Hasan Güneş: ‘Hangi seviyeden olursa olsun herkesin okuyacağı kitaplar vardır’
Yaklaşık 40 yıldır yayıncılık ile uğraşan, İnkılâb Yayınları Yayın Müdürü Hasan Güneş beyefendi ile İnkılâb Yayınları’nın yayın çizgisi ve kitapların önemi üzerine hasbihal ettik. Hasan Güneş, “Karton kapaklı kitaplar düşündürür, istikamet verir. Ciltli kitaplar malzeme sunar. Okumaya karton kapaklılardan başlamalıyız” dedi.
Röportaj: Ziya Gündüz
İnkılâb Yayınları ne zaman kuruldu. Bize yayınevinin kuruluş gayesini anlatır mısınız?
1977 yılından12 Eylül 1980 askerî darbesine kadar yayınladığımız aylık İslâmî Hareket mecmuasının yayınının imkânsız hâle gelmesiyle süreli olmayan yayıncılık faaliyetine geçtik. İlk kitabımız Yusuf Kerimoğlu’nun hazırladığı Kelimeler Kavramlar oldu (1983). Değerlerimizin ihyası amacıyla düşünce dünyamızdan, tarihimizden, sanatımızdan, edebiyatımızdan aktarabileceklerimizi yayınlamayı gaye edindik. Bu yolda kaynak kitaplar, araştırma, düşünce, sanat, roman, hâtırat, mizah ve çocuk dizisi olmak üzere iki yüzün üzerinde kitabı kültür dünyamıza kazandırdık. 1990’lı yıllarda Uyan Ey Gözlerim dahil olmak üzere 6 ses kaseti ile 9 sayı süren İslâmî Sosyal Bilimler Dergisi’ni yayınladık. 6 ciltlik Siret Ansiklopedisi, büyük boy İslâm Kültür Atlası,Satır Arası Âyet Mealli Kur’ân-ı Kerimve İslâm Bilim Adamları kitaplarımız belirli bir boşluğu dolduran yayınlar oldu.
İnkılâb Yayınlarının misyonu ve vizyonu nedir?
Bizi biz yapan değerlerin genç nesiller arasında bilinmesi, yayılması ve yaşanması için yayın yoluylayapılabilecekleri yapmak. Bunu da dilde ve takdimde estetik ölçülerdentaviz vermeden gerçekleştirmek hedefimiz ve tarzımızdır.
Kitap basımında temel ilkeleriniz nelerdir?
Muhteva ve şekil yönüyle olmak üzere bu ilkeleri sıralayabilirim. Kıt kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanarak iyiyi, doğruyu, güzeli ve hakikatianlatan eserleri yayınlıyoruz. Fikir, inanç ve kültür dünyamıza katkısına bakıyoruz. Şekil yönüyle de dil, anlatım ve kurgusu önem verdiğimiz hususlar.
Basım için yayınevinize gelen bir dosyayı nasıl değerlendirmeye alıyorsunuz?
Yayınlanmasını gerekli gördüğümüz telif ya da tercüme eseri genellikle biz tesbit ediyoruz. Bunları bir proje halinde hazırlatıp yayınlıyoruz. Dolayısıyla bize gelen dosyaların bu projelere uygunluğu oranında yayınlanma imkânı bulunmaktadır. Gelen çalışma, sahasında yeni şeyler söylüyor mu, ya da benzerlerine göre bir fark oluşturuyor mu? Kurgu ve imla bakımından iyi işlenmiş mi? Yazarının zihin dünyası, istikametinedir? Ve benzerleri değerlendirmeye tâbi.
İsteyen herkes İnkılâb Yayınları’ndan kitap bastırabiliyor mu?
Bahsettiğim ölçü ve konular ilgi sahamızdadır. Ne olursa olsun kitap yayınlayalım, çokça yayınlayalım gibi bir düşüncemiz asla olmadı.
Bir yayıncı olarak, toplumumuzun kitaplara ilgisi ne durumda?
Yayın çeşidi ve sayısının artması hâlâ ilginin olduğunu göstermektedir.
Kitap fuarlarına katılıyor musunuz? Katılıyorsanız fuarlar nasıl geçiyor?
Ülke çapında belli başlı fuarlara katılıyoruz. Birebir okuyucu ile karşılaşmak, eğilimleri görmek, yayınlarımızı tanıtmak, teklif ve tenkitleri ilk ağızdan dinlemek bakımından fuarlara önem veriyoruz. Yer ve zamana göre okuyucu ilgisi değişebiliyor.
Birçok yayınevi kitap basımı için yazarlardan kitabın parasını alarak basmaktadır. İnkılâb Yayınları’nda da bu kural geçerli mi? Yazarlara bu konuda bir mesajınız var mı?
Önceki cevaplarımızdan yayınevimizin tavrı anlaşılmış olmalıdır. Biz matbaa gibi çalışmıyoruz. Bir eserin yayınlanmasını gerekli bulduğumuzda, telif veya tercüme bedelini ödeyerek, onun getirisine bakmadan basılması ve satışta tutulmasına itina gösteriyoruz. Yazarlar da bu durumu biliyorlardır, sanırım.
Bir yayıncı olarak sizce sosyal medyanın kitap okumaya bir etkisi oluyor mu?
Sosyal medyanın olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. Kitapların bilinirliğini ve ulaşılabilirliğini sağlıyor. Kitap adı, konusu veya yazar isminden her kitap hakkında bilgi alınabiliyor. Önceki dönemlerde kitapçılar yoluyla raflarda yer verilen kitaplar biliniyordu. Ancak medya desteğindeki sınırlı sayıda kitap bu imkândan faydalanıyordu. Şimdi kısmen bu durum aşılmıştır. Araştırmacılar, bilgisayarının başında her kitaptan haberdar olmaktadır.
Kitap okumaya olumsuz etkisi olduğunu düşünenler, kitaplara bakılmadan ilgili konuların internet vasıtasıyla öğrenilmesini öne sürmektedirler. Bu doğru olsa bile, bu yola başvuranların büyük çoğunluğunun zaten kitap okumadığının bilinmesi gerekir.
İnkılâb Yayınları’nın en çok satılan yedi kitabını bizimle paylaşır mısınız?
Kelimeler Kavramlar, Coğrafi Keşiflerin İçyüzü, İslâm’a İlk Adım, Uydurma Olduğunda İttifak Edilen Hadisler, Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim, Yahudi Tarihi ve Siyonist Liderlerin Protokolleri, Yeni Başlayanlar İçin Hat Sanatı.
İnkılâbYayınları’nın mutfağında şuanda ne gibi bir çalışmalar var?
Yirmi kitaplık “Hz. Peygamber ve Beraberindekiler” üst başlıklı roman serimiz yeni tamamlandı. “Yeni Başlayanlar İçin” serimiz de Tezphip-2, Rika yazısı ve Talik ile devam edecek. Modernitenin saldırıları karşısında ailenin güçlendirilmesiyle ilgili bir kitabımız olacak. Küçük hacimli “Kısa Tarih” başlıklı bir kaç kitap çalışmamız hazırlanıyor: “Kısa Büyük Selçuklu Tarihi”, “Kısa Anadolu Selçukluları ve Beylikler Tarihi”, “Kısa Osmanlı Tarihi”, “Kısa Cumhuriyet Tarihi”.
Kitap okumanın önemi hakkında neler söylemek istersiniz. Toplumumuzda okuma seviyesini yükseltmek için neler yapmalıyız?
Aslında bu önemi herkes biliyor. Ben aksi görüşte olan biriyle henüz karşılaşmadım. Problem, ihmalkârlık ve alışkanlık hâline getirilmemesi. Kitap okumayan; durgun suyun kokuşması gibi, zihnin beslenmemesiyle kendini tekrarlamaktan başka bir şey yapmaz. Bakış açısını daraltır, yozlaştırır. Günlük olup bitenler, ilgi duyduğu futbol takımının karşılaşmaları, hava durumu gibi bir kaç konu dışına çıkamaz.
Aile, okul ve çevre, yetişmemizde bizi etkileyen unsurlardır. Her yerde kitabî olursak, yani müracaat kaynağımız hep kitap olursa işi biraz otomatiğe bağlamış oluruz. Kitap okuyucusu dediğimiz herkes, muhatap olduklarına kısmen okuduklarından bahsederse ilgi doğurabilir. Hangi seviyeden olursa olsun herkesin okuyacağı kitaplar vardır. Toplumda sözü dinlenen ilim adamı, hoca, öğretmen ve kanaat önderi münevver insanların, mâhir bir hekim titizliğiyle çevresine kitap tavsiyesinde bulunması sonuç verecek uygulamalardandır.
Son olarak kitaba meraklı olanlara ne gibi mesajınız var?
İstikamet sahibi yazarların kitaplarına öncelik verilmelidir. “İstikamet sahibi” ifadesini özellikle kullandım. Yoksa, hani bir söz vardır: “Suya götürür, susuz getirir” diye, “geyik muhabbeti” diye tâbir edilen pek çok kitap vardır. Onları da bir ihtiyaç olarak görenler olabilir elbette; ben öncelikten bahsediyorum. Bir diğer konu da, okuduklarımızı ezberlemek yerine, test etmek, analiz etmek, sorgulamak ve hazmetmek önemlidir.
Karton kapaklı kitaplar düşündürür, istikamet verir. Ciltli kitaplar malzeme sunar. Okumaya karton kapaklılardan başlamalıyız.
Hasan Güneş kimdir?
1959 Kastamonu, İnebolu doğumlu. 1967’den beri İstanbul’da yaşıyor. İlk, orta ve liseyi Kasımpaşa’da okudu. Siyasî Bilimler-Kamu Yönetimi Bölümü mezunu. Lise yıllarından itibaren MTTB’de ve sonrasında İstanbul Kültür Ocağı (İKO)’nda bulundu. Çatı dergisi ve İslâmî Hareket Mecmuası’nda çalıştı. İnkılâb Yayınları’nın 1980’de kuruluşundan ve 1984’te limited şirketi olarak yapılanmasından itibaren şirket ortağı ve yayın müdürü olarak çalışmaktadır. Gönüllü kuruluşlarda ve meslek kuruluşlarında çeşitli kademelerde vazife aldı. Evli, üç çocuk, bir torun sahibidir.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.