HÜDA PAR Adana İl Başkanı Beyazçiçek’ten karnaval tepkisi: Gazze yanarken bu eğlence vicdana sığmaz
HÜDA PAR Adana İl Başkanı Fethullah Beyazçiçek, "Portakal Çiçeği Karnavalı" adıyla düzenlenen eğlence etkinliğine tepki göstererek, etkinliğin zamanlaması ve içeriğinin İslam coğrafyasındaki acılarla büyük bir tezat oluşturduğunu belirtti.
Karnavalın düzenlendiği 4 Nisan sabahını tasvir ederek sözlerine başlayan Beyazçiçek, “Portakal çiçeği kokularının sardığı 4 Nisan sabahında, şehir uyandığında güllerin yüzü solgun, rüzgârın dili hüzünlüydü. Zira bu bahar çiçekler açarken, Gazze’de çocuklar toprakla buluşuyor, Doğu Türkistan’da bir annenin duası gökyüzüne çıkamadan boğazında düğüm oluyordu. Arakan’ın sessizliğinde çığlıklar, Keşmir’in dağlarında yankılanan gözyaşları vardı.” ifadelerini kullandı.
“Bu nasıl bir tezat, bu nasıl bir kopuş?”
Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Beyazçiçek, “İşgalci siyonist israilin zulmü ve katliamları altında Gazze’de kardeşlerimiz bir yudum suya, bir lokma ekmeğe muhtaçken; yeme içme yarışlarına sahne olan bu karnaval, kalplerde derin bir sızıya dönüşmektedir. Anneler çocuklarının açlıktan zayıflayan ellerini tutarken, bir başka şehirde tabaklar süslenmekte, sofralar taşmaktadır. Bu nasıl bir tezat, bu nasıl bir kopuş? Oysa ki Allah'ın nimeti, şükrü gerektirirken; bizler tüketimi marifet, israfı eğlence bellemişiz.” şeklinde konuştu.
“İsraf edilen her lokma mazlumun boğazında düğüm olur”
İslam'ın israfı yasakladığını ve nimetin kıymetinin bilinmesi gerektiğini hatırlatan Beyazçiçek, “Unutulmamalıdır ki, israf edilen her lokma, mazlumun boğazında düğüm olur. Göz göre göre açlıktan ölen bir çocuğun ardından, eğlenmenin, gülmenin ne kıymeti kalır? O sofraların bereketi, o kahkahaların neşesi, zulmü görmezden geldiğimizde vicdanlarda nasıl yer bulur?” diye sordu.
“Adana sadece çiçekle değil, imanla yoğrulmuş bir şehirdir”
Adana’nın geçmişine ve manevi mirasına da vurgu yapan Beyazçiçek, “Adana'mız sadece portakal çiçeğiyle değil; Seyhan’ın berrak suyunda yıkanmış bir inancın, yüzlerce yıllık İslam medeniyetinin şehridir. Bu şehir, yalnızca karnavallarla değil; ecdadın Allah için döktüğü terle, seccadeye düşen gözyaşıyla yoğrulmuştur. Bu şehir, mazluma kucak açan, hakkın ve adaletin sesi olanların yurdudur.” ifadelerini kullandı.
“Gazze’nin çığlığı karnaval meydanlarında boğuluyor”
Kardeşliğin sadece sözde değil, fiiliyatta anlam bulduğunu ifade eden Beyazçiçek, “Biz ki bir bedenin azaları gibiyiz; biri kanarken, diğeri nasıl rahat eder? Bu sebeple; bu festivalin, sadece bir eğlence değil, aynı zamanda bir vurdumduymazlık, bir unutmuşluk hali olduğunu dile getiriyoruz. Eğlencenin, müziğin, gösterinin yankılandığı bu meydanlarda, Gazze'nin sessiz çığlığı boğulmaktadır.” şeklinde konuştu.
“Doğaya da zarar veriyor”
Festivallerin sadece vicdanlara değil, doğaya da zarar verdiğini belirten Beyazçiçek, “Geri dönüşü zor çevre kirliliği, gürültü, kalabalık... Oysa ki İslam, tabiatı korumayı, nimeti zayi etmemeyi, her şeyin hakkını gözetmeyi emreder. Tüketimin değil, tevazuun ve sadeliğin yüceltilmesi gereken bir çağdayız artık.” dedi.
“Adana kardeşliğin başkenti olmalı”
Açıklamasının sonunda yetkililere ve tüm vicdan sahiplerine çağrıda bulunan Beyazçiçek, şu ifadelere yer verdi:
“Bu festivalin bu hâliyle gerçekleştirilmesi, ne halkın vicdanına ne de bu toprakların manevi ruhuna uygun düşmektedir. Gönüller yanarken, sofralar taşmasın. Gözler ağlarken, müzik susmalıdır. Bu şehir, zulmün karşısında dimdik durarak; eğlencenin değil, kardeşliğin ve dayanışmanın başkenti olmalıdır. Adana Valiliği ve yetkililer başta olmak üzere, kalpleriyle hisseden, vicdanlarıyla düşünen herkesi israfa karşı durmaya, mazlumlarla aynı sofrada buluşmaya ve bu coğrafyanın çığlığına kulak vermeye davet ediyoruz. Çünkü kardeşlik, şimdi en çok susmamakta gizli.”
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.