Hazreti Safvan'ın örnek hayatı anlatıldı
Adıyaman Siret Derneği tarafından düzenlenen "Sahabe Safvan Bin Muattal" etkinliğinde, Hazreti Safvan’ın 40 yıl süre ile Adıyaman’da Allah’ın davasını anlattığı dile getirildi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Siret Derneği Başkanı Doktor Ali Tamer, Sahabe Safvan Bin Muattal’ın hayatı, mücadelesi ve İslam uğruna binlerce kilometre yol alıp coğrafyamıza İslam’ı anlatmak için gelmesinin hikmetleri üzerinde durdu.
Hazreti Safvan’ın 40 yıl süre ile Adıyaman’da Allah’ın davasını anlattığını dile getiren Tamer, “Çağın Alileri olmanın, 'Ben varım Ya Resulullah.' demenin tahakkuku nasıl olacak? Adıyamanlılar olarak büyük bir nimetin içeresindeyiz. Bunun farkına varmalıyız. Hazreti Safvan Bin Muattal gibi bir değere sahibiz. 40 yıl gibi bir süre burada niye kaldı? Niye onunla birlikteyiz? Biz çağın Alileri olma meselesini Hazreti Safvan üzerinden tahakkuk ettireceğiz. Çünkü eğer biz sahabeyi anlatabilir ve anlayabilirsek o zaman talebeleri yetiştiren muallimler muallimi Hazreti Peygamberi de daha iyi anlamış oluruz. Böylece O’nun bize bıraktığı mesajı da daha iyi okuyabilir ve hayatımıza daha iyi aktarmış olacağız." dedi.
“Hazreti Safvan en zor dönemde Müslüman olmuştur”
Kişilerin yaşadığı ortamın hayatları üzerinde etkilerinin olduğunu dile getiren Safvan Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Mehmet Kadri Çelik ise Hazreti Safvan’ın tanınabilmesi için yaşadığı coğrafyanın ve kabilenin de iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.
Çelik “Hazreti Safvan, Ben-i Süleym kabilesine mensup sahabelerin önde gelen şahsiyetlerindendir. Hazreti Safvan’ı iyi tanımak için Ben-i Süleym kabilesini de iyi tanımak gerekir. Çünkü insanların yaşadıkları toplumun, kültürün insan üzerinde etkisi vardır. Mekke’nin hepsini karşısına alarak İslam’a giren Hazreti Ali gibi Safvan Bin Muattal ’da tüm kabilesini karşısına alarak İslam'a girmiştir. Hem de çok zor bir dönemde, Uhud savaşından hemen sonra, Hendek’ten hemen önce Müslüman olmuştur. O dönemde kabilesi Ben-i Süleym putperestlerle beraberdir. Müslüman olduktan sonra kabilesi 700 atlı ile Medine’yi kuşatmaya geliyor. Yani Hazreti Peygamber’e karşı savaşıyorlar. Hazreti Safvan Hendek savaşında kendi kabilesine karşı savaşmış bir sahabedir. Ben-i Süleym Kabilesi Bir-i Maun olayının yaşandığı topraklardır. Ve 115 süvari ile Bir-i Maun olayında 40 hafızın şehit edilmesinde de rol almış bir kabiledir.”
"Hazreti Safvan iftiraya maruz kalmış bir sahabedir"
Hazreti Safvan'ın uykudan kolay uyanamadığını söyleyen Çelik, "Allah Resulü de bu durumunu bildiği için ona ey uygun işi vermiştir. Ordudan geri kalan malzemeler ile yolda kalan kişilere yardım etmesi için görevlendirmiştir. Resulullah Mekkeli putperestlerle anlaşan kabileler üzerine gazveler düzenliyordu. Bu gazvelerden biri de Ben-i Müstalik Gazvesidir. Resulullah bu gazvede yanına Hazreti Aişe’yi de alarak gazveye çıkmıştır. Tesettür ayetleri geldiği için Hazreti Aişe annemiz deve hevdecinin içerisinde kapalı bir alanda seyahat ediyor. Gazve dönüşü her dönemde olduğu gibi münafıklar ortalığı karıştırıyorlar. Sıcağın etkisi ile Ensar ile Muhacir olan iki genç arasındaki tartışmayı değerlendirmek isteyen Abdullah ibn-Selül, Ensar olan genç kişiye ‘Siz onlar ile yemeklerinizi paylaştınız. Evinizi paylaştınız, bugün sizi rahatsız ederler ve onlar keyiflerine bakarlar.' 'Onlar keyiflerine bakarlar.' dedikleri kişiler Mekkeli Muhacirler. Buradan bir şey elde edemeyen Abdullah İbn-i Selül gerdanlığını kaybeden Hazreti Aişe’ye iftira atarak ortalığı karıştırma adına münafıklığının gereğini yapar. Gerdanlığını düşürüp onu bulmak için geri dönen Hazreti Aişe ordudan geri kalınca onu alıp orduya yetiştiren Hazreti Safvan Bin Muattal ile Hazreti Aişe'ye yeryüzünü titretecek bir iftira atar. İfk olayı ile Medine bir ay sallanır. Daha sonra ayet ile masum oldukları ispatlanmıştır.” dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.