"Gençliği ifsat eden proje derhal iptal edilmeli"
"Yüzme Bilmeyen Kalmasın" projesinin uygulamasındaki yanlışlıklara dikkat çeken Sosyolog Celal Şahin, gençliği ifsat eden projenin iptal edilmesi gerektiğini belirtti.
İlkokul 3. ve 4. Sınıf öğrencileri için, "Yüzme Bilmeyen Kalmasın" projesinin, mahremiyet duygusunda meydana getirdiği tahribata dikkat çeken Sosyolog Celal Şahin, yüzme öğretilmesine karşı olmadıklarını belirterek, uygulamanın yanlış olduğunu sözlerine ekledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Mili Eğitim Bakanlığı arasına imzalanan bir protokolle hayata geçen "Yüzme Bilmeyen Kalmasın" projesiyle ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Aile Danışmanı ve Manevi Rehber Sosyolog Celal Şahin, söz konusu projeyle gençliğin ifsat edildiğini ve bunun derhal iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.
Hazreti Muhammed'in "Çocuklarınıza ok atmayı, ata binmeyi ve yüzmeyi öğretiniz." Hadis-i Şerifini hatırlatan Şahin, kızlı-erkekli uygulamanın yanlış olduğunu belirterek, gençliği ifsat eden projenin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Şahin şöyle konuştu: "Bir akşam eve geldiğimde, İlkokul 4. sınıfa giden kızım, öğretmeninin bugün sınıfta; öğrencilere yüzme öğretmek amacıyla bir kursun düzenleneceğini, bu kursa katılmak isteyen öğrencilerin, velileri tarafından bir form doldurulması gerektiğinden söz ettiğini anlatmıştı. Mahremiyet bilincine dair endişelerimiz nedeniyle, kurs esnasında oluşacak olan ortamdan emin olamadığımız için, kızımızla birlikte yaptığımız istişare neticesinde bu kursa katılmama kararı almıştık. Birkaç gün sonra, kızımın sınıf öğretmeninin, öğrenci velileriyle rahat iletişim kurabilmek için oluşturmuş olduğu WhatsApp gurubunda, sınıf arkadaşlarından birçoğunun katılmış olduğu yüzme kursundan, bir öğrenci velisinin çekip atmış olduğu birkaç video ve fotoğraf paylaşımı dikkatimi çekmişti. Videoları açıp baktığımda ise gördüğüm manzara adeta kanımı dondurmuştu. 10 yaşlarında erkek ve kız çocuklarının, mayolu-iççamaşırlı bir şekilde karma olarak yüzdürüldüklerini gördüğümde, yapılan bu tahribat ve ifsat karşısında yüreğime adeta ateş düşmüştü."
"Yüzme kursları düzenlenmesin demiyoruz"
"Yüzme kursları düzenlenmesin ve bunun için projeler geliştirilmesin demiyoruz. Bilakis, çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere; ülkemizde yüzme bilmeyen hiç kimsenin kalmayacağı şekilde kapsamlı ‘yüzme bilmeyen kalmasın’ projeleri geliştirmeliyiz." diyen Şahin, "Çünkü insan için en hayırlı ve en faydalı olanı kendi hayatında yaşayarak en güzel bir örneklikle bizlere sunan ve öğüt ve öğretileriyle de bizler için en hayırlı olanı bizlere tavsiye eden Peygamber Efendimizin (sallahu aleyhi vesellem) kendisi, yüzmeyi çocuk yaşta öğrenmiş ve 'çocuklarınıza ok atmayı, ata binmeyi ve yüzmeyi öğretiniz' şeklinde de bizlere tavsiyede bulunmuştur. Yaşam felsefemizi ve yaşam tarzımızı; İslam’ın kendisinde ete kemiğe büründüğü örnekliğiyle şekillendirdiğimiz; Peygamber Efendimizin (sallahu aleyhi vesellem) yüzme konusunda ki anlayışını benimsemiş takipçileri olarak; çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere, her yaştan insanımızın ruh ve beden sağlığı açısından yüzme sporunun, mümkün olabildiğince öğrenilip yapılması gereken önemli bir spor dalı olduğunu özellikle ifade ediyoruz." dedi.
"İnanç, ahlak ve manevi değerler gözetilerek kurslar düzenlenmeli"
Şahin, "Ülkemiz insanının, hangi yaşta olursa olsun bunu öğrenip yapması için projeler geliştirip imkanlar oluşturmalıyız. Ancak, halkımızın inanç, ahlak ve manevi değerleri yok sayılarak; yetişmekte olan neslin mahremiyet, iffet ve haya duyguları zarara uğratılıp tahrip edilecek şekilde, yanlış bir yöntemle bu yapılmamalıdır. Müslüman halkımızın, çocuklarını yetiştirirken hassasiyetle gözettiği inanç, ahlak ve manevi değerler aynı hassasiyet içerisinde gözetilerek; çocuklarımızın mahremiyet, iffet ve haya duygularının sağlıklı gelişimine katkı sunacak makul bir tarzda yapılmalıdır." İfadelerini kulandı.
Projenin, bir yıkım ve ifsat projesi olduğuna işaret eden Şahin, "Yapılmakta olan bu yanlışın, genel bir proje olabileceğine hiçbir ihtimal vermeden; ilimiz özelinde gerçekleştirilmiş kontrol dışı bir eylem olduğunu düşünerek; bir gazeteci arkadaşımı arayıp kendisinden; yetkililerin bundan haberdar olup, yapılmakta olan bu yanlışa dur demelerine vesile olacak bir haber yapılması gerektiğini söyledim. Bu konuda neler yapabileceğimizi konuştuktan kısa bir süre sonra, WhatsApp’ıma bir link göndermişti. Linki tıklayıp açınca; ilimiz özelinde, kontrol dışı yapılan bir yanlış olduğunu düşündüğüm kursun; ülke genelinde hayata geçirilmiş, bir yıkım ve ifsat projesi olduğunu fark ettim. Gelen linki tıkladığımda açılan sayfa; Gençlik ve Spor Bakanlığının resmi internet sitesiydi. Yayınlamış olduğu haberde; Gençlik ve Spor Bakanlığının öncülüğünde, ülkemizin 81 ilinde 'Yüzme Bilmeyen Kalmasın' sloganıyla geniş kapsamlı bir projenin başlatılmış olduğu ve bu proje kapsamında, 3 ve 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan yaklaşık 100 bin çocuğa yüzme öğretilmesinin planlanıyor olduğu yazıyordu." şeklinde konuştu.
"Bu proje çocukların mahremiyet, iffet ve hayâ duygularını tahrip edilmekte"
Düzenlenen söz konusu projeyle çocukların mahremiyet duygusunun zedelendiğine dikkat çeken Şahin, "İkinci dönem eğitimleri yapılmakta olan projenin uygulanması esnasında; ülkemiz insanının büyük çoğunluğu tarafında, çocuk eğitiminde paylaşılan ortak inanç ve ahlak değerleri yok sayılarak, hatta bu değerler çok bilinçli bir şekilde ayaklar altına alınırcasına kız ve erkek çocukları iç çamaşır ve mayolarıyla birlikte yüzdürülüyor. Ülkemiz toplumunun, çocuklarını eğitirken hassasiyetle gözettiği inanç ve ahlak değerleri, hiçbir şekilde dikkate alınmadan; kendisiyle ahlak, anlayış ve kişiliklerinin şekillendiği bir dönemde, çocukların bu inanç ve ahlak değerlerine dair algıları zarar uğratılıp adeta yıkım yapılıyor. 10 yaşlarındaki kız ve erkek çocukların, iç çamaşır ve mayolarıyla havuzlarda birlikte yüzdürülmesiyle; bu çocukların mahremiyet, iffet ve hayâ duyguları zarara uğratılıp tahrip edilmekte. Yapılan bu tahribatla, çocukların bedenlerine dair mahremlik ve özellik algısı geliştirememelerine neden olunmakta. Bu durum, pedagojik açıdan kendilerine yapılmış en büyük bir kötülük olmakla beraber; aynı zamanda ahlak ve maneviyat dünyalarında da ürkütücü bir yıkım yapmış olmaktır." dedi.
"Proje kapsamında düzenlenen yüzme kursları esnasında, yüzme hocalarının bayanlı-erkekli bir şekilde, mayolu halleriyle çocuklarla birlikte bulunmaları ise tam bir pedagojik cehalet halidir." diyen Şahin, şunları kaydetti:
"Çocukların dünyasında, tanımadıkları yabancı erkeklerle dahi; bu ve benzeri ortamlarda mayo ve iç çamaşırlarıyla bulunabileceklerinin algısını oluşturmak; bu ülkenin yetişmekte olan nesline yapılmış en büyük bir kötülük ve ürkütücü bir pedagojik ifsat halidir. En yakınları tarafından dahi istismara maruz kalan çocukların, bizleri insanlığımızdan ve Müslümanlığımızdan utandıran haberlerine, her geçen gün daha fazla şahit olduğumuz ülkemizde, ne olup bittiğini anlamadan maruz kaldıkları bu korkunç yıkım ve tahribatla çocuklarımız, kendilerine yönelecek her türlü istismara müsait bir hale getirilmiş olmaktalar."
"Benzer kurslar, Avrupa'da Müslüman ailelerin çocuklarının ifsat edilmesi için uygulanmakta"
Şahin, "Avrupa da Müslüman ailelerin çocuklarını eğitirken, asimilasyon amaçlı uygulanan bir yöntemin, bizim ülkemizde ve Müslüman olduğunu ifade eden idarecilerimiz eliyle ne amaçla uygulanmakta olduğunu anlamakta gerçekten zorlanıyor insan. Karma yüzme kursları, 2011 ve 2012 yıllarında bir yıldan fazla bir zaman kalmış olduğum Avrupa’da, okullarında yüzme derslerinin zorunlu olduğu Hollanda başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde; Türkiye vb. İslam ülkelerinden giden Müslüman ailelerin çocukların da inanç ve ahlak değerlerinin kaynaklık ettiği mahremiyet, iffet ve hayâ duygularını tahrip ve ifsat etmek için uygulanan bir yöntemdi. Avrupa da Müslüman ailelerin çocuklarını eğitirken, asimilasyon amaçlı uygulanan bir yöntemin, bizim ülkemizde ve Müslüman olduğunu ifade eden idarecilerimiz eliyle ne amaçla uygulanmakta olduğunu anlamakta gerçekten zorlanıyor insan. Dindar bir nesil yetiştirmek istediğini söyleyen bir iktidar döneminde: yetişmekte olan neslin din ve dindarlığında bu kadar vahim bir yıkımın yapılıyor olmasıdır." ifadelerini kullandı.
"İfsadın farkına varıp derhal bundan vazgeçilmeli"
Yanlıştan vazgeçilmesi gerektiğini belirten Şahin son olarak şunları söyledi: "10 yaşlarındaki kız ve erkek çocukları iç çamaşır ve mayolarıyla, karma bir şekilde bir arada yüzdürmekle; onların, mahremiyet, iffet ve hayâ duygularını zarara uğratarak; iman ve ahlak dünyalarında nasıl bir tahribat meydana getirdiklerini çok daha iyi anlayacaklardır. Böyle bir eylemin, hem bu çocuklara ve hem de bu ülkeye ve topluma yapılmış ne büyük bir kötülük olduğunu fark edeceklerdir.
Son olarak, Avrupalılaşma adına 90-100 yıldır inancı, ahlakı ve yetişen nesilleri ifsat edilen ülkemin, mazlum Müslüman halkı adına; artık bünyemizin ve takatimizin kaldıramayacağı bu bir asırlık ihanet ve ifsada dur diyeceklerini ümit ederek seçtiğimiz idarecilerimize, bu korkunç ifsat projesinin uygulayıcısı olmaktan vazgeçip, bu ülkeye ve Müslüman Türkiye halkına böyle bir kötülüğü yapmayı derhal bırakınız diyerek, bağrı yanık, acil bir çağrıda bulunuyorum.
Eğer, yaptığınız bu vahim ifsadın farkına varıp, derhal bundan vazgeçmez ve yapılan yıkım ve tahribatları onaracak projeler geliştirmezseniz; kendi elinizle inanç, ahlak, iman ve hayâ duygularını tahrip ettiğiniz bir neslin; kendilerine yapılmış bu korkunç ihanetin intikamını, bütün manevi ve ahlaki değerlerimizi ayaklarının altına alarak sizlerden intikam alacağı ve bu ülkeye yaşatacağı karanlık bir geleceğe kendinizi hazırlayınız diyorum." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.