Erdoğan: Saldırıları şiddetle kınıyorum

Erdoğan: Saldırıları şiddetle kınıyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet'in Milletinin yanında yer alması gerektiğini açıklarken Yeni Akit ve Yeni Şafak gazetgelerine yapılan saldırıyıda şiddetle kınadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının başlangıcında Yeni Şafak ve Akit gazetelerine yapılan saldırıya değindi. Gazete ve medya kuruluşlarına yönelik saldırıları kınayan Erdoğan, "Bu gazeteleri yayınlarını beğenmedikleri için kürsüden fırlatarak terör örgütüne hedef gösteren partinin mensuplarının da tutumunu yakından izleyeceğim" dedi. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Saldırıları şiddetle kınıyorum"

Bu sabah İstanbul'da iki gazetemizin Yeni Şafak ve Yeni Akit'in binalarına molotofkokteyli ve silahlı saldırıda bulunuldu. Hamdolsun can kaybı yok. Gazetelerimizin binalarında sadece maddi hasar meydana geldi. Saldırıları şiddetle kınıyor, her iki gazetemizin sahiplerine, yöneticilerine, çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Geçmişte bir başka gazetemizin binasının girişindeki camları, silahlı saldırıyla molotofla falan değil arbede sırasında kırıldığı için dünyayı ayağa kaldıranların bu saldırılar karşısındaki tavırlarını dikkatle takip edeceğim. Bakalım buradaki tavır ne olacak, göreceğiz. Bu gazeteleri yayınlarını beğenmedikleri için kürsüden fırlatarak terör örgütüne hedef gösteren partinin mensuplarının da tutumunu yakından izleyeceğim.

"Bu kuruluşların açıklamaları bilimsel değildir, siyasidir"

2015'te Türkiye'nin tökezleyeceğini umanların bir kez daha hüsrana uğradığını görüyorum. Biliyorsunuz ben uzun yıllardır uluslararası değerlendirme kuruluşlarının Türkiye'ye verdikleri notlara, ülkemizle ilgili değerlendirmelere hep itiraz etmişimdir. Bu değerlendirmelerin bir kısmı art niyetli olmakla birlikte bir kısmı da Türkiye'yi yeteri kadar tanımamanın bir sonucudur. Uluslararası bu tür kuruluşların kararları, açıklamaları bilimsel değildir, siyasidir.

"Eğer kim faizi yükseltmeyi savunuyorsa..."

Ben, faiz konusunda hassasım. Faizi, özellikle enflasyonun en önemli sebebi olarak görüyorum. Sebep netice ilişkisinde faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faizle enflasyon doğru orantılıdır, ters orantılı değildir. Eğer kim faizi yükseltmeyi savunuyorsa, o bu ülkede yatırımların düşmanıdır, istihdamın düşmanıdır. Bunu da açıkça söylüyorum

Sevgili gençler geçtiğimiz hafta bir Güney Amerika ziyaretim oldu bir kalabalık işadamı ekibiyle gittik. İş formlarına üç ülkenin devlet başkanıyla katılıp işadamlarına hitap ettik. Derdimiz iş adamlarına heyecan verip müşterek adımların atılmasını sağlamaktı. Unutmayın siz gitmezseniz onlar gider. Madem küreselleşme diyoruz o zaman dünyada sizin uzak diye bir yer olmaz. Ayağınızın basmadığı yerde ticaret yapmanı mümkün değil.

"Sen ne işe yarıyorsun, senin görevin ne?"

Bu göç akınının en büyük sebebi Rusya'nın ve Esed rejiminin başlattığı sivil halkı hedef alan saldırılarılarıdır. Buna rağmen Birleşmiş Milletlerin, saldırıyı yapanlara karşı tedbir almak yerine, ülkemize çağrıda bulunması samimiyetsizliktir. Neymiş 'kapınızı açın, onları alın'. Peki ey Birleşmiş Milletler, sen ne işe yarıyorsun, senin görevin ne? Şu ana kadar 10 milyar dolara yakın bu mülteciler için para harcamış olan Türkiye'ye bu mülteciler için sen ne kadar destek verdin, 455 milyon dolar. Ayıptır, ayıp...

"Uçak ve otobüsler boşuna durmuyor "

Bu Birleşmiş Milletler Teşkilatı bu iş için kurulmadı, 'kapıyı aç.' Dünyadaki diğer ülkelerin kabul ettiği mülteci sayısı ne kadar? Bazıları 100 tane almış, öbürü 300 tane 500 tane bin tane. Bizim alnımızda enayi yazmıyor kusura bakmayın. Biz bir yere kadar sabır sabır sabır ondan sonra da gereği neyse bunu yaparız. Herhalde otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor. Gereği neyse bundan sonra o yapılacak. Bu nasihati verenler, Birleşmiş Milletler'in diğer üyesi ülkelere de bir nasihat versinler de buradan çıkan bu mültecileri o ülkelere de gönderelim.

"Açık söylüyorum iki yüzlülüktür"

NATO'da müttefikimiz ne diyor biz PYD ile ittifak halindeyiz hani dünyada terörle mücadele vardı. PYD'yi PKK'dan ayrı görmeyecek kadar maalesef gözleri kapalı olanları görüyoruz. Kalkıp kendi uluslararası güvenlik elemanına Kobani'de plaket veriyorlar. Buna rağmen hala PYD'yi, YPG'yi 'terör örgütü değil' diye değerlendiriyorlar. Bütün bu gerçekler ortadayken Türkiye'ye uluslararası yükümlülüklerini hatırlatmak, açık söylüyorum iki yüzlülüktür. BM bize çağrıda bulunmak yerine Suriye'de yaşanan dramın önüne geçmek için daha fazla çaba göstermek zorundadır. Suriye içinde güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge kurmadan bu sorunların üzerinden gelinemez. Türkiye olarak biz gereken adımları atmaya devam edeceğiz.

"Avrupa'nın gösterdiği tavır ibretliktir"

Bizim medeniyetimiz bir merhamet ve şefkat medeniyetidir. Yüzyıllardır bu topraklar barışın sembolü olmuştur. Tarih boyunca Anadolu'nun müşfik bağrına sığınanlar zengin gönüller bulmuşlardır. Bizde yabancı yoktur bizde misafir vardır. Milletimiz aynı erdemi Suriye ve Irak'tan gelen kardeşlerimiz için sergilemektedir. Avrupa'nın gösterdiği tavır ibretliktir. Birçok utanç verici görüntü yaşandı.

"Yayınlanan tutanaklar bizim için bir ibra belgesidir"

Son günlerde kamuoyunda tartışılan bir konuya değinmek istiyorum. AB yetkilileri ile mülteciler konusunda görüşmeler yürütülüyor. Birileri bu görüşmelerin tutanaklarını servis ederek bize saldırmaya çalışıyor. Orada ülkemiz ve mültecilerin haklarını ısrarla savunmuşuz. Yayınlanan tutanaklar bizim için bir utanç değil bir ibra belgesidir. Şahsıma saldıranlar aslında yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.