İnzar Dergisi 2022 Haziran sayısı çıktı
Her ay olduğu gibi zengin ve kaliteli içeriğiyle okurlarıyla buluşan İnzar Dergisi, haziran ayında "yeni bir işe koyulmanın tefekkürü tatil" başlığıyla çıktı.
İnzar Dergisi bu ayki dosya konusunda; Batı'nın tatil anlayışını göz önünde bulundurarak tatil denilen olgu hakkındaki yanlış anlayışın aksine, Müslümanın dünya görüşü bağlamında tatil anlayışının nasıl olması gerektiğini geniş ve detaylı izahatlar ile açıklıyor.
Toplumun bilinçli olarak batıya yönlendirildiği hatırlatılan, tatil mefhumuna yüklenen mana ve Müslümanların tatilden anlaması gerekenler hakkında detaylı anlatımlara yer verilen derginin başyazısının tamamı şöyle:
"Bizler için gündüzü çalışma geceyi de dinlenme zamanı kılan Allah Teâlâ'ya hamd ederiz. Rızkımızı temin etmek ve insanlığa faydalı olmak için çalışma anını da; vücudumuzun ihtiyacını karşılamak için geçirdiğimiz dinlenme anını da zevkle donatan Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.
İnsanlığa hizmet yolunda Allah Teâlâ'nın rızası için çalışmanın ne demek olduğunu, insanlığa efendi olmanın yolunun insanlığa hizmetten geçtiğini bizlere talim eden Efendimize yaradılmışların adedince salat ve selam olsun. Aynı şekilde Efendimizin Ehli Beytine ve kutlu ashabına da selam olsun. Onlar ki dinlenmenin, dinginliğin, huzur ve sekinetin Allah'ın huzuruna çıkmakta olduğunu örnek hayatları ile bizlere gösterdiler.
İmam Gazali şaheseri İhya-i Ulumuddin'de adet haline gelen eylemlerin terk edilmesinin ne kadar zor olduğunu şu veciz ifade ile dile getiriyor; 'Eğer bir kötülük adet haline gelmişse terk edilmesi çok zordur. Zira adet ile şeytan/nefis birleşerek insandaki meleği/aklı yener ve kişi o kötülüğü işler. Bir iyilik de adet haline geldiği zaman adet ile melek/akıl birleşerek insandaki şeytan/nefsi yener ve kişi o iyiliği işler.
Malumunuz toplumumuzun değişik saiklerle yönü batıya yönlendirilmiştir. Batıdaki adet ve uygulamaların toplumumuz tarafından çok rahat içselleştirilmiş olmasının ana nedeni bu yönlendirilmedir. Toplumumuz tarafından kabul görmüş hatta adet halini almış yanlış uygulamalardan biri de tatil anlayışıdır. Tatil mefhumuna yüklenen yanlış pratiktir. Adet halini almış bir pratiği toplum arasından kaldırmanın çok zor olduğunun bilincinde olarak hem de fıtri bir ihtiyaca sırf bazı özel insanların örnek yaşamlarını delil göstererek karşı çıkma gibi bir zorlamaya gitmenin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Ama adet halini almışsa dahi bir pratiğe bakış açısının değiştirilmesinin pek zor olmadığını da biliyoruz.
"Müslümanın dünya görüşü bağlamında tatil anlayışının nasıl olmalı?"
Bu bağlamda bu ayki dosya konumuzu, oturtulmuş algıyı göz önünde bulundurarak söylüyoruz, tatil sezonunun başlaması dolayısıyla tatil konusuna ayırdık. Tatil denilen olgu hakkındaki yanlış anlayışın, Müslümanın dünya görüşü bağlamında tatil anlayışının nasıl olması gerektiği konularına detaylı izahatlar getirdiler yazarlarımız. Ama hepsinden öte tüm yazarlarımızın özellikle üzerinde durdukları husus tatil diye bir Müslümanın imanını tatile gönderemeyeceği, tatil diye ibadetlerde aksama yapılamayacağı, tatil diye günahların tolare edilemeyeceği hususudur.
Büyük imam, Hasan el-Benna gençlere olan hitabında; 'Hangi milletin gençlerinin eğlenmeye, gezip tozmaya, tatil yapmaya hakkı olsa dahi, toprakları işgal edilmiş, maddi ve manevi zenginlikleri talan edilmiş, değerleri çiğnenmiş ümmet gençliğinin eğlenmeye, gezip tozmaya, zamanını heder etmeye hakkı yoktur.' Hitabına binaen bizlere asırlardır rehberlik eden efendilerimizin çalışma ve dinlenmeye bakış açısını şekillendiren örnek yaşamlarını konu alan yazılarla da konumuzu takviye etmeye çalıştık.
Sizleri derginizle baş başa bırakırken pratiğinize katkı sunmasını Allah Teâlâ'dan niyaz ediyoruz." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.