Bayar aynı şekilde. Sayın Sezer döneminde Merhum Ecevit'le bir hadise yaşadılar. Ertesi gün Türkiye'de ekonominin ne hale geldiğini biliyoruz. Koalisyonların neden olduğu zayıf hükümetler yüzünden, darbeler ve muhtıralarla hükümet devre dışı bırakıldı.

BUGÜN HAYIR DİYENLER O GÜNDE DARAĞACININ ARKASINDAYDI

1960 darbesinde milletin seçtiği Başbakan'ı darağacına çıkarmadılar. Bugün hayır kampanyası yürütenler o günde darağacının arkasındaydı. 1970'de hükümeti zorlayanların, 1980'de devirenlerin gücü sistemin zayıflığından geliyor. Aynı şekilde 2002 yılında bize cumhurbaşkanı seçtirmeyenlerin cesareti sistemdeki zafiyettendir.

METNİ OKU METNİ

17-25 Aralık darbe girişimini bölücü örgütün çukur eylemlerini hatırlayın, şimdi o eylemciler hayır diyor, Kandil hayır diyor. Ülkemizi bölmek isteyen terör örgütleriyle birlikte hareket etmenin izah edilebilir bir yanı olabilir mi? Terör örgütlerinin Avrupa'da nasıl paslaştıklarını görüyoruz. Batı'da FETÖ'nün arkasında kimlerin olduklarını görüyoruz, milletimize bu bedelleri ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Tüm yaşananlardan aldığımız dersle yönetim sistemini değiştiriyoruz. Fakat bunlar felaket yalan söylüyor. Bu anayasa değişikliğine, metni dahi okumadan karşı çıkanlar var. Anayasa değişikliğinin ne getirdiği bellidir, olmayan bir şeyi varmış gibi gösteriyorlar. Metni oku, metni!

BUNLARIN İŞİNE GELMİYOR

Arkasından gelenler de okumamışlar. Öyle yalanlar ortaya atıyorlar ki insanın aklı almıyor. "Cumhurbaşkanı Meclis'i fesh edecek, Meclis kapanacak" diyorlar. Cumhurbaşkanı'nın böyle bir yetkisi yok. Burada olan, Cumhurbaşkanı seçimi yenilemeyi arzuluyor mesela. Burada parlamentoyla beraber bu iki seçim birlikte yapılır. Fesih asla olmaz. Yeniden seçime gidilmesi söz konusu olur. 5 senede bir yapılacak olan seçimlerde Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi yapılacaktır. Milleti aldatmayın. Buna inanan yok, bu sefer "Cumhurbaşkanı belediye ve muhtarları kapatacak" demeye başladılar. Anayasa ve yasalardaki haklar neyse bugün de bu haklar geçerlidir. "Cumhurbaşkanı çıkartacağı kararnamelerle istediği gibi ülkeyi yönetecek" diyorlar. Bu da kuyruklu bir yalan. Yasal düzenlemenin olduğu konuda Cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz. Bir boşluk varsa çıkartabilir ama bunlarda bile parlamento bunu iptal edebilir. Bunlar işlerine gelmiyor.

YALANIN DA SINIRI OLUR, EL İNSAF!

Yalanların mumu yatsıya kadar sönünce çıtayı daha da düşürdüler. "Cumhurbaşkanı lokantaları kapatabilir" dediler. El insaf yalanın da, palavranın da bir limiti olur. Sıra ne zaman boyacılara, simitçilere gelecek diye bekliyorum. Yalan. Biz bu sistemi herhangi bir yeri kapatmak için değil ülkenin önünü açmak için getiriyoruz. Kanun teklifleri sadece milletvekilleri tarafından verilebilir. Bütçe dışında herhangi bir kanun teklifi veremez Cumhurbaşkanı. Biz gençlerin önünü açıyoruz. 59 ülke 18 yaşı seçme ve seçilme yaşı olarak kabul etmişse niye benim gencim aynı hakkı kazanmasın? 18-25 yaş arası 7,5 milyon gencimiz var. Bu gençlerimiz bu seçimlerde hem seçme hem seçilme hakkına sahip olacak.

AVRUPA'YA SERT ÇIKTI: İŞİNİZE BAKIN İŞİNİZE!

Bu Avrupa ülkelerine ne oluyor? Bakanlarımızı ülkelerine sokmamak için OHAL ilan edecek kadar her yola başvuruyorlar. Avrupa'da belediyelerin OHAL ilan etme hakkı varken bizim OHAL'imiz onları rahatsız ediyor. İşinize bakın işinize. Türkiye'deki oylamanın sonucu sizi niye bu kadar ilgilendiriyor? Onlar da Türkiye'deki seçimin sonuçlarının gayet iyi farkındalar.  Ne yaparsanız yapın, topunuz gelin Bu millet size 16 Nisan'da cevabı verecek. Şu 16 Nisan bir bitsin, masaya oturacağız, gereğini yapacağız. Hollanda'da yerlerde sürünen vatandaşlarımızın hesabını soracağız.

AVRUPA'NIN MASKESİ DÜŞTÜ

Avrupa'nın maskesi düştü. Benim oradaki vatandaşım senin de vatandaşın. Bunun insanlıkla ne alakası var? Bunlar insanlıktan nasibini almamış. Bunlarda insanlık yok. Bunlarda silah yok. Bunlarda sadece Türk bayrağı var. Avrupa 2. Dünya Savaşı öncesinin faşist Avrupa'sıdır. Avrupalılar önce Suriye ardından 16 Nisan tavrıyla kendi maskelerini kendi elleriyle yırtmışlardır.

BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE DOĞACAK

Diyanet İşlerinin imamlarına, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlerine tahammül edemediler. İmamlara, öğretmenlere ajan muamelesi yapıyorlar. Ajan terörist saklanıyor 1 ay. Merkel, onu bırakmamızı istiyor. "Bizde yargı bağımsızdır, bırakamayız" dedim. 4 bin 500 terörist dosyası nerede? Kaç yıl oldu vereli? "Yargı" dedi. "Bizde de yargı kusura bakmayın" dedim. Araplar, "Men dakka dukka" der, siz vurdunuz mu biz de vururuz. Siz nasıl davranırsanız biz de öyle davranırız. Ajanlık yapan hiçbir Avrupalı'ya izin verilmeyecek ülkemizde. AB üyelik süreciymiş. Şuymuş, buymuş, bizi hiçbiriyle tehdit edemezsiniz. Biz 7 düvelin en modern ordularına boyun eğmemiş bir milletiz. 16 Nisan'da yeni sisteme geçelim çok daha farklı bir Türkiye doğacak."

Kaynak:Haber7

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.