İslam’ın Şiddet, aşırıcılık ve terörizmi reddetmesi
Fransa'nın güneydoğusunda Lyon kentinde yüzlerce Müslüman ve Hıristiyan birlik içinde terörizmi lanetleme gösteri yürüyüşü yaptılar.
Fransa Müslümanları dinler şurasının düzenlediği bu gösteri yürüyüşünde, son haftalarda Fransa’daki tekfirci kanlı terör saldırıları lanetlendi. Fransa’da selefi Vahhabi anlayışından etkilenen iki genç, "Saint-Etienne du Rouvray" kentinde kiliseye saldırıp kilise papazını öldürdüler. Fransa Müslüman dernekleri yayınladıkları ortak bildiride, bu terör saldırısının İslam’a aykırı olduğunu, Müslümanların terörizmle suçlanamayacağını vurguladılar. Cumartesi ve Pazar günü, Lyon kentindeki Fransız Müslümanlarla Hıristiyanlar kardeşlik vurgusu yaparak, bu insanlık ve İslam dışı terör saldırılarını lanetlediler.
Fransa, Belçika ve Almanya’daki selefi Vahhabi sapık fırkadan etkilenen kimseler, terör saldırıları yapıp İslam’ın karalanmasına sebep oluyorlar. Bu terör saldırılarından dolayı Avrupa ülkelerinde İslam korkusuyla İslam düşmanlığını salma girişimleri hızlandırılmaktadır. Avrupa’da terör saldırıları tekfirci çeteler ve özellikle DAEŞ tarafından düzenlendiği halde, Batılı güç odakları, İslam’ın rahmet dini olarak halk tarafından kabul görmesini önlemek için, İslam dinini terörizmle özdeşleştirmeye, Müslümanları terörist ve hunhar kimseler olarak yansıtıp karalamaya çalışıyorlar.
Avrupa’da Neo Nazist ve Neo faşist gibi aşırı sağcı ve ırkçı guruplar ise Müslüman görünümlü tekfirci teröristlerin cinayet ve katliamlarını, İslam ve Müslümanlara mal etmeye, İslam ve Müslümanları Avrupa’dan sürmeye çalışıyorlar. Halbuki İslam bütün İnsanların eşitliğini, etnik ve ırklar üstü kardeşliğini ve adaletin inşasını vurgulamaktadır. Bazı Avrupalıların aşırı sağcı ırkçı guruplardan etkilenip, İslam’a karşı gelmelerinin nedeni, gerçek İslam öğretilerinden bihaber olmalarıdır. İslam bütün dinlere mensup insanların haklarını adalet üzerine sağlamaktadır; her türlü zülüm ve fesat ile cinayeti haram kılmıştır. İslam, İnsanları akıl, ilim, mantık, ihsan ve şefkat üzerine İslam’a çağırır. Şiddet ve terörizm ile tek bir masum insanı bile katletmeyi haram kılmış ve bu zulmü işleyeni şiddetli bir azapla müjdelemiştir. Hz. Muhammed -saa- de rahmet üzerine davranıp, insanları İslam’a çağırmış, Medine eksenli İslam devlet düzenini inşa etmiştir. Dinde bir zorlama yoktur; çünkü İman bilinçle ve kalbi itminan ile oluşup gelişir. Zorlama ile iman etmek, söz konusu değildir. Fakat Selefi Vahhabi tekfirci çeteler, sapık düşünceleriyle hareket edip, katliamlar yaparak İslam ve Müslüman Ümmete ihanet etmektedirler. Tekfirci terör çeteleri cahil veya art niyetli olarak Şiddet ve katliam ile teröre başvurarak, insanları rahmani barış dini olan İslam’dan uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Bu arada Batılı sömürgeci güçler selefi Vahhabi tekfirci teröristlerin yaptıklarını örnek gösterip, dünya toplumunu İslam ve Müslümanlara yabancılaştırmaya çalışıyorlar. Tekfirci terörizm, Batıya nazaran, İslam ülkelerindeki Müslümanları binlerce kat daha fazla katliamdan geçirmişlerdir. Selefi Vahhabi sapık fırkanın asıl kaynağı ve tekfirci terörizmin odağı olan Arabistan’daki Suudi hanedan rejimi, bütün bu tekfirci cinayetlere rağmen Batılı güçlerin askeri, ticari, siyasi, ekonomik ve güvenlik müttefikidir. Nitekim Almanya parlamentosu başkanı yardımcısı Claudia Roth da, Suudi krallık rejiminin Ortadoğu'da tekfirci terörizm ihracatçısı olduğunu vurguladı. Amerika hazine bakanlığı da Suudi Krallık rejiminin tekfirci terörizmi ve özellikle DAEŞ’i beslediğini belirtti. Almanya basını Süddeutsche Zeitung gazetesi, Suudi hanedan rejimiyle bazı Arap rejimlerinin DAEŞ’i beslediklerini yazdı. İngiltere İndependent gazetesine göre, Suudi krallık rejimi Afganistan ile bir çok ülkede tekfirci El-kaide’nin yayılmasına sebep oldu. The Guardian gazetesinin raporuna göre, eğer terör saldırılarının durdurulması isteniyorsa, en acımaz dikta rejimi olan Suudi Arabistan krallığına verilen destek durdurulmalıdır.
Avrupa’daki terörizmin İslam ve Müslümanlarla hiçbir ilgisi yoktur. Bu korkunç tekfirci terörizmin kaynağı batılı sömürgeci güçlerin desteğindeki Vahhabi Suudi krallık rejimidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.