İlahiyatçı-Yazar Göktaş: 7 Ekim’de şehitlerin vesilesiyle Allah, nurunu Gazze’ye indirdi
Mardin Artuklu Üniversitesi Rehber Gençlik Topluluğu ve İdeal Gençlik Topluluğu tarafından AKM Konferans Salonu’nda “Şehadet Ayı” programı düzenlendi.
Büyük bir katılımla gerçekleştirilen programa, halkın yanı sıra siyasiler ve STK temsilcileri de katılım sağladı.
Etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından katılımcılara sinevizyon gösterimi sunuldu.
Programa konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş, şehadet kavramının İslam dinindeki yerini, Gazze’de yaşananların dünya üzerindeki etkilerini ve gençliğin bu süreçteki sorumluluklarına değindi.
"7 Ekim’den sonra dünya değişmeye başladı"
Konuşmasına şehadet kavramı ve Gazze’de yaşanan olayların İslam dünyası üzerindeki etkisiyle başlayan Göktaş, "Kardeşlerim, biz yıllarca İslam adına davetçilik yaptık, insanları hak ve hakikate davet ettik. Ama bugüne kadar Avrupa insanı bu kadar hakikatle burun buruna gelmemişti. 7 Ekim 2023’ten itibaren Allah’ın nurunun Gazze’ye indiğine inanıyorum. Allah’ın vahyi oraya indi ve oradan tüm dünyaya, Avrupa’ya, Asya’ya ve Amerika’ya yayıldı. Hak ve batıl hiç bu kadar net ayrışmamıştı. Avrupa tarihi boyunca hiçbir zaman İslam’a bu kadar yaklaşmamıştı. Gazze ile birlikte Kassam Tugayları ile birlikte Aksa Tufanı ile birlikte inanınız ki, hak ve hakikat insanlığın kalbine öylesine şahitlik etmiştir ki ve bütün gösteriler anketler, araştırmalar gösterdi ki, tarihin hiçbir döneminde Avrupa insanı İslam’a bu kadar yaklaşmamış. Çünkü Allah’u Teâlâ nurunu Gazze’ye indirdi ya o sadece topraklara değil, o yavrularımıza, o annelerine, babalarına indirdi ve biz Kur’an-ı Kerim okuyup duruyoruz. Çocuğunun cesedini kucağına alan babanın okuduğu ayet, evet bizim Kur’an’dan okuyordu ama sanki biz hiç duymamış gibiydik.” dedi.
Göktaş, Avrupa’da ve Batı dünyasında İslam’a olan ilginin arttığını belirterek, Gazze’de yaşanan zulmün milyonlarca insanın kalbinde derin izler bıraktığını ifade ederek, “Bugün Paris’te, Londra’da, New York’ta ve dünyanın dört bir yanında insanlar, hakikati sorgulamaya başladı. Müslüman gençlerle birlikte Hristiyan gençler de siyonizme karşı protestolar düzenliyor, zulme karşı ses yükseltiyor. Üniversitelerde, meydanlarda, sokaklarda binlerce insan, Gazze’de yaşananları unutmamak için mücadele ediyor. Tarihte ilk defa Hristiyan gençler, Müslüman gençlerle birlikte namaza durdu. Ve hatta namaz kılmayanlar, namaz kılanları koruma altına aldı. İşte bu, Allah’ın nurunun tecellisidir.” şeklinde konuştu.
Göktaş, Gazze’de yaşanan direnişin, İslam dünyasına büyük bir mesaj verdiğini belirterek, “Gazze’de bombalar altında şehadete yürüyen kardeşlerimiz, hepimizin imanını tazeledi. Şehadet sadece ölüm değildir. Şehadet, hakikate şahitlik etmektir. O çocuklar, o kadınlar, o anneler babalar, hepsi hakikatin şahididir. Kur’an-ı Kerim’den okuduğumuz ayetler, bugün Gazze’de yeniden hayat buldu. Biz yıllarca Kur’an’dan okuduk ama bu kadar derin hissetmemiştik. Bir baba, çocuğunun cansız bedenini kucağına alıp ‘Hasbunallahu ve ni’me’l-vekil’ derken, biz Kur’an’ın ruhunu yeniden gördük. Avrupa da bunu gördü. Mesele sadece Gazze meselesi değil, bu insanlığın imtihanıdır. Bunun için biz diyoruz ki, 7 ekim’den itibaren yani dünya çok önemli şeylere şahitlik etti ve bunun neticesini biraz daha sonra göreceğiz. biraz zaman geçtikçe geriye dönüp bakacağız. Dünyadaki bu değişikliğin âlemi nedir? Nerede başladı, nerede düğmeye basıldı diye baktığımızda, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanıyla birlikte evet, dünya değişmeye başlamıştır. Dünya hakkı ve hakikati böylesine net ve berrak olarak. Görmeye başlamıştır ve sadece hakkı ve hakikati değil, biz diyor işte bu şekilde mücrimlerin yolunu da böyle net ve berrak bir şekilde gösterdik.” ifadelerine yer verdi.
“Batılın ve zulmün yüzü daha netleşti”
Gazze’de yaşananlardan sonrası dünyanın hak ile batılı daha net ayırt edebildiğini vurgulayan Göktaş, “Kardeşlerim, dünyanın en zor işi hakkı ve batılı birbirinden ayırmaktır. Peygamber Efendimiz bile ‘Allah’ım, bana hakkı hak olarak göster, batılı batıl olarak göster ve onlardan kaçınmayı nasip et’ diye dua etmiştir. Bugün Allah, Gazze ile hakkı ve batılı ayrıştırdı. Allah, insanlığa batılın ne olduğunu gösterdi. Firavun’un, Nemrut’un, zalimlerin kimler olduğunu dünyaya gösterdi. Amerika, israil ve siyonizmin gerçek yüzü tüm çıplaklığıyla ifşa oldu. Artık kimse bahaneye sığınamaz. Belki ülkelerin Avrupa ülkelerinin yöneticilerin bu hak ve batılda ayrışmadılar. Bile bile korka korka ayrışmadılar ama elhamdülillah Avrupa’nın gençleri, Viyana’nın gençleri, Paris’in gençleri bunu yaptı. Bu basit bir olay değildir. Avrupa’nın üniversitelerinde Müslümanlarla birlikte siyonizmi protesto ederken, saf saf namaz durdular. Hıristiyan gençler namaza durdular. Üniversitelerde bunlar basit olaylar değildir. Yüz binlercesi namaza durdu ve namaza durmayan bir kısmı da ilginçtir namaz kılanları korumaya başladı, etrafını sardılar. Bu namaz kılanlara kimse dokunamaz diye bunları basit, direkt kazanç olarak görmeyin. Bunlar gerçekten Allaha Teâlâ’nın çok büyük bir nimetidir. Bunlar şehadetin bereketidir. O şehitlerimizin bereketidir.” şeklinde vurguladı.
“Müslüman liderler susturuldu”
Göktaş, Müslüman dünyasının bu süreçte yeterince güçlü tepki veremediğini ifade ederek, “Kardeşlerim, ne büyük acıdır ki, Gazze’de bombalar yağarken, çocuklar ölürken, Mekke ve Medine’de bir tek açık dua yapılmadı. Kâbe’nin imamları, açıkça Gazze için dua edemedi. İnsanlar dua etmek istediklerinde susturuldular, engellendiler. Bir hacının yüksek sesle ‘Allah’ım Gazze’ye yardım et’ dediğinde susturulduğunu duyduk. Rabbim, bu ümmeti susturanları başımızdan alsın. Eğer Gazze’de şehit olanların duaları kabul olmadıysa, Kâbe’de edilen dualar da kabul olmaz. Allah, duaların en makbul olanlarını mazlumların ağızlarından yükseltir.” dedi.
Göktaş, ifadelerini şöyle sürdürdü: “Şehadet, hakka şahitlik etmek demektir. Biz buraya şehitlerimizi anmak için toplandık. Niye anıyoruz? Çünkü yani iblis insanları susturur, ağzını kapatır, cihada göndermez hakkı haykırması için ona engel olur. Bu dava uğrunda şehit olanlar görür ki, ben ölünce benim eşim benim çocuklarım, yavrularım Allah’ın izniyle onlara sahip çıkan Müslümanlar olduğunu bilir. Biz bunu gösteriyoruz. Allah yolunda mücadele edecek, canını, malını ortaya koyacak insanlara bu yönüyle korkmayın. Erkeklerin de çoğu zaman var ya İslam tarihine bir bakın. Yani şehitlerin geride kalan yavruları ötekilerden çok daha güzel geçirmişti. Mümine sahip çıkmışlardır. Bunlar şehitlerimizin emanetidir diye bize ve nice şehit yavrularını Allah’ın izniyle bu millet sahip çıkmıştır. Cihat meydanı hiçbir zaman boş kalmamıştır ve Allah yolunda mücadele devam etmiştir. Falan arkadaşımız gitti cephede orada şehit oldu Allah yolunda. Veya zindana girdi ama elhamdülillah evlatları benim evladımdan daha rahat. Müminler bunu yaptı diye. Şehitleri anmamızın asıl sebeplerinden birisi budur.”
Mehmet Göktaş’ın konuşmasının ardından Özlem Ajans ilahi ses sanatçıları sahne alarak ilahi ve ezgiler seslendirdi. Salondaki katılımcılar, okunan ilahilere eşlik ederek duygu dolu anlar yaşadı.
Programın sonunda Mardin Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı Fasih Memiş tarafından şehitlerin anısına dualar edilerek, Gazze ve tüm mazlum coğrafyalar için Allah’tan yardım niyaz edildi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.