HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Demir: Fetihleri gerçekleştirecek olanlar siz iş adamlarısınız

Hak Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (HAKSİAD) "5. İşadamları Toplantısı"nın üçüncü gününde de devam ediyor. Programa katılan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, Müslüman tüccarların önemine vurgu yaptı.

Demir, "Müslümanların bir noktada bir araya geldikleri zaman nelere vesile oldukları konusunda bir örnek vereyim; siyonizmin bugün geldiği nokta herkesçe malum. Gazze'de ve Lübnan'daki soykırımı hepimiz biliyor ve izliyoruz. Burada Müslümanların şöyle bir güzelliği ortaya çıktı. Birkaç gün önce israilin yanılmıyorsam medya bakanı istifa etmek zorunda kaldı. İstifa etmesinin sebebi de elindeki devasa güç ve imkanlara rağmen başarısız olmasıydı. Yani israil 'Bu kadar büyük bir soykırım yaptığı halde dünyada haklı bir duruma gelmeleri lazımdı. Yaptıkları vahşete bütün dünyanın arkasında durması gerekiyordu.' Böyle bir hesapları vardı fakat (basına ayırdıkları) bir buçuk milyar dolarlık bütçeye rağmen dünyada bu soykırımda israil altta kaldı." dedi.

"Müslümanların gücünü birleştirmesi noktasında hakikaten çok büyük imkanlar var"

Dünyanın her tarafında Müslümanların Filistin'e sahip çıkma ve işgalcilerin soykırımına karşı durma noktasında ortak bir hassasiyet geliştiğine dikkat çeken Demir, şunları aktardı:

"Aslında bu sadece Müslümanların değil aynı zamanda tüm insanların da sahip çıktığı bir husus oldu. Tüm kesimlerin kınama, sosyal medyada işleme, meydanlara inme noktasında ortaya koydukları hassasiyet israilin algı noktasına mağlup olmasına vesile oldu. Bu soykırım sürecinde sevinebileceğimiz tek husus budur. Müslümanların gücünü birleştirmesi noktasında hakikaten çok büyük imkanlar var fakat bizim bunu organize edemememiz, bunu ümmetin çıkarı doğrultusunda harekete geçiremememiz gibi çok ciddi bir sıkıntımız var. Ülkeleri aşan, bütün İslam coğrafyasına hitap eden kuruluşlarımızın olması bizim için çok ciddi bir fırsat ve imkan. HAKSİAD'ın böyle bir işler görmesi bu açıdan bakıldığı zaman çok büyük bir nimet. Dolayısıyla her birimizin elindeki imkan ya da iş sahası çok küçük olabilir ama bunlar birleştirildiği zaman dikkat ettiyseniz ciddi bir yapılanmaya, ortak bir hassasiyet ve gayrete dönüşebiliyor. Bu noktada fetihleri gerçekleştirecek olanlar da siz iş adamları ve tüccarlarsınız."

"Ticarette aslında İslam medeniyetinin teşekkülü var"

Müslümanca ticaret yapabilme noktasında sermayeye ya da iş dünyasına İslami hassasiyetler noktasında hitap edebilen insanların olduğunu belirten Demir, "Bu hakikaten çok zor bir şeydir. İslam ümmetinin en büyük sıkıntısı Müslümanca tüccarlığın yapılabildiğini ortaya koyabilme noktasında yaşadığımız sıkıntıdır. Biz ticareti sadece zengin olma, sermayeye hükmedebilme olarak algılarsak çok ciddi bir sıkıntı yaşarız. Ticarette aslında İslam medeniyetinin teşekkülü var, Müslüman şahsiyetin ortaya konulması var, sermayeyi İslam ümmetinin değerlerinin, maslahatının hizmetine sokabilme var, hak ve hukukun tamamen tecelli edebileceği bir sistem ve nizam ortaya koyabilme var. (Ticaret alanı) Kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunun tam olarak tecelli ettiği bir sahadır." şeklinde belirtti.

"Hepimiz HAKSİAD'ın ne kadar büyük işlere imza attığını biliyor ve görüyoruz"

Son olarak Demir, "Fakir fukaranın hakkının tam olarak teslim edildiği bugünkü iktisat modeli bugünkü küresel ekonomik sistemin ortaya koyduğu dengesizlikleri, adaletsizlikleri tam olarak çözüme kavuşturan bir adalet anlayışı var İslam'ın ticaret ahlakında. Bizim tek sıkıntımız bunu ortaya koyamama, bunu gösterememe ve bir model oluşturamama hususudur. Özellikle HAKSİAD için böyle bir model oluşturabilme fırsatı var. Müslümanların sermayesini İslam ümmetinin hizmetine sokabilme yolu var. Kendimize göre küçük görebiliriz ama aslında çok büyük bir sahadır. Hepimiz HAKSİAD'ın ne kadar büyük işlere imza attığını biliyor ve görüyoruz. HAKSİAD'ın büyük gelişmesi Filistin için de büyük bir katkıdır. İslam ümmetinin kanayan yaraları için büyük bir dermandır. Filistin için şu anda en fazla ihtiyaç edilen husus hepinize malumdur ki maddi imkanlardır. Onların insan gücüne ihtiyacı yok. Fakat onların en fazla gerçi hissettikleri şey maddi imkanlardır ve teknik destektir." ifadelerine yer verdi.