İmamlarımız atanmış değil, adanmış din gönüllüsü olsun!
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Bursa İl Müftülüğü hizmet binasının açılışını yaptı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, iki günlük programı kapsamında bulunduğu Bursa'da, İl Müftülüğü hizmet binasının açılışını yaptı.
Yapımı 18 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan ve sosyal-kültürel alanlarının da olduğu Bursa İl Müftülüğü hizmet binasının açılış töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Bugün açılışını yaptığımız bu müessesenin öncelikle Bursa'mıza, bölgemize, ülkemize ve Diyanetimize hayırlı olsun. Şehirlerin de bir ruhu var, bir kalbi var. Bursa ruhu olan bir şehir. Bursa ruhu yüce olan bir şehir. Bursa kalbi olan bir şehir. Kalbi 'Allah Allah' diye atan bir şehir. Bursa İslam medeniyetinin ilim irfan merkezidir" dedi.
Diyanet olarak en büyük gayelerinin şehirlerin ruhunu ve kalbini muhafaza etmek olduğunu kaydeden Başkan Görmez, açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi;
"Diyanet olarak en büyük gayemiz şehirlerin ruhunu ve kalbini muhafaza etmektir..."
Beton binalar çoğaldıkça şehirlerimizin ruhu kalbi zaman zaman zayıflıyor. Şehirlerimizin ruhunu ve kalbini güçlü tutmamız lazım. Diyanet olarak il müftülükleriyle beraber, şehirlerin manevi hayatına hizmet eden din gönüllüleriyle beraber en büyük gayemiz şehirlerin ruhunu kalbini muhafaza etmektir. Binalarımız çoğaldıkça, yüksekliği arttıkça insanın ruhunu ayakta tutmak için daha büyük çabalara ihtiyaç duyuyoruz.
"Diyanet ve müftülüklerimiz sıradan bürokratik bir mekanizma değil, şehirlerimizin dini ve manevi hayatını ayakta tutmak için çalışan müesseselerdir..."
Diyanet olarak şehirlerimizin manevi, ilmi, dini, gönül hayatını ayakta tutmak için çaba sarf ediyoruz. Diyanet bir kamu kurumudur, kamu içinde yapılanmıştır ancak dünyada benzeri olmayan bir yapısı vardır. Diyanetin asli görevi şehrin manevi ve ilmi hayatını ayakta tutmaktır. Bürokratik çarkların içinde asli görevini kaybettiği zaman milletimize verecek bir şeyi olmaz. Diyanet ve müftülükler sıradan bürokratik bir mekanizma değildir, olmamalıdır. Şehirlerimizin dini ve manevi hayatını ayakta tutmak için çalışmalıdır. İmamlarımız atanmış din görevlisi değil, adanmış din gönüllüsü olsun istiyoruz. Sadece günde beş defa namaz kıldıran memur değil, şehrin, mahallenin, sokağın, köyün, kasabanın, beldenin manevi hayatını ayakta tutan bir manevi mimar olarak çalışsın istiyoruz. Mihrabın abidi, minberin alimi, kürsünün nasihi olsun. Bursa Ulu Camimiz yeryüzünde mabetlerin taşlardan ibaret olmadığını gösteren, her harcında maneviyat olan bir mabettir. Bursa Ulu Camiinde kimlerin secdeye vardığını düşündüğümüz zaman, onların her birinin ilminin, irfanının, maneviyatının caminin taşlarına sindiğini orada namaz kılan herkes iliklerine kadar hisseder. Bu maneviyatın şehirlerimizden eksik olmaması lazım. Müftülükler şehirlerde Diyanet İl Müdürlüğü vazifesini gören kurum olmamalıdır. Şehirlerin manevi hayatını imar eden sokak sokak cadde cadde şehirlerin manevi ruhunu imar eden kurum olmalıdır. Vatandaş her müşkülünü buraya getirebilmelidir.
"Türkiye Türkiye'den büyüktür. Diyanet de sadece Türkiye'nin Diyaneti değildir..."
Türkiye, Türkiye'den büyüktür. Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi mazlumun kalbine dokunursanız dokunun Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğunu görürsünüz.
Diyanet de sadece Türkiye'nin Diyaneti değil, Orta Asya'da Müslüman kimliğini ayağa kaldırmak isteyen kardeşlerimizin, Kafkasya'daki, Balkanlar'daki kardeşlerimizin de Diyaneti oldu. Sadece bu bölgeler değil, Avrupada beş milyonu bulan millet varlığımız var. Müslüman kimliklerini koruyarak içinde yaşadıkları toplumla barış içinde yaşamalarının teminatı olan kurumdur Diyanet. Son iki asır sömürgeler altında inleyen Afrika'daki Müslüman kardeşlerimizin de Diyanetidir. Latin Amerika'da yaşayan yedi milyon Müslüman kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılayandır Diyanet.
"Her caminin bir hizbe dönüştüğü, her dini müessesenin bir fırkaya bölündüğü bir ülke olmak istemiyorsak Diyanetimizi muhafaza etmemiz lazım..."
Milletlerin siyasi ve ekonomik istikrarı önemlidir. Ancak coğrafya şunu gösteriyor. Müslüman milletler dini istikrarını, dini bütünlüğünü, din güvenliğini kaybettiği zaman siyasi ve ekonomik istikrarı da yok olur. Güven ve barışı da yok olur. Her caminin bir hizbe dönüştüğü, her okulun bir partiye dönüştüğü, her dini müessesenin bir fırkaya bölündüğü bir ülke olmak istemiyorsak hep birlikte Diyanetimizi gözümüz gibi korumamız, muhafaza etmemiz lazım. Diyaneti sıradan bürokratik bir kurum olarak görmemeliyiz. Şanını yüceltmeliyiz. Yapısını, anayasal konumunu çok daha güçlendirerek yolumuza devam etmeliyiz. Bu hem milletimiz, hem gönül coğrafyamız hem de dünya için önem arz ediyor.
Bu güzel hizmet binamız Bursa'ya hayırlı olsun. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bursa'da Molla Fenariler, Molla Güraniler, Emir Sultanlar tekrar yetişmeye devam etmeli. Allah, İslam aleminin elem ve kederlerini geride bırakarak Ramazana ulaşmasını nasip etsin.
Açılış törenine Başkan Görmez'in yanı sıra Bursa Valisi İzzettin Küçük, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa İl Müftüsü İzani Turan, Bursa eski Müftüleri, ilçe müftüleri, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.