Eşcinsel lobilerin "AIDS" oyunu
Bugün AIDS olarak bilinen hastalık, aslında eşcinsel ilişkiler sonucu oluşurken, asıl adı olan GRID de (Eşcinsellikle İlişkili Bağışıklık Sistemi Bozukluğu) sonradan eşcinsel lobilerin devreye girmesiyle değiştirildi.
Bugün herkesin, AIDS ismini bilirken pek az kişinin GRID isminden haberdar olduğunu ifade eden Gültekin, halbuki GRID'in, AIDS'in ilk adı olduğunu ifade etti.
Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Gültekin, "AIDS ilk ortaya çıktığında tıp camiası bu yeni hastalığa GRID (Gay Related Immun Disorder/Eşcinsellikle İlişkili Bağışıklık Sistemi Bozukluğu) ismini veriyor. GRID toplumda yaygınlaşmaya başlayınca, halk tedirgin oluyor, eşcinsel hareketin gelişimi yavaşlıyor. Sonra 1980'li yılların başlarında, eşcinsel lobiler devreye giriyor ve tıp camiasına baskı yaparak, hastalığın adını AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Sistemi Bozukluğu) olarak değiştiriyor." ifadelerine dikkat çekti.
Gültekin, "Küresel oligarşi sadece aşımıza, ekmeğimize, tohumumuza değil; hafızamıza da hükmediyor. Bizler, özgür bir şekilde unutup-hatırlayamıyoruz bile. Neyi anımsayacağız ve neyi unutacağız? Bu beyfendiler karar veriyor. GRID tarihten silindi." değerlendirmesinde bulundu.
Gültekin, ABD'li New York Times Gazetesinin 11 Mayıs 1982 tarihli Science Times ekinden Lawrence K. Altman'ın "Yeni Homoseksüel Bozukluk Sağlık Uzmanlarını Endişelendiriyor" başlıklı makalesini paylaşarak söz konusu duruma dikkat çekti.
Makalesinde, Atlanta'daki Hastalık Kontrol Merkez yetkililerinin yaptıkları açıklamayı aktaran K. Altman, bir yıldan az bir süredir doktorlar tarafından bilinen, öncelikle erkek eşcinselleri etkileyen, bağışıklık sistemindeki ciddi bir bozukluğun şimdiye kadar en az 335 kişiyi etkilediğini ve bunlardan 136'sını öldürdüğünü belirtiyor.
Federal Sağlık yetkililerinin de on binlerce "eşcinsel erkeğin" sessizce hastalığa yakalanacaklarını ve bu nedenle potansiyel olarak ciddi rahatsızlıklara karşı savunmasız olabileceğinden endişe duyduklarını duyurduğunu ifaden eden K. Altman, "Dahası, Kaposi sarkomu (deri üzerinde oluşan sistemli bir doku bozulması) adı verilen nadir bir kanser türüne karışan ve sonrasında çok çeşitli ciddi enfeksiyonlar ve diğer rahatsızlıkları beraberinde getiren bu bağışıklık sistemi bozukluğunun bazı heteroseksüel kadınlar ve biseksüel ve heteroseksüel erkekler arasında geliştiği ortaya çıktı." ifadelerine yer veriyor.
K. Altman, makalesinin devamında şunlara dikkat çekiyor:
"Yakın tarihli bir Kongre duruşmasında, Ulusal Kanser Enstitüsü'nden Dr. Bruce A. Chabner, büyüyen sorunun şu anda "tüm Amerikalılar için endişe verici" olduğunu söyledi.
Şimdilik bu bozukluğun nedeni bilinmemekle beraber, araştırmacılar, bağışıklık yetmezliği hastalığı için GRID, eşcinsel kişilerde oluşan bağışıklık yetmezliği hastalığına da A. I. D. diyorlar.
Hastalığın şimdiye kadar 7 ülkenin 20 farklı eyaletlerinde ortaya çıktığı belirtildi. Ancak vakaların ezici çoğunluğu New York şehrinde 158, New York eyaletinde 10, New Jersey'de 14 ve Kaliforniya'da 71 olarak ortaya çıktığı aktarıldı.
Hastalıktan etkilenenlerden 13'ünün heteroseksüel kadın olduğu açıklandı. Hastalığa yakalanan bazı erkeklerinde heteroseksüel olduğu ve esas olarak eroin ve diğer uyuşturucu madde kullandıkları tahmin ediliyor.
Hastalık, daha çok eşcinsellerde görülüyor
Ancak erkekler arasında beliren vakaların daha çok eşcinsel olanlarda meydana geldiği ve özellikle de çok sayıda cinsel partnere sahip olanlarda ya da tanımadıkları kişilerle tek seferlik ilişki yaşayanlarda ortaya çıktığı belirtildi.
Hem Hastalık Kontrol Merkezleri hem de Ulusal Kanser Enstitüsüne göre hastalığın salgın oranına ulaştığı ve mevcut vakaların aslında muhtemel bir "buz dağının gözüken ucu" olduğu söylendi.
Kaposi sarkomu ve fırsatçı enfeksiyonlarla ilgili hastalık kontrol merkezlerini koordine eden federal bir epidemiyolog olan Dr. James W. Curran, Kongre duruşmasında GRID'in "acil bir halk sağlığı ve bilimsel önemli mesele" olduğunu söyledi. Fırsatçı enfeksiyonlar, immünolojik direnci ilaçlar veya hastalık tarafından düşürülenler dışında nadiren hastalığa neden olan enfeksiyonlardır.
Hastalık giderleri ile ilgili bilgi veren Dr. Curran, şimdiye kadar hastane masraflarının hasta başına 64 bin doları aştığını ve eğer bu tür maliyetler tipik ise, ilk 300 vaka için hastane masraflarında tahmini 18 milyon doları aşacağını söyledi.
İmmünolojik saatli bomba: GRID
Uzmanlar şu anda GRID'i bir çeşit immünolojik saatli bomba olarak düşünüyorlar. Bir kere vücuda girdikten sonra, belli bir süre sessiz kalabileceği ve daha sonraki bir tarihte Kaposi sarkomu, fırsatçı bir enfeksiyon, oto-bağışıklık bozukluğu veya bunların herhangi biriyle bir kombinasyonu üretmeye devam edebileceği belirtiliyor.
Ayrıca, hiç kimse bağışıklık bozukluğunun tersine çevrilebileceğinden emin değil. GRID, birçok kronik bozukluğun, steroid ve bağışıklık sistemini baskılayan diğer ilaçlarla tedavisini zorlaştıran immünolojik sistemin başarısızlıklarını andırıyor.
Bağışıklık bastırıldığında, vücut çeşitli sorunlara karşı savunmasız hale gelir, esas olarak nadiren hastalığa neden olan organizmalar tarafından enfeksiyonlanır.
İmmünolojik bastırma derecesi, tıp dergilerindeki makalelere ve uzmanlarla yapılan röportajlara göre, genellikle immünosupresif ilaçlarla tedavi edilen hastalarda gözlemlenenden çok daha büyüktür.
Uzmanlar, geçtiğimiz yaz fark edilen GRID ile ilişkili daha geniş bir bozukluk yelpazesi bulduklarını bildirdiler. Bunlar arasında göz hasarı, deri veremi, I. T. P. (idiopatik trombositopenik purpura), bazı anemi türleri, burkitt lenfoması, dil ve anüs kanserleri dâhil diğer kanser türleri belirlediklerini aktardılar.
Doktorlar ayrıca, ağız ve boğazda sıklıkla bulunan bir mantar enfeksiyonundan kaynaklanan kilo kaybı, ateş ve pamukçuk ile birlikte, vücutta genelleştirilmiş bir lenf bezi şişmesi vakalarını da gördüklerini söylediler.
Şimdiye kadar, uzmanlar durumun insandan insana enflüanza veya kızamık gibi yayıldığına dair hiçbir kanıt bulamamış olsa da, bu tür bağışıklık sistemini çökerten hastalığa türlü nedenlerle bulaşma ihtimaline karşı uyarılarda bulundular.
Kaposi sarkomu ilk olarak 1872'de Romanya'da ortaya çıktı. Yakın zamana kadar, Amerika Birleşik Devletleri'nde, çoğunlukla yaşlı insanlarda, genellikle İtalyan ya da Yahudi kökenli ve immünosupresif tedavi alan hastalar arasında görüldü. Erkeklere bulaşma riskinin kadınlara nazaran 15 kat fazla olduğu belirtildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Lawrence D. Mass, "Yaşam tarzı değişik cinsel karşılaşmalardan oluşan eşcinsel insanlar ciddi bir şekilde yeniden düşünmek zorunda" olduklarını söyledi.
Bağışıklık sistemi bozukluğunun nedenini keşfetmek ve neden olduğu sorunları önlemek için çalışma yürüten New York Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Dr. Linda Laubenstein, sendromun önde gelen bir araştırmacısı olduğunu belirterek şimdiye kadar 62 hasta üzerinde tedavi uyguladıklarını aktarıp hastalığı şöyle özetledi: "Bu hastalık kesinlikle iyileşmiyor!" (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.