Göktaş: Hz. Hüseyin Yezid'e biat etseydi bugün zalimlere ses çıkarılmayacaktı!
Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş, Hz. Hüseyin'in, o gün Yezid'e biat etmesi halinde bugün hiç kimsenin artık zalimlere ses çıkarmayacağını belirterek Yasin Börü ve arkadaşlarının da bu yolda şehit olduklarına işaret etti.
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde HÜDA PAR İlçe Teşkilatı, Kerbela ve 6-7 Ekim'de PKK/HDP'liler tarafından katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümü münasebetiyle anma programı düzenledi.
Fırat Konferans Merkezi'nde düzenlenen programda 6-7 Ekim başta olmak üzere PKK'nın saldırılarında hayatını kaybedenlerin posterleri duvarlara asıldı.
Rehber TV programcılarından Fatih Taş'ın sunumunu yaptığı programda ilahi ses sanatçısı Mustafa Altuntop, günün anlamını anlatan ezgi ve ilahiler seslendirdi.
İlçede faaliyet yürüten birçok İslami sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı program, Ebubekir Arslan’ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Kur'an tilavetinin ardından selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Bismil ilçe teşkilatı Başkanı Ali Bilmez, Hz. Hüseyin ve 72 yarenini şehit edenlerin hiçbir zaman İslam topluluğu içinde yer bulamadıklarına, daima lanetle anıldıklarına dikkat çekti.
Ardından konuşan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş, Hz. Hüseyin'in Yezid'e biat etmemesiyle ümmeti dirilttiğine dikkat çekerek bugünlerin hem muharrem hem de 6-7 Ekim saldırıların yıldönümü olduğunu hatırlattı.
"Hz. Hüseyin kendi canını verdi, ümmeti diriltti"
Göktaş, "İkisi de buram buram kokan şahadet mevsimidir. Allah-u Teala şehitlerimizin yolunda gitmeyi bizlere nasip ve müyesser eylesin. Müslümanlara şahadeti tavsiye eden Hz. Muhammed, kendi ailesine ve kendi torunlarına da tavsiye etti. Hz Hüseyin’i şahadete gönderen dedesidir, Allah’ın Resulüdür. Onun için fazla üzülmeyin, fazla ağlamayın. Hz Hüseyin cinayete kurban gitmedi, şehit oldu. Oraya gitmek zorundaydı. Şahadetten başka bir yol gözükmüyordu. Hz. Hüseyin şehit olmayabilir, yaşayabilirdi. Bir tek yolu vardı o da Yezid'e biat etmekti. Hz. Hüseyin Yezid'e biat etseydi, o zaman ne Seyit Kutup ne Şeyh Said ne de Hasan el Bena olurdu. Zor zamanlarda hiç kimse firavunlar ve zalimlere karşı ses çıkarmayacaktı. 'Allah’ın Resulünün torunu, cennet ehlinin efendisi Hz Hüseyin bile zor zamanlarda zalimlere sen büyüksün demiştir ve canını kurtarmıştır! Onun için biz de böyle yapmalıyız!' diyecektik. Hz. Hüseyin yaşasaydı, Yezid'e biat etmiş olsaydı Yezit onu her yere götürüp gezdirecekti. 'Bakın, ey ahali! Allah’ın Resulünün torunu bile beni müminlerin halifesi olarak kabul etti.' diyecekti. O zaman, Allah korusun, İslam’ın treni raydan çıkmış olacaktı. Biz kimi örnek alacaktık? Hz. Hüseyin kendi canını verdi, ümmeti diriltti. Allah ve Resulünün yolunu ayakta tuttu. Hz. Hüseyin'in şahadetiyle İslam treni raydan çıkmadı."
Batı'yı, "dünyanın bataklığı" ve "küfrün üretildiği merkez" olarak nitelendiren Göktaş, bütün sapıklık ve dalaletin Batı'dan geldiğini vurguladı.
Göktaş, "Batı'ya da vahi gelmiştir; vahiyi almışlar ama sonra vahiy gelir gelmez saptırmışlardır. Haçlı seferleriyle İslam ümmetine bütün saldırılar, batıdan gelmiştir. Sapıklıklar, homoseksüeller, ahlaksızlıklar. İsmini alamayacağım bütün şerefsizlikler batıdan, batı tarafından gelmiştir." dedi.
"Yasin’in beraber olduğu camia eğer çökerse İslam alemini bir anda yıkarlar"
6-7 Ekim 2014 tarihinde PKK/HDP'lilerin saldırısı sonucu vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarını hatırlatan Göktaş, "Şehit Yasin'i, Hasan'ı, Riyad'ı anarken iyi dikkat edin! Batı ilk defa bu ümmete arkadan, doğudan saldırmıştır. Doğudan gelen saldırıda bu çocuklar şehit oldular. Batıdan, doğudan bize saldırması eğer önlenemese bu ümmetin çöküşü çok yakındır. Yasin’in beraber olduğu camia eğer çökerse, burada İslam’ın yiğitleri olmazsa arkamızdan saran batı lezbiyenliği, homoseksüelliği, ahlaksızlığı, putperestliği getiren bu şerefsizler İslam alemini bir anda yıkarlar."
"İslam'ın yere düşürülmemesi gereken sancağı bu camianın insanındadır"
Göktaş, "Bu toprakları basit bir cephe sanmayın. İslam'ın en çok korunması gereken yeri burasıdır. Hiç beklemediğimiz bir yerden saldırdılar bize; doğudan saldırdılar bize. Batıdan saldırıyordular. Alışmıştık o saldırılara; tedbirimizi alıyorduk, bilinçli bir avuç insanlara hep temkinliydik batının batıdan saldırmasına karşı. Allah da doğudan saldıranlara karşı bu kardeşlerimizin bulunduğu camiayı ve burada bu bölgeyi şerefli bir görevle görevlendirdi. Biz buna inanıyoruz. Allah İslam'ın sancağını buraya vermiştir. İslam'ın yere düşürülmemesi gereken sancağı şu anda bu camianın, bu bölgenin insanındadır.” dedi.
Program İttihad'ul Ulema üyesi Sabri Ortaç’ın okuduğu duayla son buldu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.