Erdoğan: Eğitimde istediğimiz seviyeye henüz ulaşamadık
İstanbul’da yapımı tamamlanan okulların açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim ve kültür konusunda istenilen seviyeye henüz ulaşılamadığını ifade ederek “Milletimizin evlatlarına iyi bir eğitim vermek için yaptığı fedakârlığın büyüklüğü karşısında, bulunduğumuz yer, olmamız gereken yer değildir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da yapımı tamamlanan 80 okul ve 59 okul spor salonunun toplu açılış törenine katıldı. Başakşehir Akif İnan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleştirilen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükseltme sözünü yerine getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 15 yıllık süreçte 282 bin yeni derslik inşa ettiklerini, eğitim altyapısını tamamen modernleştirdiklerini, 584 bin yeni öğretmenle eğitimci sayısını 904 bine çıkardıklarını hatırlattı. 4+4+4 sistemiyle, ideolojik saplantılarla eğitime verilen zararı ortadan kaldırdıklarını, müfredatı, ders kitaplarını, eğitim ve öğretim yöntemlerini modern bir anlayışla yeniden düzenlediklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut 75 üniversiteye 110 yeni üniversite daha ekleyerek, isteyen tüm gençlere yükseköğrenim imkânı sağladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl yüzde 7,4 büyüme kaydedebildiysek, ihracatımızı Şubat ayı itibariyle 160 milyar dolara çıkartabildiysek, kriz tellallarının tüm çabalarına rağmen hedeflerimize kararlılıkla ilerliyorsak, bölgemizde ve dünyada giderek daha etkin bir güç hâline geliyorsak, bunların hepsinde de eğitim öğretimde geldiğimiz yerin çok büyük payı vardır.” diye konuştu.
“Eğitim ve kültür konusunda istediğimiz seviyeye henüz ulaşamadık”
Bütün bunlara rağmen eğitim ve kültür konusunda istedikleri seviyeye henüz ulaşılamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Milletimizin evlatlarına iyi bir eğitim vermek için yaptığı fedakârlığın büyüklüğü karşısında, bulunduğumuz yer, olmamız gereken yer değildir.” dedi.
Eğitim sisteminden beklentilerinin, çocukları anne ve babalarına hayırlı birer evlat, ülkelerine ve milletlerine hayırlı birer fert olarak yetiştirmesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim sisteminin, çocukları bilgiyle donatmanın yanında, onlara bilinç ve duruş aşılamakla da mükellef olduğunun altını çizdi.
Dilini, tarihini, kültürünü en iyi şekilde öğrenmemiş bir çocuğa matematikte, kimyada, fizikte öğrendiklerinin yük olarak görüneceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bu çocuğumuz, aldığı eğitim-öğretimin neye yarayacağının, kendisini nereye taşıyacağının farkında değildir.” diye ekledi.
“Sınav bir amaç değil, araçtır”
Tamamen sınav kazanmaya odaklanmış bir sistemde, arzulanan eğitime yer kalmayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki sınav bir amaç değil, araçtır. Çocuklarımıza, öncelikle öğrendikleri bilgiyle kendilerine, ailelerine, ülkelerine, milletlerine, insanlığa nasıl faydalı olabileceklerinin şuurunu aşılamamız gerekiyor.” sözlerine yer verdi.
Bu başarıldığında rekabet alanının, sınav kazanma olmaktan çıkarak hikmetle yoğrulmuş bilginin bizatihi kendisi hâline geleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte o zaman bu sistem dünya çapında matematikçiler, fizikçiler, hekimler, mühendisler, iktisatçılar, felsefeciler yetiştirmeye başlar.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde dikkat ve imkânları bu konuya teksif edeceklerini, eğitimin altyapısında gerçekleştirilen devrimi içerikte de hayata geçireceklerini açıkladı.
Türkiye’nin başına musallat edilen terör örgütlerinin hedefinde öncelikle gençlerin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilere hitaben, “Şayet terör örgütleri sizlere de bulaşırsa, ölçünüz gayet basit olsun.” dedi ve şunları ekledi: “Her kim ki size annenize, babanıza, ailenize rağmen bir şey yaptırmak istiyorsa, ondan uzak durun. Her kim ki sizi tarihinize, kültürünüze, değerlerinize aykırı bir takım fikirlerle zehirlemeye çalışıyorsa, onlardan uzak durun. Her kim ki sizi ülkenize, milletinize, devletinize karşı kışkırtıyorsa, onlardan uzak durun. Bunların hiçbirinin de bizim dünyamızla, bizim inancımızla, bizim töremizle ilgisi yoktur. Annesine, babasına, ailesine saygı duymayan bir ferdin, ne milletine, ne de insanlığa bir faydası olur.”
“Medeniyetinin ışığından nasibini almamış genci geleceğimizin teminatı olarak göremeyiz”
Tarihini hiç bilmeyen veya yanlış bilen, kültürünün zenginliğinden habersiz ve medeniyetinin ışığından nasibini almamış bir gencin, geleceğin teminatı olarak görülemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hele hele milletine ve devletine ihanet eden hiç kimsenin, irapta mahalli yoktur, sözünü etmeye bile değmez.” diye ekledi.
Ancak bu kötü örneklerle karşılaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada uluslararası yatırımcıları Türkiye’ye davet etmesine, milletvekili sıfatı taşıyan birinin sosyal medyadan “Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yok.” şeklinde cevap verdiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili kişiye en güzel cevabı, yarın Mersin’de 20 milyar dolarlık uluslararası bir yatırım olan Akkuyu Nükleer Santralinin temel atma töreniyle vereceklerini, ancak böyle bir zihniyetin sorgulamasını da mutlaka yapmaları gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tür kişiler için, kendisiyle çeşitli defalar sohbet etme imkânı da bulduğum, ünlü yazar, merhum Cengiz Aytmatov’un romanında geçen ve zaman zaman kullandığım bir benzetme var. Biz bunlara mankurt diyoruz. Mankurt, beyni iğdiş edildiği için, kendi toplumunu, kendi halkını, hatta kendi ailesini düşman gören, onlara saldıran kişi demektir. İşte bunlar birer mankurt. Her terörist bir mankurttur. Ülkesinin ve milletinin aleyhine çalışanlar da birer mankurttur. Bunlar, kimi zaman işte bu şekilde siyasetçi kılığına bürünüp dünyaya ülkesini kötüler. Nerede bunun genel başkanı? Niye kalkıp da ‘Sen ne diyorsun, nasıl böyle bir şey söylersin?’ diyor mu? Tam aksine, cepheye sürüyor, arkadan da ona sufle ediyor. Bunlar kimi zaman öğrenci kılığına girip şehitlerimizin anılmasını engellemeye de kalkar. Bunlar kimi zaman eline silah alıp doğrudan devletine saldırır. Kılıklar, yöntemler farklı olsa da zihinler hep aynı hastalıkla maluldür.”
Hayatı boyunca, gençlerin bu hastalıklı zihniyetin tuzağına düşmemesi, mankurtlaşmaması için çalışıp mücadele ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze, değerlerimize sarıldık. Bunun için hep eğitim dedik, ilim dedik, irfan dedik, inanç dedik. İnşallah, ömrümüzün sonuna kadar da bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“Hayali olmayanın istikbali olmaz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayali olmayanın, istikbalinin de olamayacağına vurgu yaparak, “Eğer biz kendi hayallerimizi kurmaz ve onun peşinden gitmezsek, ancak başkalarının hayallerine dolgu malzemesi oluruz. Çocuklarımızdan ve gençlerimizden, kendilerinin, ailelerinin, milletlerinin, ülkelerinin, devletlerinin geleceğine dair hayaller kurmalarını istiyoruz.” sözlerine yer verdi.
Çocukların ve gençlerin kurduğu hayallerin, 2053 ve 2071 vizyonlarının ruhunu oluşturacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Sultan Alparslan’ın hayali Anadolu’yu ecdadın ebedi yurdu hâline getirmekti. Osman Gazi’nin rüyası, Söğüt’ten yükselecek bir ulu çınarın tüm bölgeyi, tüm dünyayı dalları altında toplamasıydı. Fatih Sultan Mehmet Han’ın rüyası, dünyanın gözbebeği İstanbul’u fethederek, devletinin başkenti yapmaktı. Bizim hayalimiz, ülkemizi demokraside ve ekonomide dünyanın en ileri 10 ülkesinden biri hâline getirmektir.”
Gençlerden beklentisinin ise, 2053 ve 2071 vizyonlarını şekillendirmeleri ve tüm unsurlarıyla hayata geçirmeleri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan öğrencilere, sonuna yaklaşılan eğitim-öğretim dönemini başarıyla tamamlamaları dileğinde bulunarak konuşmasını tamamladı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.