Son yıllarda önemli bir artış gösteren obezitenin ciddi hastalıklara yol açtığını belirten Memorial Dicle Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Doç. Dr. Murat Kapan, obezitenin birçok kronik rahatsızlığın yanı sıra psikolojik sorunlara da neden olduğunu söyledi.
Obezlerde kansere yakalanma riskinin yüksek olduğunu açıklayan Kapan, vücut kitle endeksinin 30'un üzerinde olmasına obezite, 40'ın üzerinde olmasına morbid obezite ve 50'nin üzerinde olmasına ise süper morbid obezite dendiğini ifade etti.
Morbid obezite hastalarında kanser oluşma riskinin kadınlarda yüzde 37, erkeklerde ise yüzde 25 oranında olduğunu bildiren Kapan, aşırı kilo sorunu olan kişilerde sıklıkla rahim, meme, prostat, kolon ve rektum, safra kesesi, yemek borusu, karaciğer, pankreas, böbrek, lenf nodları ve kemik iliği kanserlerinin görüldüğünü dile getirdi.
Kansere yakalanan aşırı kilolu hastaların hayatını kaybetme riskinin, normal kiloda olan hastalara oranla daha yüksek olduğunu belirten Kapan, "Morbid obezite, kolesterol ve trigliserid yüksekliği, hipertansiyon, kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, metabolik sendrom ve bunlara bağlı ani ölümlere neden olabilmektedir. Akciğerlerde ve boğazda yarattığı etkilerle obstrüktif uyku apnesi morbid obez hastaların yüzde 98'inde görülmekte ve yüzde 33'ünde şiddetli solunum sıkıntısına neden olmaktadır. Ayrıca tip-2 diyabet hastalarının yüzde 90'ının aşırı kilolu veya obez olduğu da bilinmektedir. Morbid obezite; karaciğer yağlanması, safra kesesi taşları, pankreas iltihabı, eklem ağrıları, bacaklarda toplardamar yetmezliği, gebelik problemleri, kronik baş ağrıları, cilt problemleri ile psikolojik sorunlara yol açmaktadır." dedi.
Obezite ile mücadelede diyet ve yaşam tarzı değişikliğinin büyük önem taşıdığına değinen Kapan, "Ancak morbid obezite hastalarında kalıcı kilo kontrolü için ilaç desteği yeterli değildir ve birçok hasta fazla kilolarından kurtulmada başarısız olmaktadır. Aşırı kilolu hastalarda kalıcı kilo kontrolü için obezite cerrahisi son derece etkili bir yöntemdir. Obezite cerrahisi, 'gastric banding' denilen mide kelepçesi, 'gastric sleeve' adı verilen mide tüpleştirme ve bypass operasyonlarından oluşmaktadır. Hangi cerrahinin uygulanacağına hastanın durumuna göre karar verilir." şeklinde konuştu.
Son olarak Kapan, "'Biraz fazla kilom var.' deyip ameliyat olmak doğru değil. Obezite cerrahisi öncesi hastanın beslenme özellikleri, diyabet ve yaşam tarzı, diğer hastalıkların durumu göz önüne alınır. Cerrahi, genellikle 18-60 yaş arasında uygulanabilir. Hastaya cerrahi işlem uygulanabilmesi için bazı şartlar gereklidir. Bunlar; vücut kitle indeksinin 40'ın üzerinde ya da 35-40 arasında olması ve obeziteden kaynaklı bir rahatsızlığın bulunması. Bir yıllık ilaç ve diyet sonucunda hastalığın seyrinde değişim olmaması. Endokrinolojiyi ilgilendiren hastalıkların bulunmaması. aşırı alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı olunmaması. Hastanın anlama ve uyum kabiliyetinin tam olması. Ameliyat riskinin kabul edilebilir düzeyde olması gereklidir. Bu şartları taşıyan hastalar, beslenme ve diyet, endokrinoloji ve psikiyatri uzmanları tarafından değerlendirildikten sonra uygun görülen ameliyat seçeneğiyle işleme alınır. Ameliyat sonrası düzenli takipler aksatılmamalı, uzman eşliğinde belirlenen beslenme planına mutlaka uyulmalı ve bilinçsiz spor yapmaktan kaçınılmalıdır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.